Dünyanın borcu boyundan büyük

 Kapitalist ekonominin insanlığı nereye götürdüğünü ortaya koyması açısından Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) "Global Borç Monitörü" başlıklı son raporu çok büyük önem arz ediyor.
IIF raporuna göre tüm dünyanın borç tutarı 2016 yılında 7.6 trilyon dolar birden artmış.
2016 yıl sonu itibarıyla dünya ülkelerinin toplam borcu ise 215.5 trilyon dolara ulaşmış.
Veriler 215.5 trilyon dolarlık borcun dünya gayrisafi hasılasını 3'e katladığını gösteriyor. 
Dünyadaki ülkelerin milli gelirleri toplamının yaklaşık olarak 75 trilyon dolar olduğu göz önüne alınırsa dünyanın borcu boyunu kat kat geçmiş durumda.
Yani toplam borç 75 trilyon doları geçtiğinde dünya ekonomisi zaten iflas etmiş.
Küresel borcun yaklaşık 4'te 3'ü (160 trilyon dolar) gelişmiş ülkelere ait.
Türkiye'nin aralarında bulunduğu yükselen piyasa ekonomilerinin toplam borç miktarı ise 56 trilyon dolar.
Türkiye'nin de dahil olduğu bu gruptaki ülkelerin toplam borcu son 10 yılda 40 trilyon dolar yükseldi.
Bütün bu rakamlar, insanlığı borç kapanına sokmuş olan kapitalizmin bu durumu daha da radikal bir şekilde sürdüreceğini gösteriyor.
Yani bugün bile ödenebilmesi imkânsız olan 215 trilyon dolarlık bir borç batağında olan dünyamız, bu gidişat devam ettiği müddetçe çok daha fazla borca batacak. 
Borç kapitalist sistemde olmazsa olmazdır. 
Ödenemeyeceği için değil, ödenmesi istenmediği için. Çünkü borçsuz bir ülkeyi yönlendirmek, yönetmek mümkün olmaz. Borç ülkelerin başına takılmış kapitalizmin bir nevi yularıdır.
Bu bağlamda sürekli büyüyen bu devasa borç, ülkeleri kapitalizmin kapanında tutmak için bir sopa gibi kullanıldı ve kullanılmaya devam edecek. 
Ne zamana kadar?
İnsanlık buna bir 'dur' diyene kadar.
Elbette insanlığın sırtına 215 trilyon dolarlık bir borç yığmış olan kapitalist sistem öyle 'dur' demekle durmaz.
Bugün yaşandığı gibi borç bataklarına insanlığı mahkûm etmeyecek, kapsamlı bir ekonomi sistemi ortaya koymadan kapitalizme dur denemez.
Bu manada yıllardır insanlığı sömüren ve önüne geçilmezse sonuna kadar da sömürecek kapitalizme, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'yle Prof. Dr. Haydar Baş Bey 'dur' demiştir.
Kapitalizmin aksine Milli Ekonomi Modeli, borçlanmadan kalkınmanın formülünü bünyesinde barındırmaktadır.
Milli Ekonomi Modeli, insanlığın eninde sonunda gelmek zorunda olduğu ekonomi sisteminin adıdır. Çünkü insan onuruna yaraşır şartları insanlığa sağlayabilecek yegâne sistemdir.
Prof. Dr. Haydar Baş tarafından öncelikle Türkiye için ortaya konulmuş Milli Ekonomi Modeli'nin formülleri tam olarak hayata geçmeden ne Türkiye'nin ne de diğer ülkelerin ekonomideki sorunlarla baş edebilmeleri asla mümkün değildir.