Önceki gün yayınlanan "Deli Dana Cinneti Yolda mı?" başlıklı yazımız hayati öneme haiz olduğu için birçok elektronik posta aldı sevgili okurlar. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri de yazdığımız makale ile ilgili bizleri bilgilendiren bir açıklama gönderdiler. Aşağıda aynen yayınlıyoruz.Sayın Adem BİRİNCİ Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı"Yeni Mesaj gazetesinin 13.12.2011 tarihli nüshasında "deli dana cinneti yolda mı?" başlığıyla bir yazınız yer almıştır. Söz konusu yazınızla ilgili olarak aşağıdaki bilgi notunu dikkatinize sunar, çalışmalarınızda başarılar dileriz. Bakanlığımız, canlı hayvan ve hayvansal ürünlerle ilgili ithalat kararlarını alırken, ilgili sağlık şartlarını Ülkemizin de üyesi olduğu Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) standartlarına ve ulusal mevzuatımıza göre belirlemekte ve gerçekleştirmektedir. Gerek ulusal ve gerekse uluslararası mevzuatlara uygun olarak alınan tedbirler sebebiyle, yapılan ithalatlarda insan ve hayvan sağlığı açısından herhangi bir sorun bulunmamaktadır. İthal edilecek hayvan ve hayvansal ürünler, Bakanlığımız tarafından görevlendirilen resmi veteriner hekimler tarafından ihracatçı ülkede teknik ve sağlık şartları açısından kontrol ve muayene edilmekte, aynı zamanda Ülkemize girişlerinde de gerekli dokuman ve fiziksel kontrolleri yapılmaktadır. Kontroller sonucunda uygun görülen hayvanların ithalatına müsaade edilmektedir. İhracatçı ülke resmi otoritesi tarafından da söz konusu hayvan ve hayvansal ürünlerin kontrol ve muayeneleri yapılarak sağlık sertifikası düzenlendikten sonra ülkemize sevkleri yapılmaktadır. OIE, üye ülkelerin BSE hastalığına ilişkin koruma, izleme ve tarama programlarını temel almak suretiyle BSE risk kategorilerini belirlemiştir. Bakanlığımızca OIE standartlarında BSE hastalığına ilişkin tüm tarama ve izleme programlarını uygulayan yalnızca "ihmal edilebilir" ve "kontrol edilebilir" kategorilerinde yer alan ülkelerden ithalat yapılmaktadır.Ülkemizin ithalatta talep ettiği hayvan ve hayvansal ürünlere ilişkin sağlık sertifikasında; ihraç edilecek hayvanların veya sığır etinin elde edildiği hayvanların ihracatçı ülkede doğmuş ve büyümüş şartı aranmakta olup, talep edilen sağlık şartlarını taşımayan hiçbir hayvanın ülkemize ithalatına izin verilmemektedir. Aynı zamanda, Bakanlığımız Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE), uluslararası standartlar ve ulusal mevzuatı da dikkate alarak ithal edilen canlı sığırların, diğer hayvan hastalıklarına yönelik getirilen şartlar yanında özellikle BSE hastalığına ilişkin olarak; ihracat için seçilen her bir hayvanın ve bu hayvanların annelerinin et-kemik unu ve greaves ile ruminant beslenmesinin yasaklandığı ve yasaklamanın etkili bir şekilde uygulandığı tarihten sonra doğmuş olmaları gerekmektedir. Sığır eti ithalatında, etlerin elde edildiği hayvanlar, kesim öncesi ve sonrası veteriner muayenesine tabi tutulmaktadır. Kesimden sonra BSE yönünden test edilmekte ve sağlıklı bulunan hayvan etlerinin ithalatına izin verilmektedir.Ek olarak, ithal edilen hayvanlardan ülkemizde kesim sonrası örnekleme yolu ile numuneler alınmakta ve örnekler üzerinde BSE testleri yürütülmektedir. Şu ana kadar herhangi bir pozitif vakaya rastlanmamıştır."Malumunuz sevgili okurlar bu hastalık ilk defa İngiltere'de 1996 yılında nüksetmiş, binlerce hayvan telef olmuş ve resmi rakamlara göre 81 kişi ölmüştü. İlerleyen yıllarda hemen hemen tüm Avrupa Birliği ülkelerinde bu hastalığa rastlanmıştı. O dönemlerde birçok ülke gibi Türkiye'de kapılarını canlı hayvan ve et ithalatına kapatmıştı. 2010 yılına gelindiğinde ise hükümet maalesef canlı hayvan ve ithalatına kapılarını açmış bulundu. Tam 14 yıldır deli dana hastalığı riski nedeniyle hayvan almadığımız ülkelerden tekrar ithalat başlamış oldu. Yaklaşık 2 yıldan beri riskli hayvan etlerini tüketmekteyiz ve kurban bayramlarında bıçak altına yatırmaktayız. Evet gerçekten bu büyük bir bela, musibet ve bereketsizlik. Dünyanın tarım ve hayvancılıkta en kalite ülkesi bugün ne olduğu belli olmayan etleri tüketmekte. Bizleri bu durumlara düşürenlere yazıklar olsun demekten başka elimizden bir şey gelmiyor sevgili okurlar. Tarım ve Hayvancılıkta zor olanı başarmış bulunmakta hükümet.Bakanlık sağ olsun duyarlı davranıp bilgilendirme yazısı gönderdi. Biraz daha duyarlı davranıp niçin ithalata dayalı bu politikalardan vazgeçmezler. Hayvancılıkta biz bize yetmenin ötesinde ihracat yapabilir duruma geçebiliriz, eski yıllarda olduğu gibi ama bu işler AB'nin sokma aklı ve buyrukları ile olmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025