Ana muhalefet partisi CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla bir değişim geçiriyor.
CHP’nin ne kadar değiştiğini Kılıçdaroğlu’nun son açıklamalarında da görebiliyoruz.
MİT ve PKK’nın Oslo’da gerçekleştirdiği görüşmeler için Kılıçdaroğlu, “Silah bıraktıracaksa görüşmeler devam etmeli” dedi.
Dolayısıyla da terör örgütüyle müzakere konusunda CHP’nin AKP’yle aynı paralelde olduğunu herkese deklare etmiş oldu.
Oysa milletin oyuyla iktidar olmak isteyen bir parti illa değişim geçirecekse millete yönelik değişim geçirmeliydi. Hâlbuki CHP’deki değişim millete rağmen gerçekleşen bir değişim.
CHP’nin millete rağmen değişim geçirdiğini CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in açıklamaları da teyit ediyor.
Ne diyor Serter?
İmam Hatip okullarında eğitim alan öğrencilerin Kur’an kurslarında hafızlık eğitimi almaları durumunda okula bir yıl geç başlayabilmelerine olanak sağlayan uygulamayı eleştiriyor.
Yani gençlerin Kur’an eğitimi almalarından, hafız olmalarından duyduğu rahatsızlığı Nur Serter’in sözleriyle dışa vuruyor CHP.
İşte CHP’nin içinden çıkamadığı ve iktidar olmasının önündeki en büyük handikap da bu…
Milletin inancıyla çatışarak bir arpa boyu yol alamayacağını değişen CHP’liler bile kavrayabilmiş değil.
Namaz kılmıyor olabilirsiniz, oruç, hac, Kuran okumak gibi ibadetleri yapmıyor olabilirsiniz ve hatta ateist de olabilirsiniz ama bu sizin düşüncenizdir. Ama milletin inancına ve o inancın gereği olan ibadetlere saygı göstermeden milletin ekseriyetinin gönlüne giremez ve dolayısıyla da iktidarı ancak rüyanızda görebilirsiniz.
Bir taraftan değişim iddiasında bulunup öte yandan Serter’in açıklamalarına izin vermesi acaba Kılıçdaroğlu yönetiminin iktidar olabilmek için başka yerlere güveniyor olmasından mı kaynaklanıyor?
Çünkü Kılıçdaroğlu’yla birlikte CHP’deki AKP’leşme eğilimi iyice gün yüzüne çıktı. Oslo açıklaması bu zincirin son halkası oldu.
Yoksa Kılıçdaroğlu milletin ağzına bir parça bal çalıp, Atlantik ötesine mi göz kırpıyor?
AKP’nin çiftçiye desteği ancak böyle olur
Milletin efendisi makamından milletin en borçlusu makamına yuvarlanan Türk çiftçisinin hali fena…
Bugüne kadar iktidar olan siyasiler tarafından en kolay kandırılan, adeta çantada keklik görülen Türk çiftçisinin feryadına iktidarın kulakları kapalı.
Bir taraftan gırtlağına kadar bankalara borçlu olan bazı bölgelerdeki çiftçilere bir de doğal afetler darbe vurdu.
Bunun üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile tabii afetler nedeniyle ürünü zarar gören ve borçları bir yıllığına yüzde 5 faizle ertelenen Türkiye Tarım Kredi kooperatifleri ortağı çiftçilerin yeniden kredi kullanabilmeleri için borçlarının yüzde 60’ını ödemeleri gerektiği açıklandı.
İşte AKP hükümetinin çiftçiye vereceği destek ancak bu kadar olur.
Zaten bankalara olan borcunu ödeyemeyen çiftçiyi daha da borçlandırmak sonra da “borçlarının yüzde 60’ını öde sana yeniden faizli borç vereyim” demek herhalde sadece AKP hükümeti döneminde görülebilecek büyük bir hizmettir!
