CHP Lideri Baykal, hükümetin AB ile kurduğu ilişkinin şeklini eleştirdi. Baykal, "Tam reddiyetçilikten, tam teslimiyetçiliğe geçmek sağlıklı değildir" dedi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AB'ye yaranarak AB'li olunamayacağını, AB ile sağlıklı bir ilişki kurmak için kompleksiz olmak gerektiğini belirterek, "Tam reddiyetçilikten, tam teslimiyetçiliğe geçmek sağlıklı değildir" dedi. Baykal, AB'ye sığınılarak birtakım düzenlemeler getirmenin doğru olmadığını kaydederken de "Bana ifade edildiğine göre 7. uyum paketi son paket olacaktır" diye konuştu. 40 yıllık AB macerasının dönemin Başbakanı CHP Lideri İsmet İnönü'nün imzasıyla başladığını belirten Baykal, "Biz Türkiye'yi AB içinde görmek istiyoruz. Bunun Türkiye'nin hakkı olduğunu düşünüyoruz ve hakkımızı almak için mücadele ediyoruz. Yani bizim bugünkü tavrımız AB karşısında kompleksiz bir tavırdır. Türkiye'nin AB'ye üye olma karalılığı AB ile hiç ilişkisi olmayan konularda Türkiye'nin taviz vermeye zorlanması, Türkiye'nin temel haklarından, hukukundan, menfaatlerinden, yararlarından vazgeçmesi için bir baskı olarak kullanılması yaklaşımını Türkiye'nin kabul etmemesi gerekir" görüşünü dile getirdi.
Kurumlar zedelenmemeli
Baykal, Milli Güvenlik Kurulu'nun Anayasal tanımına uygun olarak yeniden ele alınabileceğini belirterek, "Ancak bu yapılırken kurumlar arasında gereksiz yere gerginlik yaratılmamalıdır" dedi. 1984 yılında MGK ile ilgili de bir düzenleme yapıldığını anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu düzenlemenin ilelebet sürmesi diye birşey elbette olamaz. MGK Genel Sekreterliği'ne tanınmış yetkilerin, Türk bürokrasisinin üzerinde bir şekillenme ile ortaya çıkması ve Türkiye'de MGK'nın bir danışma kurulu olarak Anayasal tanımına daha uygun olarak işletilmesi,yeniden değerlendirilebir. Burada işin asıl önemli tarafı, gereksiz yere kurumlar arasında bir gerginlik yarıtılmamasıdır." Baykal, artık AB'ye ekonomik kriterler açısından yaklaşma zamanı geldiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AB'ye yaranarak AB'li olunamayacağını, AB ile sağlıklı bir ilişki kurmak için kompleksiz olmak gerektiğini belirterek, "Tam reddiyetçilikten, tam teslimiyetçiliğe geçmek sağlıklı değildir" dedi. Baykal, AB'ye sığınılarak birtakım düzenlemeler getirmenin doğru olmadığını kaydederken de "Bana ifade edildiğine göre 7. uyum paketi son paket olacaktır" diye konuştu. 40 yıllık AB macerasının dönemin Başbakanı CHP Lideri İsmet İnönü'nün imzasıyla başladığını belirten Baykal, "Biz Türkiye'yi AB içinde görmek istiyoruz. Bunun Türkiye'nin hakkı olduğunu düşünüyoruz ve hakkımızı almak için mücadele ediyoruz. Yani bizim bugünkü tavrımız AB karşısında kompleksiz bir tavırdır. Türkiye'nin AB'ye üye olma karalılığı AB ile hiç ilişkisi olmayan konularda Türkiye'nin taviz vermeye zorlanması, Türkiye'nin temel haklarından, hukukundan, menfaatlerinden, yararlarından vazgeçmesi için bir baskı olarak kullanılması yaklaşımını Türkiye'nin kabul etmemesi gerekir" görüşünü dile getirdi.
Kurumlar zedelenmemeli
Baykal, Milli Güvenlik Kurulu'nun Anayasal tanımına uygun olarak yeniden ele alınabileceğini belirterek, "Ancak bu yapılırken kurumlar arasında gereksiz yere gerginlik yaratılmamalıdır" dedi. 1984 yılında MGK ile ilgili de bir düzenleme yapıldığını anlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu düzenlemenin ilelebet sürmesi diye birşey elbette olamaz. MGK Genel Sekreterliği'ne tanınmış yetkilerin, Türk bürokrasisinin üzerinde bir şekillenme ile ortaya çıkması ve Türkiye'de MGK'nın bir danışma kurulu olarak Anayasal tanımına daha uygun olarak işletilmesi,yeniden değerlendirilebir. Burada işin asıl önemli tarafı, gereksiz yere kurumlar arasında bir gerginlik yarıtılmamasıdır." Baykal, artık AB'ye ekonomik kriterler açısından yaklaşma zamanı geldiğini söyledi.