Geçtiğimiz hafta 10 Muharrem'di yani Kerbela faciasının İmam Hüseyin ve yarenlerinin şehit edildiği günün yıldönümüydü.Bu noktada en anlamlı programın Bursa'da gazetemiz tarafından organize edilen "Tevhidin Merkezi Ehlibeyt ve Aşura Matemi" programı olduğuna şahit olduk.Bir taraftan İmam Hüseyin ve yarenleri yad edilirken, bir taraftan da İslam'ın anlaşılmasında ve yaşanmasında Ehlibeyt'in önemi ifade edildi.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşması tarihi bir konuşmaydı ve Gadir-i Hum'da İmam Ali'nin velayetinin ilanıyla risaletin yani nübüvvet yolunun son bulduğunu, yepyeni bir yolun, "velayet yolu"nun başladığını vurgulaması ise en önemli tespitti.Bu arada kendisini muhafazakar, dindar olarak tanımlayan bazı çevrelerin de Kerbela ve İmam Hüseyin'in şahadetiyle alakalı programlar yaptığını görüyoruz.Geçtiğimiz gün malum bir kanalın, meşhur hocalarından birisinin programına şahit oldum. Aman ya Rabbi, ne çarpıtma, ne saptırma?Yok efendim, Ehlibeyt Allah Resulü'nün hanımlarıymış, akrabalarıymış, Kerbela faciasının yaşanmasının asıl nedeni Halife Muaviye'nin danışmanlarına aldanarak ülke dağılmasın diye Yezid'i halife ilan etmesiymiş, Hz. Hüseyin Kufe halkının mektuplarına aldanmış ve asıl suç Kufe halkınınmış vs vs?Dikkat ederseniz, danışmanlar suçlanarak Muaviye temize çıkartılmaya çalışılıyor, Kufe halkı suçlanarak Yezit temize çıkartılmaya çalışılıyor. Ve her şeyden önemlisi gerçek Ehlibeyt devre dışı bırakılarak, Allah'ın muradı dışında bir ehlibeyt tanımlaması yapılıyor.Nereden tutsan cinayet? Burada, apaçık "gerçeği örtemiyorsan saptır" mantığı işlendiği görünüyor.Prof. Dr. Haydar Baş'ın 14 ciltlik Ehlibeyt Külliyatı'nda Ehlibeyt'in kimler olduğu Sünni kaynaklardan da aktarılarak net bir şekilde ortaya konuluyor.Niyeti samimi olan bir kişi, en azından böyle bir eser ortaya konulmuş, bir bakar ve ondan sonra bildiklerini milletle paylaşır. Ama görünen o ki, niyet samimi değil doğruları öğrenip halkı bilgilendirme değil, dini ifsat etmek, milleti yoldan saptırmak?Ehlibeyt'in kimler olduğuna dair sadece bir hadis-i şerifi paylaşacağım. Sünni kaynakların en önemlilerinden ve Kütüb-ü Sitte'den biri olan Tirmizi'nin Sahihi'nde geçen bir hadis? Tirmizi, Ömer bin Ebi Seleme'den şöyle rivayet etmiştir:Tathir ayeti, yani "Gerçekten ancak Allah, siz Ey Ehl-i Beyt'ten ricsi (günah ve hata pisliğini) gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister" (Ahzab Suresi, 33) ayeti Ümmü Seleme'nin evinde nazil olduğunda, Rasulullah (sav) Hasan, Hüseyin ve Fatıma'yı çağırtıp onları önünde oturttu ve Ali'yi de çağırtıp onu da arkasında oturttu. Sonra onları ve kendisini bir kisayla (örtüyle) örtüp şöyle buyurdu: "Allah'ım, bunlar Benim Ehlibeyt'imdir; bunlardan her türlü ricsi (günah ve hata pisliğini) gider ve bunları tertemiz kıl." (Sahih-i Tirmizî, c. 12, s. 85; Tefsir-i Taberî, c. 22, s. 7; Tefsir-i İbn-i Kesir, c. 3, s. 485)Gerçeğin anlaşılması için sadece bu hadis bile yeterlidir. Yani Ehlibeyt kelimesi Peygamberin hanımları ya da bütün akrabaları değil, sadece ve sadece "Hz. Rasulullah, İmam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan ve İmam Hüseyin"dir.Yine Prof. Dr. Baş, İmam Ali'nin ve evlatlarının velayetinin, hilafetinin, vasiliğinin, emirliğinin, hidayet önderliğinin Gadir-i Hum'da Allah'ın emri ve Allah Resulü'nün ilanıyla beyan edildiğini ve bunun 220 Ehli Sünnet kaynağında bulunduğunu vurgulamaktadır. Bu kaynaklar da Ehlibeyt programlarında, eserlerinde tek tek açıklanmıştır.İmam Ali'nin ve evlatlarının hilafeti ve velayeti konusunda bu kadar net hükümler varken, Kerbela katliamının suçunu sağa sola atmaya çalışmak dini saptırmaktan başka bir şey değildir. İmam Ali ve evlatları ayette de ifade edildiği gibi tertemizdir ve Gadir-i Hum'da ilan edildiği gibi onlara biat etmek farz kılınmıştır. İmam Ali haklıdır, karşısındakiler haksızdır, batıldır; İmam Hasan ve İmam Hüseyin haklıdır, karşısındakiler onları şehit edenler ise batıldır.Nisa Suresi 93. ayette Cenab-ı Hak, "Kim bir mümini kasten öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır" buyurmaktadır. Muaviye'nin zehirleterek şehit ettirdiği İmam Hasan, Yezit'in Kerbela'da şehit ettirdiği İmam Hüseyin ise sadece Mümin değil, aynı zamanda Allah'ın sevdiği seçtiği, cennetle müjdelenen Peygamber evlatlarıdır. Hüküm açık olmasına rağmen hala birilerinin avukatlığını yapmaya çalışmak onların işledikleri suça ortak olmak ve ayetin bu noktadaki hükmüne hedef olmaktan başka bir şey değildir
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025