Cübbeli dediğinizde aklınıza ne geliyor?
Hemen söyleyeyim.
Sarık, şalvar, göbeğe kadar sakal, uydurma rüya ve zuhurat.
Başka?
İftira, yanmaz kefen ve tanesi bilmem kaç sterlin İngiliz kraliyet Armalı cübbe düğmeleri.
Bitmedi.
Önce 'satmıyorum' dediği, sonra vaaz kürsüsünden pazarlama görüntüleri ortaya saçılınca gıkını çıkaramadığı, tanesi 130 liradan Peygamberi rüyada gösterdiği iddia edilen Nal-ı Şerif isimli terlik satışı.
Başka?
Jet ski üzerinde tatil fotoğrafları, Jet Fadıl'la milyon dolarlık açılışlar ve
Protez kola kondurulan öpücük.
Sadece bunlar mı?
Elbette hayır…
'İnsan ticareti, örgüte yardım, yataklık, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakma' suçlamasıyla yargılanma.
Şii Müslümanların katline cevaz verme.
Askeri darbeleri önceden rüyasında görme.
Say say bitmiyor…
Hapiste FETÖ'cü Gülen'e övgüler dizme, çıktıktan sonra azılı FETÖ karşıtı kesilmek.
Cami kürsüsünde stand up yapmak.
Vesaire, vesaire…
Yukarıdakiler gibi 'benden uzak olsun' dediğiniz ne kadar icraat varsa adı anıldığında hepsi akla gelen cübbeli, merhum Haydar Baş Hocamızı diline pelesenk etmiş.
Neden?
Haydar Baş hocamız, bıkmadan uzanmadan Ehl-i Beyt dediği için.
Peygamberimiz'in (s.a.v.) Veda Haccı'nda, "Size iki emanet bırakıyorum. Biri Allah'ın Kitabı Kur'ân, diğeri ıtretim, Ehl-i Beyt'imdir. Bunlara sarıldığınız sürece hidayettesiniz" buyurduğunu her fırsatta haykırdığı için.
'Sünniler gibi Şiiler de Müslüman'dır, bunlar din kardeşidir' dediği için.
'Halifelik İmam Ali'nin hakkıydı' dediği için.
Allah Resûlü'nün (s.a.a.) Gadir-i Hum hutbesinde, "Ali b. Ebu Tâlib Benim kardeşim, vasîm ve halifem, Benden sonra İmamdır. Ben her kimin mevlası isem, bu Ali de onun mevlasıdır" dediğini hatırlattığı için Haydar Baş hocamız, vefatının ardından yine böylelerinin saldırılarının hedefi olmaya devam ediyor.
Öncelikle şu kaydı düşelim, Haydar Baş hoca hiçbir ashabı kiram efendimize laf söylememiştir. Yalnızca İmam Ali'nin hakkı olanı ifade etmiştir.
Sakın yanlış anlaşılmasın Cübbeli gibilerin sahabe derken kastettikleri Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman efendilerimiz değil, Muaviye ve Yezid'den başkası değildir.
Bunların 'hazret' diye göğe çıkardıkları Muaviye, Hz. Peygamber'in 'Allah onun karnını doyurmasın' diye beddua ettiği nadir insanlardan biridir. Ebu Süfyan oğlu Muaviye'nin ömrü Hz. Ali'yle ve Peygamber evlatlarıyla mücadeleyle geçmiştir.
Binlerce laneti hak eden Yezid ise Resulüllah'ın torunu, Hz. Fatıma ve Hz. Ali'nin evladı Hz. Hüseyin'i Kerbela'da şehit etmiş melundur.
Her türlü melaneti işleyen bu Muaviye ve Yezid'e 'hazret' demiyorsanız böyle cübbelilerle asla anlaşamaz, onları razı edemezsiniz.
O yüzden Muaviye ve Yezid sevdalısı böylelerinin arkasından konuşması merhum Haydar Baş hocamıza hiçbir zarar veremez.
Azerbaycan'da bu durum şu sözle ifade edilir:
'Yel kayadan bir şey aparamaz…'
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024