Atatürk'ün 'milletin efendisi' dediği tarım köylüsünün içler acısı hali her geçen gün daha da kötüleşiyor. Büyük borçlar altında ezilen ve hacizle karşı karşıya kalan çiftçiler ürettiklerini zararına satmak zorunda kalıyor
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye ekonomisinin genelinde ve tarım sektöründe, mevcut büyüme rakamlarının yüksek oranlı borçlanmaya dayalı olduğunu vurgulayarak, tarım işletmelerinde borçlanma sürecinin hızlı bir biçimde arttığını dile getirdi. TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Dernek Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında 2011 yılını değerlendirdi. 2011 yılı içinde Torba Yasa kapsamında çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçları yeniden yapılandırılmış olmasına karşın bu uygulamaların sorunu ertelediğini, ancak çözemediğini belirten Yetkin, "Bunun önde gelen nedeni çiftçinin kullandığı girdilerin fiyatları ile ürettiği ürünlerin üretim fiyatları arasındaki makasın çiftçi aleyhine her geçen gün biraz daha açılmasıdır" dedi.
Tarımda borçlanma çok daha hızlıYetkin, gerek Türkiye ekonomisinin geneli gerekse tarım sektörü açısından bakıldığında, mevcut büyüme rakamlarının yüksek oranlı borçlanmaya dayalı olduğuna dikkat çekti. Tarım işletmeleri açısından bakıldığında da borçlanma sürecinin hızlı bir biçimde arttığını dile getiren Yetkin, banka kredi borçlarının, enerji borçlarının, tarım kredi borçları ve kredi kartı borçlarının çiftçinin ödeme gücünü aştığının gözlendiğini söyledi. Yetkin, "2011 yılı içinde Torba Yasa kapsamında çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçları yeniden yapılandırılmış olmasına karşın bu uygulamaların sorunu ertelediği ancak çözemediği gözlendi. Bu durumun önde gelen nedeni çiftçinin kullandığı girdilerin fiyatları ile ürettiği ürünlerin üretim fiyatları arasındaki makasın çiftçi aleyhine her geçen gün biraz daha açılmasıdır" dedi.
Maliyetlerdeki artış yüksekYetkin, gübre fiyatlarında yüzde 55 ile yüzde 91 arasında artış gerçekleştiğini dile getirerek, başta mazot olmak üzere çiftçinin sulama ve elektrik giderlerinde de ortalama enflasyonun üzerinde bir artış görüldüğünü vurguladı. Yetkin, buna karşılık çiftçinin sattığı ürünlerden eline geçen para en fazla enflasyon oranını yakalayabildiğine işaret etti.
Tarımsal destekler yeterli değilYetkin, çiftçiye verilen tarımsal desteğin ne ölçüde yeterli olduğunu ortaya koymak için şu değerlendirmelerde bulundu: "2011 yılında gübre masrafı toplam masrafların buğdayda yüzde 12'sini, pamukta yüzde 19'unu, mısırda yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) yaptığı bir araştırmaya göre "Çiftçinin 2010 yılında gübre için ödediği bedel yaklaşık 3.8 milyar TL'dir. 2010 yılında gübre desteği için çiftçiye verilen 704 milyon TL destek, gübre masrafının ancak yüzde 18'ini karşılamıştır. 2011 için gübre destek miktarları yüzde 9-17 arasında artırılmıştır. Gübre fiyatlarındaki bu artış devam ederse, açıklanan destek miktarının gübredeki KDV'yi bile karşılaması mümkün değildir. Buna karşılık Bakan Eker, Bakanlığı adına yaptığı bütçe konuşmasında, 2010 yılında pamukta yüzde 50, ayçiçeğinde yüzde 39, buğdayda yüzde 24, mısırda yüzde 16, çeltikte yüzde 15, soyada yüzde 51 oranında maliyetleri karşılayacak düzeyde ürün desteği verildiğini' öne sürmüştür. Biz ülkenin resmi çiftçi kuruluşu ile Tarım Bakanlığı'nın yaptığı hesaplardaki bu farklılığın açıklanmasını beklerken, şu gerçeği açıkça gözlüyoruz: Çiftçinin bütçesi her geçen gün daha fazla açık vermekte ve çiftçilerimiz ancak borcu borçla kapatarak üretimi sürdürebilmektedir. Çiftçi borçlarının toplamının 2011 yılı itibariyle 20 milyar TL'yi geçtiği tahmin edilmektedir."
Bu kafayla ithalat bitmezHayvancılık sektörüyle ilgili olarak da et fiyatlarını girdi fiyatları ile ona yetişmeye çalışan et fiyatları arasındaki gerilimin yükselttiğini vurgulayan Yetkin, "Et fiyatları ucuzlatılmaya çalışılırken ette en büyük maliyet unsuru olan yem fiyatlarına sürekli zam geldi. Öyle ki, son 4 ayda yem fiyatlarındaki artış yüzde 50'yi buldu. Kısa süre önce 50 kilogramlık yemin fiyatı 27 TL'den 32 TL'ye çıktı. Arpa harman zamanı 360 kuruş iken 450 kuruşa yükseldi. Kepek 260 kuruş iken 450 kuruş oldu. Bu gelişmeler sonucu kısa süre önce 14.8 TL olan 1 kg. karkas etin üreticiye maliyeti 15.1 TL'ye çıktı. Şu anda kesim fiyatı yaklaşık 15-16 TL. Ancak ithalat başladığından bu yana üretici bu fiyattan, yani neredeyse maliyetine bile etini satmakta zorlanıyor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye ekonomisinin genelinde ve tarım sektöründe, mevcut büyüme rakamlarının yüksek oranlı borçlanmaya dayalı olduğunu vurgulayarak, tarım işletmelerinde borçlanma sürecinin hızlı bir biçimde arttığını dile getirdi. TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Dernek Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında 2011 yılını değerlendirdi. 2011 yılı içinde Torba Yasa kapsamında çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçları yeniden yapılandırılmış olmasına karşın bu uygulamaların sorunu ertelediğini, ancak çözemediğini belirten Yetkin, "Bunun önde gelen nedeni çiftçinin kullandığı girdilerin fiyatları ile ürettiği ürünlerin üretim fiyatları arasındaki makasın çiftçi aleyhine her geçen gün biraz daha açılmasıdır" dedi.
