Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Mustafa Güçlü, 100. yılını kutlayan Türk çimento sektörünün başta baca gazı emisyonları olmak üzere, atık su deşarjları, toprak kirliliğinin önlenmesi ile atıkların azalımı ve bertarafı gibi çevresel bileşenlere dair tüm kanun ve yönetmeliklere uygun üretim gerçekleştirdiğini söyledi
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'nin (TÇMB), sektörün üst düzey yöneticilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlediği toplantıda, sektörün AB Çevre ve İklim Değişikliği Yönetmeliği ile ilgili potansiyel sorunları ve çözümleri ele alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı yetkilileri, Türkiye'nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi eki olan Kyoto Protokolü'ne 2009 yılında resmen taraf olduğunu hatırlatarak, özetle şunları kaydetti: "Gelişmesine ve kalkınmasına devam etmekte olan ülkemizin, herhangi bir referans yıl üzerinden sera gazı azaltımı yapmasının fiziksel olarak mümkün gözükmüyor. Çimento sektörünün sera gazı azaltım olanakları, enerji verimliliği yatırımları, katkılı çimento üretimi ve atıkların ilave yakıt olarak kullanımının artırılması ile sınırlı. Türk çimento sektörü bu nedenle şu sıralar tüm enerjisini bu konular üzerinde yoğunlaştırıyor. "
Tüm standartlara uygun üretim TÇMB Başkanı Mustafa Güçlü de 100. Yılını kutlayan Türk çimento sektörünün, ekonomik büyümesine devam ederken, çevresel sorumluluklarının bilincinde olarak sürdürülebilir büyümenin yaygınlaştırılmasında öncü rol oynadığını söyledi. Çimento sektörünün başta bacı gazı emisyonları olmak üzere, atık su deşarjları, toprak kirliliğinin önlenmesi ile atıkların azaltımı ve bertaraf edilmesi gibi çevresel bileşenlere dair tüm ulusal kanun ve yönetmeliklere uygun üretim gerçekleştirdiğini vurgulayan Güçlü, şu açıklamalarda bulundu: "Toz emisyonları 'baca gazı toz tutma sistemleri' ile tutuluyor. Fırında kullanılan yakıt bünyesindeki kükürt, hammaddede bulunan kireç ile nötralize edilmekte, SO2 (kükürt dioksit) emisyonları önleniyor. Hammadde içindeki rutubet ise, özellikle soğuk havalarda yoğun su buharı olarak bacadan dışarı atılıyor."
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'nin (TÇMB), sektörün üst düzey yöneticilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlediği toplantıda, sektörün AB Çevre ve İklim Değişikliği Yönetmeliği ile ilgili potansiyel sorunları ve çözümleri ele alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı yetkilileri, Türkiye'nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi eki olan Kyoto Protokolü'ne 2009 yılında resmen taraf olduğunu hatırlatarak, özetle şunları kaydetti: "Gelişmesine ve kalkınmasına devam etmekte olan ülkemizin, herhangi bir referans yıl üzerinden sera gazı azaltımı yapmasının fiziksel olarak mümkün gözükmüyor. Çimento sektörünün sera gazı azaltım olanakları, enerji verimliliği yatırımları, katkılı çimento üretimi ve atıkların ilave yakıt olarak kullanımının artırılması ile sınırlı. Türk çimento sektörü bu nedenle şu sıralar tüm enerjisini bu konular üzerinde yoğunlaştırıyor. "
Tüm standartlara uygun üretim TÇMB Başkanı Mustafa Güçlü de 100. Yılını kutlayan Türk çimento sektörünün, ekonomik büyümesine devam ederken, çevresel sorumluluklarının bilincinde olarak sürdürülebilir büyümenin yaygınlaştırılmasında öncü rol oynadığını söyledi. Çimento sektörünün başta bacı gazı emisyonları olmak üzere, atık su deşarjları, toprak kirliliğinin önlenmesi ile atıkların azaltımı ve bertaraf edilmesi gibi çevresel bileşenlere dair tüm ulusal kanun ve yönetmeliklere uygun üretim gerçekleştirdiğini vurgulayan Güçlü, şu açıklamalarda bulundu: "Toz emisyonları 'baca gazı toz tutma sistemleri' ile tutuluyor. Fırında kullanılan yakıt bünyesindeki kükürt, hammaddede bulunan kireç ile nötralize edilmekte, SO2 (kükürt dioksit) emisyonları önleniyor. Hammadde içindeki rutubet ise, özellikle soğuk havalarda yoğun su buharı olarak bacadan dışarı atılıyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.