Atatürk diyor ki:
"Biz yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz. İstiklâl-i tam denildiği zaman tabii ki siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri her hususta istiklâl-i tam demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde istiklalden mahrumiyet, millet ve memleketin hakiki manasıyla bütün istiklalin mahrumiyeti demektir.
Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi.
Hâlbuki hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!"
* * *
Neden böyle bir giriş yaptığım çok açık.
Atatürk, bu azim ve kararlılığı sayesinde "Tam bağımsız bir Cumhuriyet kurdu.
Ne var ki bu durum 1940'lı yıllara kadar sürebildi. Bu tarih itibariyle tam bağımsızlığın yerini, "Tam bağımlı Türkiye" almıştı.
İnönü ile başlayan modern mandacılık anlayışı, Menderes'le tavan yapmıştı.
Zaman zaman askerler tarafından siyasete ayar verilmiş gibi gözükse de, aslında iş öyle görüldüğü gibi falan değildi.
NATO'ya alınan ilk ve tek Müslüman ülke olan Türkiye, artık askeri ve siyaseti ile kesin olarak Amerika'nın rotasına girmişti.
İster sağcı olsun, ister solcu bu durum hiçbir zaman değişmeyecekti.
Amerika için en büyük tehdit ve kırmızıçizgi, "Tam bağımsız Türkiye" diyenlerdi.
Ne zaman toplumda bir sistem bunalımı veya ekonomik kriz yaşansa, derhal bir diğer yedeği olan siyasi angajmanını devreye koyarak bu günlere kadar başarı ile gelinebildi.
Türkiye'de yapılan tüm seçimlerde herkes Meclis'e girebilir ama yalnızca ve sadece biri istisnaydı.
Tam bağımsızlıktan yana olan fikri hareketler.
Nedeni çok açık.
ABD'nin küresel güç olmasını sağlayan tek bir argümanı vardı ve bunu tehdit eden kim olursa olsun, derhal bertaraf edilmeliydi.
Hem de sözde 'milliyetçiler ve dindarlar' eliyle!
ABD'nin asla zarar görmesini istemediği husus, Amerikan dolarıydı.
Şayet doların hâkimiyeti sarsılırsa, ABD diye bir ülke kalmayabilir.
Bu görüşte onların kendi itirafları.
Buna en çarpıcı ve somut örnek ise; 2008'lerin sonunda ABD'nin önemli bir nükleer tesisinde yapılan çok gizli bir toplantı ve bu toplantıda alınan kararlardır.
Amerikan derin devleti ile askeri kanadın önemli isimlerinin katıldığı bu toplantının tek bir gündemi vardı.
Amerikan dolarının hâkimiyeti.
Toplantıda herkese yöneltilen ve tek tek cevabı istenen kritik soru şuydu:
ABD'ye karşı bir nükleer saldırı olması halinde mi daha büyük bir tahribat olur, yoksa ABD dolarının rezerv para olmaktan çıkarılması mı?
Bu çok kritik ve can alıcı soruya toplantıya katılanların tamamı aynı cevabı vermiştir.
"ABD doları rezerv para olmaktan çıkarılırsa, ABD nükleer saldırıdan daha fazla tahribata uğrar."
Bu nedenle alınan karar şuydu:
"ABD dolarını rezerv para olmaktan çıkaracak her türlü teşebbüs, savaş sebebidir."
Çok açık yazmak zorunda kaldığım için bazılarının veya bazı güçlerin açık hedefi haline gelebileceğimi gayet iyi biliyorum.
Şimdi size bir soru:
Türkiye'de ABD dolarının rezerv para olmaktan çıkaracak ve dolayısıyla onu tehdit edecek hangi tezler mevcuttur?
Yine çok açık yazmak zorunda kalıyorum.
Bu tez Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan, "Milli Ekonomi Modeli" tezidir.
Bu tezde yer alan "Milli para" formülü, tek başına ABD dolarının rezerv para olmaktan çıkmasına meydan vermektedir.
İşte Rusya'nın bu modele duyduğu hayranlığın temelinde de bu yatmaktadır.
Türk siyasetini baştan aşağı dizayn eden ABD'nin, içerisine sızamadığı ve asla sızamayacağı tek oluşum ise, Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Ancak ne var ki, bu husus BTP için çoğu kez maliyet yükü getirmektedir.
Mesela yapılan seçimlerde, milliyetçi gibi gözükenden Atatürkçü gibi gözükene hemen tüm partiler, BTP ile ittifaka yanaşmıyor.
Oysa aynı seçimlerde Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları aynı partilerin listelerinde cirit atıyor.
Son söz:
BTP lideri Hüseyin Baş'ın seçimlerden çekilme kararı ve gerekçesi, aydınlık yarınlar ve geleceğin Türkiye'si içindi.
Çok büyük bir erdem.
Çok büyük bir fedakârlık.
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025