Tarımda borçlanma çok daha hızlıYetkin, gerek Türkiye ekonomisinin geneli gerekse tarım sektörü açısından bakıldığında, mevcut büyüme rakamlarının yüksek oranlı borçlanmaya dayalı olduğuna dikkat çekti. Tarım işletmeleri açısından bakıldığında da borçlanma sürecinin hızlı bir biçimde arttığını dile getiren Yetkin, banka kredi borçlarının, enerji borçlarının, tarım kredi borçları ve kredi kartı borçlarının çiftçinin ödeme gücünü aştığının gözlendiğini söyledi. Yetkin, "2011 yılı içinde Torba Yasa kapsamında çiftçinin Ziraat Bankası'na olan borçları yeniden yapılandırılmış olmasına karşın bu uygulamaların sorunu ertelediği ancak çözemediği gözlendi. Bu durumun önde gelen nedeni çiftçinin kullandığı girdilerin fiyatları ile ürettiği ürünlerin üretim fiyatları arasındaki makasın çiftçi aleyhine her geçen gün biraz daha açılmasıdır" dedi.
Maliyetlerdeki artış yüksekYetkin, gübre fiyatlarında yüzde 55 ile yüzde 91 arasında artış gerçekleştiğini dile getirerek, başta mazot olmak üzere çiftçinin sulama ve elektrik giderlerinde de ortalama enflasyonun üzerinde bir artış görüldüğünü vurguladı. Yetkin, buna karşılık çiftçinin sattığı ürünlerden eline geçen para en fazla enflasyon oranını yakalayabildiğine işaret etti.
Tarımsal destekler yeterli değilYetkin, çiftçiye verilen tarımsal desteğin ne ölçüde yeterli olduğunu ortaya koymak için şu değerlendirmelerde bulundu: "2011 yılında gübre masrafı toplam masrafların buğdayda yüzde 12'sini, pamukta yüzde 19'unu, mısırda yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin (TZOB) yaptığı bir araştırmaya göre "Çiftçinin 2010 yılında gübre için ödediği bedel yaklaşık 3.8 milyar TL'dir. 2010 yılında gübre desteği için çiftçiye verilen 704 milyon TL destek, gübre masrafının ancak yüzde 18'ini karşılamıştır. 2011 için gübre destek miktarları yüzde 9-17 arasında artırılmıştır. Gübre fiyatlarındaki bu artış devam ederse, açıklanan destek miktarının gübredeki KDV'yi bile karşılaması mümkün değildir. Buna karşılık Bakan Eker, Bakanlığı adına yaptığı bütçe konuşmasında, 2010 yılında pamukta yüzde 50, ayçiçeğinde yüzde 39, buğdayda yüzde 24, mısırda yüzde 16, çeltikte yüzde 15, soyada yüzde 51 oranında maliyetleri karşılayacak düzeyde ürün desteği verildiğini' öne sürmüştür. Biz ülkenin resmi çiftçi kuruluşu ile Tarım Bakanlığı'nın yaptığı hesaplardaki bu farklılığın açıklanmasını beklerken, şu gerçeği açıkça gözlüyoruz: Çiftçinin bütçesi her geçen gün daha fazla açık vermekte ve çiftçilerimiz ancak borcu borçla kapatarak üretimi sürdürebilmektedir. Çiftçi borçlarının toplamının 2011 yılı itibariyle 20 milyar TL'yi geçtiği tahmin edilmektedir."
Bu kafayla ithalat bitmezHayvancılık sektörüyle ilgili olarak da et fiyatlarını girdi fiyatları ile ona yetişmeye çalışan et fiyatları arasındaki gerilimin yükselttiğini vurgulayan Yetkin, "Et fiyatları ucuzlatılmaya çalışılırken ette en büyük maliyet unsuru olan yem fiyatlarına sürekli zam geldi. Öyle ki, son 4 ayda yem fiyatlarındaki artış yüzde 50'yi buldu. Kısa süre önce 50 kilogramlık yemin fiyatı 27 TL'den 32 TL'ye çıktı. Arpa harman zamanı 360 kuruş iken 450 kuruşa yükseldi. Kepek 260 kuruş iken 450 kuruş oldu. Bu gelişmeler sonucu kısa süre önce 14.8 TL olan 1 kg. karkas etin üreticiye maliyeti 15.1 TL'ye çıktı. Şu anda kesim fiyatı yaklaşık 15-16 TL. Ancak ithalat başladığından bu yana üretici bu fiyattan, yani neredeyse maliyetine bile etini satmakta zorlanıyor.