Bir Cumhurbaşkanı...Türkiye'mizden bir Fahri Korutürk geçti.Nerde kaldı o onurlu günler! Cumhurbaşkanlığını kabulünde tek koşulu vardı. İki büyük partinin kendisinin seçiminde anlaşması bir de tek turda seçilmek istemesi. Birinci turda kazanamadığı takdirde adaylıktan çekilebileceğini onurlu biçimde koşul koymuştu.Dediği gibi de oldu. Sayın Korutürk, adından başka serveti olmayan insanların ilkeli davranışını sergilemişti o gün.Ali Baransel diyor ki:"Cumhurbaşkanı Korutürk'ün odasına bir imza için gittiğimde yanında Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil vardı. Biraz sonra çalan telefonu 'Sizi arıyorlarmış, Sayın Çaglayangil' diyerek ona uzattı. Çağlayangil telefonda konuşurken üzgün ve tedirgin bir şekilde renkten renge girdi. Ağzından:"Vah vah çok üzüldüm, efendim başka bir hal yolu bulunamaz mı, yeni bir sınav hakkı tanınamaz mı?" sözleri dökülür. Çağlayangil, sonunda karşıdan bir umut işareti almış olarak, rahatlar ve telefonu kapattı. Korutürk'ün meraklı bakışları karşısında durumu açıkladı:"-Sayın Cumhurbaşkanım, arayan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarıydı. Oğlunuz Salâh maalesef giriş sınavlarında başarılı olamamış. Ancak zatıâliniz uygun görürlerse, bir formül bulup, bu işi halledecekler."Bu sözler üzerine Korutürk'ün cevabı sert ve kesin oldu:"-Sayın Çağlayangil, devleti yönetenler hayatının her anının hesabını verebilmeli, bütün tutum ve davranışlarıyla da vatandaşlara örnek olmalıdırlar. Salâh bir yıl sonraki imtihana daha iyi hazırlansın. Üzülmeyin ne yapalım."İkinci bir anı da şöyle:Askerden döndükten sonra Dışişleri Bakanlığına giren diğer oğul Osman Korutürk NATO dairesinde, arkadaşı Çetinler Karahan Ekonomik İşlerde çalışmaktadır. Bir akşam iş çıkışı arabası tamirde olduğundan Osman Korutürk arkadaşı Çetiner Karahan'a "Beni eve atabilir misin?" diye sorar. Arkadaşı da:"-Tabii ağabey" der."-Sen nerede oturuyorsun?"Osman Korutürk, "Çankaya'da" deyince,"-Ayıp ettin, zaten ben de orada oturuyorum" karşılığını verir. Arabaya binip bulvardan yukarı doğru çıkarlar. Cumhurbaşkanlığı Konutu'nun bulunduğu kavşağa gelince, Çetiner Karahan'la Osman Korutürk arasında söyle bir diyalog geçer;"-Sağa mı sapayım, sola mı?""-Doğru gir""-Dalga mı geçiyorsun oğlum, orası Cumhurbaşkanlığı""-Tamam, işte beni kapıda bırak, ben oradan yürüyerek giderim""-Nereye yürüyeceksin?""-Ben orada oturuyorum"Bu olay yaşandığında Osman Korutürk ve Çetiner Karahan iki yıllık iş arkadaşıdır. Karahan arkadaşının soyadını bilmekte ama bunun, Cumhurbaşkanı'nın soyadıyla bir benzerlik olduğunu sanmaktadır.Bu anıları yazış nedenim belli. Ulusumuzun başına geçecek Cumhurbaşkanı adayları belirlenmeye başlandı. Türk Ulusu Atatürk, Korutürk gibi Cumhurbaşkanlarına alışıktır. Evlerinde dolarlar istif etmeyecek, oğullarına bir vakıf kurdurtarak binlerce dönüm arazileri kapatmayacak, davranışları ile topluma örnek olabilecek nitelikte Cumhurbaşkanlarına alışıktır ulusumuz. Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu o koltuk, çok sorumluluk isteyen makamdır. Elbette ki, kimsenin Atatürk olmasını istemiyoruz ama o geleneğe uyan birisini istiyoruz. Çünkü o makama oturup da hakkını veremeyen kişileri de tanıdık.Adaylarımız otursunlar lütfen kendilerini değerlendirsinler boyutları uyuyorsa aday olsunlar. Çünkü yukarıda belirttiğimiz nitelikte o kadar insanımız var ki?Bilmem katılır mısınız görüşüme?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023