Tayyip Erdoğan'ın Kürt çıkarması sadece Türkiye'yi çalkalamıyor. AB'den ABD'ye kadar pek çok başkentte Diyarbakır, PKK ve Erdoğan'ın konuşması üzerine kritik değerlendirmeler yapılıyor.Yazılıp çizilenleri, perde arkasında konuşulanları toparladığımızda ortaya çıkan sonuç şudur:"Tayyip Erdoğan bir '10 Ağustos süreci' başlatmıştır. Bunun ne anlama geldiğini, sorunu çözüp çözmeyeceğini ya da bu çıkışın meseleyi iyice arap saçına çevirip çevirmeyeceğini çok kısa bir süre sonra anlayacağız."Bu genel fotoğraf içinde gelin isterseniz 10 Ağustos sürecine aynalar tutalım. İşte size küçük notlarla konunun anlaşılmasına yardımcı olacak bir el kılavuzu...1- Tayyip Erdoğan gerek aydınlar toplantısı, gerekse Diyarbakır'da yaptığı konuşma ile karşı tarafta beklentileri iyiden iyiye yükseltmiştir. O kadar ki, PPK'dan, Diyarbakır Belediye Başkanı'na hatta en iyiniyetli bölge vatandaşına kadar herkes 'isteklerimiz hayata geçecek' havasına bürünmüştür. Eğer Başbakan oluşturduğu bu pozisyonun gerisine düşerse, bütün bir bölge terör gölüne çevirilecektir. Çünkü Güneydoğu'da herkes aldatıldığı düşüncesine kapılacak ve yapacaklarının gerekçesini bulmuş olacaktır. Sanıyoruz hiç kimse tam olarak bunun farkında değil. Erdoğan'ın Kürt çıkartmasını bir milet ya da süreç haline sokan esas şey aslında budur. 2- Ziyaretin arka plan gerekçesi "PPK'nın siyaset alanını daraltma, halkla arasını koparma" olarak lanse ediliyor.Bu gerekçeye katılmak epeyce güç bir şey. Çünkü Tayyip bey ziyaretini ve söylemini terörün azdığı bir zamanda ifade ediyor. Yani durum açık açık şudur: "PPK terörle Ankara'yı korkutmuş ve Tayyip Erdoğan'ı Diyarbakır'a, ayaklarına getirtmiştir."Şunu demek istiyoruz. Başbakan'ın Kürt çıkartmasının gerekçesi terör korkusudur. Peki bu koşullarda soruyu soralım. Bunu kim başarmıştır? Elbette PKK! Öyleyse bölge halkı Başbakan'ın son söylemindeki tüm artı puanları doğal olarak terör örgütünün hanesine yazmıştır. Dolaysıyla bu siyaset ve söylem PKK'nın bölgedeki etkisini azaltmaz, artırır.Dahası bundan sonrası için PKK'nın halka dönük bağını kuvvetlendirir, prestijni yükseltir. Dolaysıyla idda ediyorum: Terör bundan sonra daha da artacaktır. Dikkat ederseniz bu ziyaret , silahları susturmamıştır!3- Halk Erdoğan'da karşılık bulan bu söylem değişikliğinin bir "AB süreci" olduğunu da düşünecektir.Düşünün ki AKP hükümeti kurulduğundan bu tarafa Ankara'ya gelen her AB temsilcisi aynı zamanda Diyarbakır'ı da ziyaret etmiştir.Son dönemde çıkarılan bölgeye dönük (televizyon yayını, dil kursları vs.) tüm düzenlemeler bir AB sürecinin sonucudur. Bu koşullarda halk Bürüksel'i, Ankara'dan daha çok sever hale getirilmiştir. Şimdi siz tüm bu icraatı, Türkiye'nin kendi senaryosu ile değil, AB dayatmalarıyla yapıldığını bölge halkına verdikten sonra artık ne yaparsınız yapın nafile! Vatandaş bunu da AB hanesine yazacaktır! Zaten terörle mücadele düzenlemelerinin yapılmasının sebebi de 3 Ekim takıntısı değil midir? El altından hükümet bu açıklamaları yapmamış mıdır? Bu arka plandan sonra ağzınızla kuş tusanız artık boş! Yapılan ya da yapılacak her neyse bu Ankara'ya değil, Bürüksel'e yarar.Tabi bu gerekçenin bir boyutu da AKP'nin AB kimyalı yapısı var. Atılacak her adım (pozitif dahi olsa) AKP'nin üzerinden atıldığı müddetçe, AB'nin kar hanesine yazılacaktır.4- Dikkat ederseniz bu yeni süreçte terörün dış bağlantılarına dönük en ufak bir tesbit yoktur. Ne aydınlarımızda (!), ne de hükümette!Bunun izahı var mı? Samimi olarak bu sorunun çözülmesini istiyorsak öncelikle bu işten dışarısının elini çekmesi gerekmiyor mu?Ve de sevgili aydınlarımızın ve hükümetimizin bu konuda bir çift laf etmesi icap etmiyor mu?Bunu yapmadan, yani terörün dış bağlantıları kesilmeden atılacak her adımın bir anlamı var mı? Daha doğrusu bir anlamı olabilir mi?5- İnsan hakları alanında yapılacak biri iyileştirmeden bahsediliyor.Burada da net bir tuzak var. AB süreci ile birlikte bölgeye dönük rüyamızda görsek inanmayacağımız iyileştirmeler yapıldı. Ama bu terörü kesmedi, bilakis daha da azıdırdı Acaba bu ne demek oluyor? Eğer niyetiniz federasyonun dolayısı ile bağımsızlığın önünü açmak değil de; iyileştirme, ekonomik düzenlemeler vesaire ise bu sorun çözülemiyor, daha da büyüyor.6- Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasına sadece 6 bin kişinin katılması manidardır. Onca propagandaya rağmen tepki kelimenin tam anlamı ile "fos"tur. Diyarbakır'ın verdiği mesaj açıktır:"Yürü de boyunu görelim. Söylediklerini tıpış tıpış hayata geçireceksin. Ondan sonrasına bakarız."Diyarbakır'daki halk tepkisizliğini şöyle de yorumlayabiliriz:"Halk Erdoğan'ı ciddiye almamıştır."Bunun sebebi hükümetin rotasının Brüksel'den ve Washington'dan çiziliyor olmasıdır!7- Bölgedeki sorunun isimlendirilmesi elbette en önemli meseledir. Kim bunu küçütmeye çalışırsa çalışsın durum budur!Başbakan "Kürt sorunu" diyerek bölgedeki sorunu siyasallaştırmıştır. Bundan böyle mesele siyaset zemininde çözülecektir. Bunun anlamı "Güneşdoğu'yu kaybedeceğimiz bir sürece evet dememizdir."8-Kullanılan dil, söylem ve yöntem "kardeşce" değildir. Batının ürettiği ve dayattığı kavramlardır. Buradan sonuç çıkmaz. Çıkmayacağını özellikle son 3 yıldır görüyoruz.9- "Yıllardır mücadele ediyoruz ama görüyoruz ki terör bitmedi" şeklinde bir söylem kullanılıyor. Böylece Türkiye'yi bölecek bir yapılanmanın önü açılıyor. Oysa bu doğru değil. AKP iktidarı "sıfır terör'le" hükümet olmuştu. Onların devr-i iktidarında terör arttı.(Devam edeceğiz)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021