Galatasaray ilk puanlarını kaybetti: 3-3.
Hemen baştan söylemek lazım ki Galatasaray'ın çift santrfor başlaması ciddi bir hata idi.
Çift santrfor olarak başlamak uğruna Torreira ve Mertens ilk 11'de yer almadılar.
Peki Galatasaray ve Okan Buruk neden çift santrfor başladı.
Bunun futbolun teknik yönü ile alakası yok bence. Bunun tek izahı kamuoyu ve de özellikle taraftar baskısı.
Kamuoyu şöyle bir mantık yürütüyor. Elimizde Avrupa'nın en kaliteli iki santrforu var ve bunlar çok gol atıyorlar.
Öyleyse neden bu ikisi birlikte oynamasın. Tabii kamuoyu haklı olduğuna inanıyor. Bu da Okan Buruk üstünde ciddi bir baskı oluşturuyor.
Yani Okan Buruk elimdeki kaliteli ikiliyi bir arada oynatmayıp bir de puan kaybedersem tüm oklar bana çevrilir diye düşünüyor.
Sonrasında ise riske giriyor. Tabii sonuç ortada.
Bakın Galatasaray'ın Kasımpaşa kadrosunu Okan Buruk belirlememiştir.
Galatasaray'ın Kasımpaşa kadrosunu basın ve de taraftar belirlemiştir ve onlar da 3-3'lük skor ile boylarının ölçüsünü almıştır.
Tabii basın fikirlerin özgürce ifade edildiği ve de yasal ve etik kurallara dikkat edildiği sürece eleştiri yapılan bir kurum.
Doğal olarak bazı fikirleri ve kanaatleri olacak. Fakat basının faaliyetlerinin asıl amacı eleştiri yolu ile doğruyu bulabilmek.
Bu konudaki doğru olduğuna inandığım görüş ise çift santrforun demode bir futbol anlayışı olduğudur.
Bir kere çift santrfor oynadığınız zaman orta sahada bir kişi eksik kalıyorsunuz.
Artı anlamsız yere kale önünü daha kalabalık hale getiriyorsunuz.
Zaten günümüz futbolunda kale önü yeterince kalabalık.
Bir de ceza sahası içinde ekstra bir santrfor oradaki alanı iyice daraltıyor.
Bunun ne anlamı var? Bu genel olarak çift santrfora itirazım.
Bir de olaya Galatasaray Kasımpaşa maçı özelinde bakalım.
Şimdi her şeyden önce Galatasaray çok tempolu bir takım değil.
Ortalamanın biraz üstüne çıkıp sonuç alan bir takım.
Bunun da nedeni orta sahadaki Kerem Demirbay, Gabriel Sara ve Dries Mertens gibi oyun kurucular tarz olarak hızlı oynayan oyuncular değil.
Her şeyden önce Kasımpaşa karşısındaki Galatasaray, Mertens'in yokluğunu hissetti.
Hem de Mertens'in varlığına temponun nispeten düşük olduğu ilk yarıda en çok ihtiyacı olduğu anlarda.
Peki Galatasaray bu yarı üç gol birden buldu.
Bunun nedeni çift santrfor oynaması değildi.
Bunun nedeni temponun Sara ve Kerem'in oyun tarzıyla uyumlu olması idi.
28'deki ikinci gol öncesinde yarı saha çizgisi civarında yapılan harika organizasyonun içinde hem Sara hem de Kerem Demirbay mevcuttular.
Bu her halde bir şey anlatır. Fakat dikkat edin diğer iki gol bireysel yetenek ile atılan goller.
Özellikle Icardi'nin attığı üçüncü gol.
Şimdi acaba Mertens kadroda olsa en azından bir gol de onun yaptığı organizasyon ile olabilir miydi? Elbette olabilirdi.
Mertens ne zaman oyuna girdi. İkinci yarı.
Peki madem Mertens bu kadar kritik, oyuna da giriyor, öyleyse neden Galatasaray dördüncü golü atamadı diye sorabilirsiniz.
