Ebu Nasr, babası, Sehl ve babası yolu ile ulaşan rivayette; Ebu Hüreyre r.a. Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır.
"Ramazan ayı geldiği zaman, cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar dahi bağlanıp içeri tıkılır."Nâfi' b. Bürde, Ebu Mes'ud Gıfari'den anlattığına göre; Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu dinlemiştir:"Hangi kul, ramazan ayında bir gün oruç tutar ise onun için gözde hurilerden biri zevce olarak verilir. Hem de, içi oyulmuş inciden çadır içinde.Allah'ü Teâlâ onları şöyle anlattı:"Çadırlar içine konmuş gözde huriler vardır", (er-Rahman, 55/72)Bu hurilerden her birinin üzerinde yetmiş hülle vardır; bir hüllenin rengi diğerine benzemez.Onlardan her birinin yetmiş çeşit kokusu vardır ki; biri diğerine benzemez.O hurîlerden her biri için, yetmiş taht verilir ki; hemen her biri, kırmızı yakutla ve inci ile süslüdür. Her taht üzerinde yetmiş yatak olup her yatak üzerinde dahi, bir yastık vardır. Her huriye kendisi için yetmiş bin, her hurinin kocası için yetmiş bin hizmetçi vardır.Her hizmetçinin elinde altından bir tepsi olup her birinde bir başka tat vardır. O tepsiden her aldığı lokma, bir evvelkinden daha lezzetlidir.Bu lezzeti, hem hurî güzeli, hem de kocası alır. Hem de yakuttan tahtları üzerinde. Bu anlatılan, ramazan ayında oruç tutanın, her gün tuttuğu oruç için ayrı ayrı verilir. Yaptığı diğer iyi amellerin sevabı da ayrı olacaktır. "
"Ramazan ayı geldiği zaman, cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar dahi bağlanıp içeri tıkılır."Nâfi' b. Bürde, Ebu Mes'ud Gıfari'den anlattığına göre; Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu dinlemiştir:"Hangi kul, ramazan ayında bir gün oruç tutar ise onun için gözde hurilerden biri zevce olarak verilir. Hem de, içi oyulmuş inciden çadır içinde.Allah'ü Teâlâ onları şöyle anlattı:"Çadırlar içine konmuş gözde huriler vardır", (er-Rahman, 55/72)Bu hurilerden her birinin üzerinde yetmiş hülle vardır; bir hüllenin rengi diğerine benzemez.Onlardan her birinin yetmiş çeşit kokusu vardır ki; biri diğerine benzemez.O hurîlerden her biri için, yetmiş taht verilir ki; hemen her biri, kırmızı yakutla ve inci ile süslüdür. Her taht üzerinde yetmiş yatak olup her yatak üzerinde dahi, bir yastık vardır. Her huriye kendisi için yetmiş bin, her hurinin kocası için yetmiş bin hizmetçi vardır.Her hizmetçinin elinde altından bir tepsi olup her birinde bir başka tat vardır. O tepsiden her aldığı lokma, bir evvelkinden daha lezzetlidir.Bu lezzeti, hem hurî güzeli, hem de kocası alır. Hem de yakuttan tahtları üzerinde. Bu anlatılan, ramazan ayında oruç tutanın, her gün tuttuğu oruç için ayrı ayrı verilir. Yaptığı diğer iyi amellerin sevabı da ayrı olacaktır. "
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.