Dert İslam değil postu korumak

Kısa süre önce vefat eden Nakşibendi tarikatı İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu, kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ye, "Cübbeli Ahmet eğer erkeksen çıkıp şeyhliğini ilan et. Et de kasetlerini patlatalım" diyerek sert çıktığı görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

Kaset var mı yok mu bilemem. Varsa içinde ne olduğunu da hiç merak etmiyorum. Çünkü ne olursa olsun şaşırmayacağımı biliyorum.

Ancak yüce dinimiz İslam'ı kendilerinden başkalarının temsil edemeyeceğini, Müslüman olmak ve dinimizi yaşamak için sarık takmak ve cübbe giymenin adeta şart olduğunu vaaz eden, İslam konusunda çok büyük iddialarda bulunan bir camianın ileri gelenlerinin elinde bir kişnin İslam'a aykırı, yanlış ve yasadışı bir iş yapıldığına dair bilgiler ve belgeler varsa bu belgeleri açıklamayı ilgili kişilerin şeyhlik iddiasına bağlamak yerine, ivedilikle savcılığa iletmeleri gerekmez mi?

Gerekir.

Ancak, dert İslam değil, dertleri post olunca böyle şeylere şahit olmak zorunda kalıyoruz.

Oysa kamuoyunda tanınan ve insanları da etkileme potansiyeli olan kişilerin varsa yanlışları gizli tutulmamalı. İnancımızın da bunu gerektirdiğini biliyorum.

Böyle kişilerin yanlışları gizli tutulursa yüzlerce insanın ifsat edilmesine, samimi inançların istismar edilmesine göz yumulmuş olmaz mı?

Ancak gelin görün ki, kimsenin derdi İslam değil. Bu konuda en büyük yanlışları da Müslüman görünmek için şekle ve giyinmeye çok önem verenler yapıyor.

Böyleleri varken dinimizin başka düşmana ihtiyacı da yok.

Çimleri yeşile boyamak

Nisan ayında katıldığı bir açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan,

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na "Adil yeşilleri biraz daha artırırsak çok daha güzel olacak. Yeşili severim biliyorsun" diye seslenmişti hatırlarsanız.

Dolayısıyla Ak Partinin yeşile olan sevgisi tepeden tırnağa biliniyor.

Bu sevginin yansıması mıdır bilinmez, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın katılımıyla geçen hafta sonu açılışı yapılan Yozgat Çekerek Millet Bahçesi'ndeki kuruyan çimler açılış öncesi yeşile boyanmış.

Kısa bir araştırmada bu çim boyama işinin Ak Parti iktidarında ilk kez yaşanmadığını fark ettim.

Sonra aşırı tepki gösterdiğimi düşündüm. 

Çünkü ekonomide, eğitimde, dinde, iç ve dış politikada gözleri boyayan bir iktidarın çimleri yeşile boyaması hiç de şaşırtıcı değil, olağan karşılanmalı…

Asıl kıyamet bu hükümet iktidarı kaybettiğinde boyalar akıp makyaj kalmadığında gerçekler ortaya çıkınca kopacak. 

İstenen sürdürülebilir yoksulluk

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "2002 yılında sadece 1 milyon haneye sosyal yardım hizmeti verilirken pandemi yardımları hariç tutulduğunda 2021 yılında 4.3 milyon ailemize ulaşılmıştır" demiş.

Bu övünülecek bir şey midir?

Ak Partililere göre evet.

Bana göre ise kesinlikle övünülecek bir şey değildir.

Böyle saçma açıklamalardan sonra aklıma hep Victor Hugo'nun şu sözü gelir: "Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk."

Devam etmesi politikacıların işine geldiği müddetçe ülkemizde yoksulluk bitmeyecek.