Bunu cevabı basit. Kasımpaşa maçın süratini Mertens'in etkili olamayacağı bir seviyeye yükseltti de ondan.
Bunu Mertens'in ileri yaşıyla alakası yok. Mertens oyun tarzı olarak nispeten yavaş oynayan klas bir oyuncu.
Yükselen tempoda istediği gibi oynayamıyor. Halbuki tempoyu Galatasaray'ın belirlediği birinci yarıda sahada olabilseydi daha etkili olması kuvvetle muhtemel idi.
Sanırım Okan Buruk bu hatayı tekrar etmeyecektir.
Peki Osimhen mi yoksa Icardi mi ilk 11'de olmalı.
Benim kanaatime göre Osimhen ilk 11 başlamalı. Çünkü Icardi'ye nazaran daha hareketli ve de daha golcü bir oyuncu tipinde.
Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Jakobs bu form durumu ile Galatasaray'ın futbolcusu değil.
Nasıl gelişir bilemem ya da form tutar mı bilemem ama şu anda hücuma hiç katkısı olmadığı gibi savunmada da oldukça açıklar veriyor.
Evet tam da Fenerbahçe zaferinden sonra yaşanan bu puan kaybı Galatasaray için iyi olmadı.
Şimdi rakipler heveslenecek. Bakalım Galatasaray'ın rakipleri Galatasaray'ın bizzat kendisinin sunduğu bu ikramı nasıl değerlendirecekler.
Hemen baştan söylemek lazım ki Galatasaray'ın çift santrfor başlaması ciddi bir hata idi.
Çift santrfor olarak başlamak uğruna Torreira ve Mertens ilk 11'de yer almadılar.
Peki Galatasaray ve Okan Buruk neden çift santrfor başladı.
Bunun futbolun teknik yönü ile alakası yok bence. Bunun tek izahı kamuoyu ve de özellikle taraftar baskısı.
Kamuoyu şöyle bir mantık yürütüyor. Elimizde Avrupa'nın en kaliteli iki santrforu var ve bunlar çok gol atıyorlar.
Öyleyse neden bu ikisi birlikte oynamasın. Tabii kamuoyu haklı olduğuna inanıyor. Bu da Okan Buruk üstünde ciddi bir baskı oluşturuyor.
Yani Okan Buruk elimdeki kaliteli ikiliyi bir arada oynatmayıp bir de puan kaybedersem tüm oklar bana çevrilir diye düşünüyor.
Sonrasında ise riske giriyor. Tabii sonuç ortada.
Bakın Galatasaray'ın Kasımpaşa kadrosunu Okan Buruk belirlememiştir.
Galatasaray'ın Kasımpaşa kadrosunu basın ve de taraftar belirlemiştir ve onlar da 3-3'lük skor ile boylarının ölçüsünü almıştır.
Tabii basın fikirlerin özgürce ifade edildiği ve de yasal ve etik kurallara dikkat edildiği sürece eleştiri yapılan bir kurum.
Doğal olarak bazı fikirleri ve kanaatleri olacak. Fakat basının faaliyetlerinin asıl amacı eleştiri yolu ile doğruyu bulabilmek.
Bu konudaki doğru olduğuna inandığım görüş ise çift santrforun demode bir futbol anlayışı olduğudur.
Bir kere çift santrfor oynadığınız zaman orta sahada bir kişi eksik kalıyorsunuz.
Artı anlamsız yere kale önünü daha kalabalık hale getiriyorsunuz.
Zaten günümüz futbolunda kale önü yeterince kalabalık.
Bir de ceza sahası içinde ekstra bir santrfor oradaki alanı iyice daraltıyor.
Bunun ne anlamı var? Bu genel olarak çift santrfora itirazım.
Bir de olaya Galatasaray Kasımpaşa maçı özelinde bakalım.
Şimdi her şeyden önce Galatasaray çok tempolu bir takım değil.
