Bugün 29 Mayıs; İstanbul'un fethinin yıldönümü... Aradan 552 yıl geçti ama; âşıkları tükenmedi İstanbul'un... Sevdalıları bir kez daha kalbini fethetmenin hasreti ile yanıp tutuşuyor. Yaban ellerin gözü de olsa, siz korkmayın; Fatih'in nesli bizde; bu sevda değil 552 yıl; ebediyyen tükenmez
Hz. Peygamberin müjdelediği, "İstanbul elbette fethedilecektir, Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, Onun askerleri ne güzel askerdir" sırrına ermek için nice canların kurban olduğu İstanbul'un 552. fetih yıldönümü törenlerle kutlanıyor. Çağ açıp çağ kapatan İstanbul'un fethi, Türk tarihindeki önemini hâlâ koruyor. Hz. Peygamberin müjdelediği, "İstanbul elbette fethedilecektir, Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, Onun askerleri ne güzel askerdir" sırrına ermek için nice canların kurban olduğu İstanbul'un 552. fetih yıldönümü törenlerle kutlanıyor. Çağ açıp çağ kapatan İstanbul'un fethi, Türk tarihindeki önemini hâlâ koruyor. Fatih'in icat ettiği havan toplarıMüslüman-Türkün hak ve adaletinin bir an önce tecelli etmesini bekleyen insanlık, öyle inim inim inliyordu ki, İstanbul sokaklarında Papa'nın külahını görmektense Müslümanın sarığını görmeyi tercih ediyordu. Fatih Sultan Mehmet, babasının ölümüyle beraber tahta oturunca ilk icraat olarak İstanbul'un fethini düşünmeye başlamıştı. Fetih için şehrin sosyal durumunun müsait olduğunu tesbit eden Fatih, ardından ordusunu ve fetih için gerekli araç ve gereçleri hazırlamaya başladı. 1452'nin kışı hazırlıklarla geçti. Büyük topların dökümü yapıldı, bu topların plan ve projeleri Fatih tarafından çizilmiştir. Ordu Edirne'den hareket edince, donanmada İstanbul'a yaklaşmak üzereydi. 6 Nisan'da büyük topun ateşlenmesiyle muhasara başladı, Fatih'in döktürdüğü topların emsalleri yoktu, bu toplar Bizans'a müthiş bir korku veriyordu, ayrıca Fatih'in müthiş dehası dört tekerlek üzerinde yürüyen dört büyük kuleli mancınık yaptırmıştı. Feth-i Mübin'de ilkler çoktur. Bu ilklerden biri de havan topudur. Havan topu Fatih tarafından icad edilmiş olup ilk defa da İstanbul'un fethinde kullanılmıştır. 'Ya ben İstanbul'u fethederim; ya da İstanbul beni fetheder' Muhasara ilerledikçe havan toplarıyla Haliç de bulunan Bizans gemilerini dövmeye başlarlar. Bu arada Avrupa'dan Bizans'a yardıma gelen bir kaç gemiden oluşan donanma da Haliç'e girdi. Avrupa donanması Haliç önlerine geldiğinde Osmanlı donanmasıyla karşılatı, Osmanlı donanmasının müdahalesine rağmen Haliç'in girişine çekilmiş olan zincir kaldırılarak yardıma gelen gemiler, Osmanlı donanmasına rağmen Haliç'e girmişlerdir. Bu, Osmanlı donanmasının zaafından ziyade rüzgarın azizliğindendir. Fatih bunun üzerine müthiş celallenir ve atını denize sürerek "Ya İstanbul'u fethedeceğim, ya da İstanbul beni fetheder" der. Ardında da yine Fatih'in üstün zekasının ürünü olarak gemiler karadan, Beyoğlu sırtlarından yürütülerek Haliç'e indirildi. Sabah olunca Osmanlı gemielerini Haliç'te gören Bizans'ın morali iyice bozuldu. 29 Mayıs sabahı, ordusuyla beraber sabah namazını kılan Fatih, hocası Akşemseddin ile birlikte kesin sonuç alacak taarruz emrini verir. Akşemseddin ve sevenleri de en ön saflarda askerin maneviyatını yükseltici telkinlerde bulunurlar. Öğlene doğru Topkapı burçlarına Türk bayrağı çekilmiştir, aynı anda surların muhtelif yerlerinden asker, İstanbul'a girmeye başlamıştır. O anda Fatih, Peygamber (sav)' in hadisine mazhar olmanın mutluluğu ve Feth-i Mübin'in gerçekleşmesinden dolayı, şehre girmeden Cenab-ı Allah'a şükür secdesine kapanır. Secdeden sonra şehre girer.