Dinimizin koyduğu sınırlar çerçevesinde devlet reisliğine baktığımızda adil, hakkı gözeten, dine aykırı davranışlar sergilemeyen devlet adamları övgüyle anılırlar. Önemli olan bu övgülere layık olabilen devlet adamları olabilmektir."Her yetki sahibi idaresi altında bulunan insanların yönetiminden kıyamet gününde Allah'a karşı sorumludur" diyor Allah Resûlü? Çizgilerimizi bu hadisle aydınlatacak olursak Müslüman bir devlet başkanı islama aykırı olan kararkararları yürürlüğe koymaz. AB'ye girebilmek için zina, domuz eti serbest bırakılmaz, "cami" ibaresinin vurgusu ortadan kaldırılıp "ibadethane" diyerek kilise ve havra kategorisine dahil edilemez. Eşcinsel evliliklerine göz yummaz.Müslüman bir devlet başkanı gayrimüslim bir devlet ile anlaşma yaparken diğer bir Müslüman devletinin de çıkarlarını gözetmek durumundadır. Maide suresi 51. ayette, "Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları veliler (dostlar ve üstünüze hakimler) edinmeyin, çünkü (onlar) birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse o da onlardandır. Şüphesiz ki Allah (düşmanlarıyla dostluk edinerek mü'minlere) zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez" buyruluyor. Yani bu ayete göre Irak'ı vuran uçakların bizden kalkması, Gazze'yi vuran jetlerin yakıtlarının bizden gitmesi, üzerine düşman askerkerinin sağ salim geri dönmeleri için dua etmek bizi hidayete erdirmemekle kalmaz bunlara göz yuman bir toplum olduğumuz için bizi topyekûn bataklığa iter. Ve bu ayette ufak bir yer gibi görünen fakat hayati önem taşıyan bir noktaya da dikkat çekmek istiyorum. "Yahudi ve Hıristiyanları üstünüze hakimler edinmeyin." Yani Müslümanların, başlarında Müslüman olmayanların buyruğu altına girmemelerini emrediyor. Çünkü Müslümanın karakteri bağımsızlık ve özgürlüktür. Atatürk "özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" derken "ben Müslümanım" demenin vurgusunu yapıyor. Ve bundan ötürü Türk İstiklal Savaşı İslam dünyası için önemli bir mücadele örneği ve bu ayetin en güzel tefsiridir.Karakteri bağımsızlık ve özgürlük olan, Ehl-i Beyt'in soyundan olup onun izinden giden kurtarıcılar bizlere hadislerde bildirilmiştir. Her ne kadar ülkemiz bir bataklığa sürükleniyor olsa da bizi kurtaracak bir lider bulunmaktadır.Gelin bu hadisi okuyarak ışığımızı bulalım: "Benden sonra, başınıza halkı adaletle yönetecek olan halifeler (yani, halkı Allah ve Resûlü adına yönetenler) gelecektir. Halifelerden sonra emirler yer alacaktır. Emirlerden sonra melikler gelecektir. Meliklerden sonra ise zalimler gelecek ve halka şiddetli zulüm yapacaklardır. Bundan sonra Ehl-i Beyt'imden bir kişi çıkacak ve yeryüzünün daha önce zulümle dolduğu gibi, bu defa onu adaletle dolduracak. Daha sonra Kahtanlı birisi idareyi ele alacak ve daha önceki benim soyumdan olan adil hükümdar gibi yeryüzünü, Allah'a kasem (yemin )ederim ki, ondan az olmak kaydıyle adaletle idare edecektir."Allah görebilmeyi, anlayabilmeyi nasip eylesin.Unutmayın mesele devlet adamı olmak değil. Mesele devlette adam olmak, mesele devlete baş olmaktır.
Zeynep Türker / diğer yazıları
- Kömür karası / 17.05.2015
- Kalbiniz kemikleşmesin / 12.05.2015
- Diriliş / 15.02.2015
- Düşünün, beyniniz acımaz / 08.02.2015
- Devlete 'baş' olmak / 26.01.2015
- İslam'a darbe / 08.01.2015
- 'Zinde Bad (Yaşasın) Mustafa Kemal!' / 20.11.2014
- Kalbiniz kemikleşmesin / 12.05.2015
- Diriliş / 15.02.2015
- Düşünün, beyniniz acımaz / 08.02.2015
- Devlete 'baş' olmak / 26.01.2015
- İslam'a darbe / 08.01.2015
- 'Zinde Bad (Yaşasın) Mustafa Kemal!' / 20.11.2014