Cenab-ı hak Kâim-i Mutlak’tır
Kendi nefsiyle kaim olmasında hiçbir şeye muhtaç olmayan; bununla beraber, her mevcut kendi sayesinde ayakta durabilen, O’nsuz, eşya için varlık, tasavvur edilemeyene Kayyum denilir. Çünkü O'nun kıvamı kendi zatı ile olduğu gibi, her şeyin kıvamı da O’nunla olmuştur. İşte bu vasıf ancak Allah'a lâyıktır
18.08.2019 00:00:00
![Cenab-ı hak Kâim-i Mutlak’tır](resimler/haberler/27/cenab-i-hak-kaim-i-mutlaktir-H1324818-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Cenab-ı hak Kâim-i Mutlak’tır](resimler/haberler/27/cenab-i-hak-kaim-i-mutlaktir-H1324818-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
İmam Gazali Hazretleri şöyle buyurdu:
"Allah Hay'dır… O, daima uyanık ve yapıcıdır. Çünkü fiili ve idrakı olmayan ölü demektir. İdrakın en az derecesi, idrak edenin, kendi nefsini bilmesidir. Kendini bilmeyen (tanımayan) cemat ve ölüdür. Şu halde tam mânâsıyla, kayıtsız şartsız diri olan; bütün varlıkları kendi fiili, bütün idrak edilecekleri kendi idrakı tahtında bulundurandır. Bunların hepsi hiç şüphe yok ki Allah için bahis konusu olabilir. İşte bu sebepten, Allah gerçek ve kayıtsız şartsız Hay'dır. Ondan başka her canlının hayatı, (diri olması) idrakı ve fiili kadardır (yani onlarla ölçülebilir) ki, mahduttur. Sonra canlı varlıklar da derece derecedir. Melekler, insanlar ve hayvanlar arasındaki derece farkları gibi...
Cenab-ı Hak, Kayyu'mdur… Şunu iyi bil ki eşya başlıca ikiye ayrılır:
1- Araz ve vasıflar gibi mekâna muhtaç olup da kendi nefisleri ile kaim olmayan,
2- Mekâna muhtaç olmayan ve kendi nefsi ile kaim olduğu söylenen; cevher gibi. Ancak cevher, her ne kadar kendi nefsi ile kaim ise de bir mahalle (yere) muhtaç değilse de, kendinde bulunması şart olan bazı
şeylerden hali değildir. Bu itibarla ona 'kendi nefsiyle kaimdir' diyemeyiz. Çünkü o, kıyamında (ayakta durmasında) başkasının varlığına muhtaç olmaktadır, mahalle (yere) muhtaç değilse de.
Kendi zatı ile kaim olmasında, hiçbir yere, hiçbir şeye muhtaç olmayana 'Kaimun bi nefsihi mutlaken' denir. Kendi nefsiyle kaim olmasında hiçbir şeye muhtaç olmayan; bununla beraber, her mevcut kendi sayesinde ayakta durabilen, O'nsuz, eşya için varlık, tasavvur edilemeyene de Kayyum denilir. Çünkü O'nun kıvamı kendi zatı ile olduğu gibi, her şeyin kıvamı da O'nunla olmuştur. İşte bu vasıf ancak Allah'a lâyıktır. Kulun bu vasıftan nasibi, Allah'tan başkasından müstağni olduğu kadardır.
Allah'ın (c.c) bir ismi de el-Vacid'dir… Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan demektir. Bu kelime el-Fakid (yitiren) kelimesinin karşılığında kullanılır. Kişi, ihtiyacı olmayan bir şeyi kaybettiği zaman fakid sayılmaz. Zâtına taallûk etmeyen bir şey elde ettiği zaman da kendisine Vacid denilmez.
Öyleyse Vacid, İlâhi sıfatlar bâbında mutlaka bulunması gereken hususlara ihtiyaç duymaksızın kendisinde bulunan demektir. İşte bu, Allah için mevcuttur. O, bu itibarla Vacid olumuştur. Hem de Vacid-i Mutlak…
O'ndan başkası, bazı ahlâkî faziletler ve kemalâtlar elde edebilse de ona Vacid denilemez. Çünkü o bunun yanında elde edemediği birçok şeyler kaybetmiştir." OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.