Ortalamanın biraz üstüne çıkıp sonuç alan bir takım.
Bunun da nedeni orta sahadaki Kerem Demirbay, Gabriel Sara ve Dries Mertens gibi oyun kurucular tarz olarak hızlı oynayan oyuncular değil.
Her şeyden önce Kasımpaşa karşısındaki Galatasaray, Mertens'in yokluğunu hissetti.
Hem de Mertens'in varlığına temponun nispeten düşük olduğu ilk yarıda en çok ihtiyacı olduğu anlarda.
Peki Galatasaray bu yarı üç gol birden buldu.
Bunun nedeni çift santrfor oynaması değildi.
Bunun nedeni temponun Sara ve Kerem'in oyun tarzıyla uyumlu olması idi.
28'deki ikinci gol öncesinde yarı saha çizgisi civarında yapılan harika organizasyonun içinde hem Sara hem de Kerem Demirbay mevcuttular.
Bu her halde bir şey anlatır. Fakat dikkat edin diğer iki gol bireysel yetenek ile atılan goller.
Özellikle Icardi'nin attığı üçüncü gol.
Şimdi acaba Mertens kadroda olsa en azından bir gol de onun yaptığı organizasyon ile olabilir miydi? Elbette olabilirdi.
Mertens ne zaman oyuna girdi. İkinci yarı.
Peki madem Mertens bu kadar kritik, oyuna da giriyor, öyleyse neden Galatasaray dördüncü golü atamadı diye sorabilirsiniz.
Bunu cevabı basit. Kasımpaşa maçın süratini Mertens'in etkili olamayacağı bir seviyeye yükseltti de ondan.
Bunu Mertens'in ileri yaşıyla alakası yok. Mertens oyun tarzı olarak nispeten yavaş oynayan klas bir oyuncu.
Yükselen tempoda istediği gibi oynayamıyor. Halbuki tempoyu Galatasaray'ın belirlediği birinci yarıda sahada olabilseydi daha etkili olması kuvvetle muhtemel idi.
Sanırım Okan Buruk bu hatayı tekrar etmeyecektir.
Peki Osimhen mi yoksa Icardi mi ilk 11'de olmalı.
Benim kanaatime göre Osimhen ilk 11 başlamalı. Çünkü Icardi'ye nazaran daha hareketli ve de daha golcü bir oyuncu tipinde.
Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Jakobs bu form durumu ile Galatasaray'ın futbolcusu değil.
Nasıl gelişir bilemem ya da form tutar mı bilemem ama şu anda hücuma hiç katkısı olmadığı gibi savunmada da oldukça açıklar veriyor.
Evet tam da Fenerbahçe zaferinden sonra yaşanan bu puan kaybı Galatasaray için iyi olmadı.
Şimdi rakipler heveslenecek. Bakalım Galatasaray'ın rakipleri Galatasaray'ın bizzat kendisinin sunduğu bu ikramı nasıl değerlendirecekler.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Eyüpspor galibiyeti kaçırdı / 21.12.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024
- İki puanı ikram ettik / 13.12.2024
- Taraftar çok ama çok haklı / 12.12.2024
- Futbol gevşemeye gelmiyor / 09.12.2024
- Bomboş derbi / 08.12.2024
- Hikâyesi olmayan maç / 03.12.2024
- Eyüpspor hata yapmadı / 02.12.2024
- Ah Osimhen vah Osimhen / 29.11.2024
- Yüksek tempo ve heyecan / 17.12.2024
- Kalp masajına gerek kalmadı / 16.12.2024
- İki puanı ikram ettik / 13.12.2024
- Taraftar çok ama çok haklı / 12.12.2024
- Futbol gevşemeye gelmiyor / 09.12.2024
- Bomboş derbi / 08.12.2024
- Hikâyesi olmayan maç / 03.12.2024
- Eyüpspor hata yapmadı / 02.12.2024
- Ah Osimhen vah Osimhen / 29.11.2024