Efendimiz (s.a.a.) ve Halifelerin devrinde Cuma namazı ve Cuma hutbesi bir beldede tek bir yerde kılınıyordu!
Müslüman nüfusun çoğalması ve tek büyük bir yapıda Cuma hutbesini dinleyememeleri ve Cuma namazını kılamamaları nedeniyle, daha sonraki yıllarda bir beldede yalnız bir mekânda Cuma namazının kılınması, kalkmıştır.
Rabbimiz Şura suresi 18. ayeti kerimesinde şöyle buyurmuştur: "Rablerinin çağrısına gelirler, namazı kılarlar. İşleri, aralarında danışma konuşma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan (hayır için) harcarlar."
İşte cuma namazı ve hutbesinin önemi!
Pekâlâ, yalnız Arapça olan bir Hutbeden Türk olan mü'minler nasıl istifade edebilirler? Umreye, hacca gidenlerin kutsal mekânlardaki Cuma hutbesini duydukları anda, ne anladıklarını hatırlamalarını rica ediyorum.
İmam Ebu Hanife'nin (r.a.) Cuma hutbesi için aradığı şart Allah'ı (c.c.) zikir lafzı olmuş ve talebesi İmam Muhammed (r.a.) bu zikrin zamanının ise bir teşehhüt miktarı kadar hutbe verilmesi diye şart koşmuştur.
İmam Şafii (r.a.) hutbede bulunması gereken rükünleri beş şart ile sınırlıyor.1- Hutbeye Allah'a (c.c.) hamd ile başlamak. 2- Her iki hutbede Peygamber Efendimize salât ve selam getirmek. 3- İki hutbede de mü'minlere takvayı tavsiye etmek. 4- Her iki hutbenin birinde bir ayet-i kerime okumak. 5- Mü'min erkek ve kadınlara dua etmek. Bu beş şartın Arapça olmasının gerekliliği üzerinde duruyor. İmam Şafii (r.a.) bu rükünlerden sonra Arapça dışında bir dille hutbenin caiz olduğunu söylüyor.
Şu anda ülkemizdeki Cuma hutbesi ayet ve hadis metinleri ve Arapça dualar dışında Türkçe olarak, 1927 yılındaki Diyanet İşleri Başkan Rifat Börekçi'nin imzasıyla yürürlüğe girmiştir.
Peki, Cuma hutbesinde Arapçadan başka bir dil ile hitabet olmaz diyen kim?
Hindistan âlimlerinden ismi Viltori olan zat. Niçin böyle bir fetva veriyor? Niye İmam-ı Ebu Hanife'nin veya İmam-ı Şafii'nin görüşüne tam ters bir fetva veriyor?
Bu sorunun cevabını arayanlar, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı " Hoş Geldin Atatürk" adlı eserin 566. sayfasındaki, Merhum Gazi Mustafa Kemal'in 1920 senesinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde kaleme aldığı makalesinde bulabilirler!
İmam-ı Azam, mevali denen Arap asıllı olmayan Ehl-i Beyt aşığı büyük bir İslam âlimidir. Zamanında İslam ordularının fetihleri Arap olmayan kavimlere ulaşmış ve dini tebliğde dilin önemi kavranmıştı. Cuma hutbesi ve namazı da, İslam şuuru bilinci ve yaşantısı için çok önemlidir. İslam ümmetini körlükten, sağırlıktan, dilsizlikten kurtarmak, birliktelikten ve tevhidden yana olmasını sağlamak, beraber hareket etme becerisini yükseltmek ancak anlaşılır bir dille olabilir.
Bu kadar İslam'ı iyi bilen ve iyi anlayan merhum Gazi Mustafa Kemal Paşa, 1928 yılında Rifak Börekçi'ye 51 adet hutbe hazırlatmıştır. Milletimizin İslam vakar ve şuuruna sahip olabilmesi için Cuma hutbelerinin konuları özenle seçilmiştir. Sade bir Türkçe ile hazırlanan bu hutbeler Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ahrete rıhletinden sonra, ortadan kaldırılmıştır.
Aslında Merhum Gazi Mustafa Kemal Paşanın hazırlattığı bu hutbeleri ortadan kaldıranlar ile Cuma hutbelerinin hepsinin Arapça olmasını isteyenler aynı sebeplerden dolayı aynı değirmene su taşıyorlar.
Bu hutbeleri tekrar gün yüzüne çıkaran Emine Şeyma Usta Hanımefendiye ve kaleme almış olduğu "Hoş Geldin Atatürk" isimli eseriyle bizlere, Atatürk'ü tanıtan Prof. Dr. Haydar Baş beye teşekkürü bir borç bilirim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024