Tarım alanlarının %12 azaldığı, çiftçilik yapanların %38 azaldığı ve her 4 çiftçiden 3'ünün borçlu olduğu günümüz Türkiye'sinde bir 14 Mayıs çiftçiler gününü de, Sayın Cumhurbaşkanımızın ferahlatıcı cümleleri ve de Sayın Bakanımızın 21'de yaptığı alkışlarla geride bıraktık.
Peki, önümüzde ne var? Gıda ve su savaşları…
Dünyada gündem sadece virüs ve ekonomi değil. Gıda ve gıda üretim, tedarik zinciri de en önemli başlık. Başta Rusya olmak üzere birçok ülke gıda ihracına sınırlama hatta yasaklama getirdi.
Diyeceksiniz ki! Peki, bu topraklarda gıda yokluğu yaşanır mı? Yaşıyorduk zaten. Devamlı ithalat yapıldığı için anlamıyordun. Sarımsakta Çin, mercimekte Kanada, ette Sırbistan ve daha yüzlerce gıda ürününde yabancı devlet ismi yazıyordu ama sen önemsemiyordun.
18 yıllık iktidarın başı Sayın Erdoğan, 15 Nisan'da, "çiftçilerimiz, ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacaktır" dedi.
Arşivleri karıştırırken bu sözleri 4 yıl önce dönemin tarım bakanı Faruk Çelik'in de kullandığını gördüm.
Peki, bu cümleler hayat buldu mu? Bulmadığını en baştaki tabloda yazdım. Bulur mu? Mümkün değil.
Her karışı ekmeyeceklerini Resmi gazetede ilan ettiler. Nasıl mı?
15 Nisan'da ekilmedik yer bırakmayacağız, diyen hükümet 18 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 2,5 milyon ton hububat ve 100 bin ton kuru baklagil ithalatı için gümrük vergisi sıfırlandığını açıkladı.
Buyurun cenaze namazına!
2019'da 3,7 milyar dolarlık hububat ithalatı gerçekleştirmiştik. Demek ki alışkanlık yapmış!
Aradan fazla zaman geçmemişti ki, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde patatesin başkenti olan ve yılda 800 bin ile 1 milyon ton üretimi olan Niğde'ye, Mısır'dan patates ithal edildiğini fotoğrafladı.
Unutmadan! Bu süreçte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yatırım teşviklerini açıkladı. Yani gelen üretecek, satacak, alıp-götürecek ama yerliden çok çok daha az vergi verecek.
Kim gelecek? Anka Haber Ajansı'nın haberine göre, ABD merkezli Cargill şirketine yatırım teşviki verildi. Şirkete yüzde 70 vergi indirimi uygulanacak, KDV ve gümrük vergisinden istisnası sağlanacak.
Cargill, denince aklınıza ne geliyor? Şeker fabrikalarının yok pahasına satılması.
Evet, Cargill 70 ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en büyük 12. şirketi. Tahıl ve gübre ticareti alanında ise dünyanın 2. büyük şirketi.
Aynı zamanda enerji, sağlık, ilaç, finans, elektrik, gaz, ulaşım sektöründe de faaliyet yürütüyor. Yıllık cirosu yaklaşık 150 milyar dolar. Birde NBŞ haberlerine çok konu olan bir şirket.
Böyle bir şirketle benim köylüm, üreticim, pazarlamacım rekabet edebilir mi? Edemez, edemediği için zaten tarım ithalata kaldı, piyasayı yabancı firma ve markalar kapattı.
Bakın! Tam 12 yıl önce Prof. Dr. Haydar Baş, tarım köylüsüne şöyle sesleniyordu;
"Beni iyi dinleyin. Liberal-kapitalist anlayışı benimseyenlerin tarım diye bir derdi, bir projesi ve programı yok. Senin, 'oyunu' alacak ve en sonunda seni toprağından edecek. Ürününü satamayacaksın, sonunda aldığın borçları ödeyebilmek için toprağını satacaksın."
Sayın Baş'ın dediği oldu. Yalnız Sayın Baş o gün çıkış yolunu da göstermişti. Nasıl mı? Milli Ekonomi Modelinin milli tarım anlayışıyla. İşte o maddeler;
*Tarım ve hayvancılıktaki tahditler, kotalar (sınırlamalar, kısıtlamalar) kaldırılmalı.
* Devlete ait topraklar uzun vadeli, sembolik ücretler karşılığında vatandaşa kiraya verilmeli.
*Ürün fiyatları, çiftçiler tarafından üretici kooperatif üzerinden belirlenmeli.
*Devlet üreticinin yetiştirdiği ürünün yüzde 50'sine en az 6 ay evvelinden avans vermeli.
*Çiftçiye emeklilik desteği ve ürünlerinin doğal afetlere karşı sigorta desteği sağlanmalı.
*İthal ürünlere karşılık yerli üreticinin korunması devlet garantisinde olmalı.
*Tarım içim gerekli olan finansman, elde edilen üretim karşılığı senyoraj geliri ile karşılanmalı.
*Devlet, tarıma bağlı sanayi üzerine yatırım yapmak isteyen girişimcilere, 'proje mukabili sıfır faizli krediler' ve 'gerekirse geri ödemesi üretim veya ürün' olacak türden kredi vermeli.
* Devlet, üretilen ürünlere pazar garantisi vermeli.
* Gübre ve tarım ilaçları konusunda yatırımlar teşvik edilmeli.
Tarım ve hayvancılıkta kalkınmak isteyen, kendi kendine yetmek isteyen Türkiye bu maddeleri hayata geçirmek zorundadır. Bu zorunluluğu üstlenecek tek lider ise BTP'nin genç lideri Hüseyin Baş'tır.
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025