Kapitalist ekonomilerde görülen hastalıklar Kapitalist ekonomilerinde ayrıca şu 4 hastalık sıkça görülmektedir. 1 - Enflasyon, 2 - Deflasyon, 3 - Stagflasyon, 4 - Resesyon (NOT: Milli Ekonomi Modelinden alınmıştır.) Bu ekonomik hastalığın her biri kapitalist - ekonomik idarenin hatalı yönetimlerinden ve sistemin kendisinden kaynaklanmaktadır. Bunların her bir ülkeleri krize sürüklemekte ve perişan duruma getirmektedir. Nitekim Türkiye'miz de bu krizlerden birkaçını kendi üzerinde tatmış bulunmaktadır. (Ancak dikkat edilirse Haydar Baş beyin ortaya koyduğu MİLLİ EKONOMİ'de, bu üç soruna da, kapitalist ekonomilerinde görülen ekonomik hastalıklara karşı, adeta bir koruyucu kalkanı bulunmaktadır). Çünkü 'Milli Ekonomi' zümrelere değil, insanlara dönük olmaktadır. Çıkarlara değil halka ve millete dönük olmaktadır. İnsanların insanca yaşamalarının teminatıdır. Kısacası insana dönüktür. Dikkat edilirse bu son tespit dünyadaki ekonomi uzmanlarının hiçbirinin sahasına girmemektedir. Onların tümü sadece ekonomiye dönük ve ilmi olarak o kesime kilitlenmiş beyinlerle yazılmış ve çizilmişi bulunmaktadır. Halbuki ise her şeyin olduğu gibi ekonominin de gayesi insanlara dönük olması gerekmektedir. ABD ve ekonomilerin çarpık gelişmeleri a- 1990'lı yıllarda İtalyan asıllık kaşif Amerigo Vespuci tarafından Amerika'nın keşfi ile dünyamızın bir nevi kaderini de belirlemiş oldu. Yeni dünya bir cazibe merkezi olmuştu.b - Yeni kıta -ABD - gerek savaşlar boyunca gerekse savaşlardan ve değişik rejimlerden (Faşizm-Komünizm-Sosyalizm-çeşitli diktatörlükler) ve benzeri zorba rejimlerden kaçan bilim adamlarını ve sermayedarlarını kendi ülkesine göçmen olarak aldı ve onlara gelişme imkanları ve ülkeye faydalı olma sahalarını açmış oldu. c - Halen de dünyadaki beyin göçü Türkiye dahil ABD ye doğru devam etmektedir. öylece ABD maddi zenginlikler yanında bilimsek gelişmelere de zemin hazırlamış oldu. Bunun da semeresini gördü ve halen de görmektedir. d- Avrupa'da gelişen ve Gen. Franko (İspanya), Adolf Hitler, (Almanya) ve Benitto Musolini (İtalya'da) nasyonal sosyalit ve faşist rejimini 2. Dünya savaşında üstelik Komünist Rusya'nın yardımıyla yıktı ve tarihe göndü. Böylece Bu rejimin gerek dünyada gerekse kendi ülkesinde gelişmesinin köklerini de kurutmuş oldu. e - 1990'lı yıllarda 2. Dünya Savaşından sonra Sovyetler ve demirperde ülkelerinde gelişen komünist rejimi de yıkıldı. Rejim esnasında ve daha sonraları gelen ilim adamlarını ve beyin gücünü de olduğu gibi ABD'ye alarak değişik bölgelere yerleştirdi ve onlara gelişme imkanları verdi. f - ABD-Sovyetlerin çöküşünden sonra dünyada tek süpergüç olarak kaldı ve şu anda dünya lideri olarak dünyaya hakim olmak için çaba göstermektedir. Bu çabalarını değişik şekilde yürütmektedir: g - Dünyanın zengin enerji ve doğal kaynakları bölgelerini işgal etmeye başladı. Afganistan ve Irak'ı savaşlarla ezerek eski usulle işgal etti. Ancak oralarda başı derde girdi ve şu anda zor durumda kaldı. Fakat şu anda değişik teoriler ortaya atmaya başladı. Bunlar arasında BOP, (Büyük Orta Doğu Projesi) başı çekmektedir. Bu proje Orta Doğuyu Kuzey Afrika'dan İran sınırlarına kadar devam ederek yaklaşık 22 ülkeyi kapsamaktadır. Bu planla o bölgelerinde bulunan devletlerin idarelerini hatta tüm iç yağılarını kendi planlarına uygun olarak geliştirme özellikleri mevcuttur. Plan uzun vadeli olarak daha fazla demokratik rejim ve kadın hakları sloganlarıyla iç yapılarına hakim olmak istenmektedir. Böylece ekonomik olarak o bölgelerdeki tüm yer altı ve yer üstü zenginliklerini kendi ellerine adeta gönüllü teslim edilmesini planlamaktadır. Çünkü yakında başka güçlerin de ortaya çıkmaları beklenmektedir. Bunların başında da dev adımlarla ilerleyen kıta Çin'i gelmektedir. ABD bunu bildiği için bir taraftan Çin'i durdurma çareleri ararken diğer taraftan Dünyanın enerji ve Nüfus kaynaklarına da önceden sahip olmaya çalışmaktadır. AB ise tüm birleşmelere rağmen bu soğuk savaşta yer almaya henüz cesaret edemedi ve kararını ortaya koyamadı. Aslında tüm bu durumlar bir nevi ekonomik soğuk savaş şeklinde gelişmekte ve devam etmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006