Devlet Bahçeli, dikkat dikkat!

İnsaf ile cevap verin haftada bir yani sadece Salı günleri Meclis’teki parti gurubunda, o da başkalarının yazdığı metni okumakla muhalefet edilebilir ve çok önemli bir partiye lider olunabilir mi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi kastettiğimi anlamışsınızdır!
Televizyonlara bakıyorum Tayyip Erdoğan hasta haliyle her gün başka bir yerde ardı ardına toplantı ve etkinliklere katılıyor- ki şu günlerde Çin seyahatindedir!
Keza Kemal Kılıçdaroğlu da mesela son olarak soluğu köprü faciasının yaşandığı Zonguldak Çaycuma’da alması misali koşuşturmaya devam ediyor!
Bahçeli’ye bakıyorsunuz adı var, kendisi yok!
İyi de bu şekilde üstelik MHP gibi bir partiye lider olunabilir mi?
Üzülerek söylüyorum Devlet beyin MHP’deki müdürlük görüntüsü aynen devam ediyor!
Düşünün AKP durduk yerde Suriye’ye savaş ilan etme noktasında, Bahçeli’den tık yok!
İran ile köprüleri atıp tansiyonu yükseltiyor, kim bilir haberi bile yok zira yine suskun!
Doğalgazdan, elektrik ve benzine zam sağanağı var bir basın toplantısı bile yapmıyor!
Keza buna benzer pek çok ülke sorununu görmüyor, duymuyor ve duyurmuyor!
İyi de o zaman politika yapmak ve MHP’nin başında bulunmak niye?
Bu ısrarlı suskunluk ve umursamazlık haklı olarak Ülkücü Camiayı, “Bahçeli MHP’nin tasfiye görevlisidir” iddialarını sorgulamaya itiyor!
Tabii bu sorgulama da Devlet beyin çok kritik süreçlerde aldığı kararların etkisi büyük!
Mesela hangiler mi?
Hatırlatalım , 2002’de seçime bir buçuk yıl varken yaptığı esrarengiz bir telefon görüşmesinin hemen sonrasında bir tek partilisi ile bile istişare etmeden hemen erken seçim demesi!
Seçimi kaybettiğinin ertesinde “Kaybeden gitmeli” diyerek Çiller ile Mesut Yılmaz’ı istifa ya da tasfiye ettirip kendisinin sözünden dönmesi ya da aldığı yeni buyrukla görevini sürdürmesi!
Aynı şekilde Abdullah Gül’ü yine hiçbir MHP’li ile istişare etmeden Tayyip beyin bile istememesine rağmen Çankaya’ya taşıması.
Bitmedi bugün bile yeni Anayasa çalışmaları komisyonuna üye vererek bu arayışı meşru kılıyor ki bu da gaflet ötesidir!
Peki, ama bütün bunlar MHP’li bir lider profili ile örtüşecek şeyler mi?
Dahası insaf ile söyleyin bugünkü MHP’nin bir rengi, kokusu, kimliği, programı ve hedefi var mı, kalmış mıdır?
Cevap arıyorum bugünkü MHP’nin CHP’den ne farkı var?
Soruyorum böyle giderse bu MHP tükenmez mi?
Düşünün devletin siyasi faaliyet yapın diye verdiği hazine yardımı ile Bahçeli Aksaray ilinde okul yaptırıp, amatör futbol takımı kurduruyor!
Yahu MHP Futbol Takımı veya Okul Yaptırma Derneği midir, verilen yardım ile siyasi faaliyet yapsana, miting organize etsene, medyanı kursana, bırakın onu bunu ülkücü öğrencilere burs verip okutsana!
Sitemim çok da yerim bitti!

Başbakanla Demirören diyaloğu!
Bir diyalog ve tercümesi:
Önce diyalog:
Başbakan: Yıldırım bey Milliyet ile Vatan’ı siz mi aldınız?
Demirören: Evet, efendim.
Başbakan: Hiç belli olmuyor da!
Sonra tercüme:
- Yakında Milliyet ile Vatan’ın çizgisi değişecek.
- Bazı yazarlar ve yöneticiler kovulacak.
- İki gazetede dolaylı olarak yandaş olacak!
Ve yorum:
Milliyet ile Vatan gibi zarar eden iki gazetenin Demirörenler tarafından satın alınması belli oluyor ki Başbakan’ın arzu iledir.
Öyle çünkü Demirören Tayip beyin çok çok güvendiği isimdir ki futbolu bile ona emanet etmiştir.
Tayyip bey ile Yıldırım Demirören o kadar iyiler ki savcılar bile şike soruşturmasında Beşiktaş’ın antrenörünü şike yaptı diye tutuklarken ona dokunamamıştır!
Sonuç: İşte medyamızın son hali!

Anadolu Ajansı’nın yaptıkları
Anadolu Ajansı (AA) malum Atatürk’ün kurduğu bir devlet ajansıdır!
Çalışanları kamu görevlisidir ve en önemli özelliği tarafsızlığını hiç ama hiç bozmamasıydı!
Onlarca yıl hiç kimse Anadolu Ajansı’nın geçtiği bir haberi yalan ya da yanlı diye sorgulamamıştır zira Anadolu Ajansı’nın kuruluş misyonu bu şekildeydi!
Anadolu Ajansı’na yıllarca adeta devletin resmi sözcüsü diye bakılmıştır!
Ne zamana kadar mı?
Kısa bir süre öncesine kadar!
AKP’nin ilk yıllarında da bu özelliğini sürdüren ajans son Genel Müdür ataması ile bütün misyonunu toprağa gömdü ve adeta militanlığa soyundu!
Evet, bugün Anadolu Ajansı imaj olarak yandaş medyanın adeta baş borazancısı konumundadır!
Son skandalını biliyorsunuz!
Ana Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu AKP’yi eleştiren bir konuşma yapıyor!
Ama heyhat Anadolu Ajansı hükümetin aleyhinde diye bu haberi servis etmiyor ki CHP bu duruma haklı olarak açıklamaları ile isyan ediyor!
Görüyorsunuz AKP sayesinde çöken kurumlara AA’da eklenmiş oluyor!