Ne diyelim, ey Türk çiftçisi bu büyük hizmeti(!) sen istedin…
CHP’nin ne kadar değiştiğini Kılıçdaroğlu’nun son açıklamalarında da görebiliyoruz.
MİT ve PKK’nın Oslo’da gerçekleştirdiği görüşmeler için Kılıçdaroğlu, “Silah bıraktıracaksa görüşmeler devam etmeli” dedi.
Dolayısıyla da terör örgütüyle müzakere konusunda CHP’nin AKP’yle aynı paralelde olduğunu herkese deklare etmiş oldu.
Oysa milletin oyuyla iktidar olmak isteyen bir parti illa değişim geçirecekse millete yönelik değişim geçirmeliydi. Hâlbuki CHP’deki değişim millete rağmen gerçekleşen bir değişim.
CHP’nin millete rağmen değişim geçirdiğini CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter’in açıklamaları da teyit ediyor.
Ne diyor Serter?
İmam Hatip okullarında eğitim alan öğrencilerin Kur’an kurslarında hafızlık eğitimi almaları durumunda okula bir yıl geç başlayabilmelerine olanak sağlayan uygulamayı eleştiriyor.
Yani gençlerin Kur’an eğitimi almalarından, hafız olmalarından duyduğu rahatsızlığı Nur Serter’in sözleriyle dışa vuruyor CHP.
İşte CHP’nin içinden çıkamadığı ve iktidar olmasının önündeki en büyük handikap da bu…
Milletin inancıyla çatışarak bir arpa boyu yol alamayacağını değişen CHP’liler bile kavrayabilmiş değil.
Namaz kılmıyor olabilirsiniz, oruç, hac, Kuran okumak gibi ibadetleri yapmıyor olabilirsiniz ve hatta ateist de olabilirsiniz ama bu sizin düşüncenizdir. Ama milletin inancına ve o inancın gereği olan ibadetlere saygı göstermeden milletin ekseriyetinin gönlüne giremez ve dolayısıyla da iktidarı ancak rüyanızda görebilirsiniz.
Bir taraftan değişim iddiasında bulunup öte yandan Serter’in açıklamalarına izin vermesi acaba Kılıçdaroğlu yönetiminin iktidar olabilmek için başka yerlere güveniyor olmasından mı kaynaklanıyor?
Çünkü Kılıçdaroğlu’yla birlikte CHP’deki AKP’leşme eğilimi iyice gün yüzüne çıktı. Oslo açıklaması bu zincirin son halkası oldu.
Yoksa Kılıçdaroğlu milletin ağzına bir parça bal çalıp, Atlantik ötesine mi göz kırpıyor?
AKP’nin çiftçiye desteği ancak böyle olur
Milletin efendisi makamından milletin en borçlusu makamına yuvarlanan Türk çiftçisinin hali fena…
Bugüne kadar iktidar olan siyasiler tarafından en kolay kandırılan, adeta çantada keklik görülen Türk çiftçisinin feryadına iktidarın kulakları kapalı.
Bir taraftan gırtlağına kadar bankalara borçlu olan bazı bölgelerdeki çiftçilere bir de doğal afetler darbe vurdu.
Bunun üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile tabii afetler nedeniyle ürünü zarar gören ve borçları bir yıllığına yüzde 5 faizle ertelenen Türkiye Tarım Kredi kooperatifleri ortağı çiftçilerin yeniden kredi kullanabilmeleri için borçlarının yüzde 60’ını ödemeleri gerektiği açıklandı.
İşte AKP hükümetinin çiftçiye vereceği destek ancak bu kadar olur.
Zaten bankalara olan borcunu ödeyemeyen çiftçiyi daha da borçlandırmak sonra da “borçlarının yüzde 60’ını öde sana yeniden faizli borç vereyim” demek herhalde sadece AKP hükümeti döneminde görülebilecek büyük bir hizmettir!
Ne diyelim, ey Türk çiftçisi bu büyük hizmeti(!) sen istedin…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024