"Çekiç Güç'den" "Koalisyon gücüne"

Yıllar önce Güneydoğumuza yerleştirilen "Çekiç güç" sonrası 30 bin vatan evladına mal olan "nur topu gibi" bir Kürdistanımız oldu. Hem de burnumuzun dibinde. Çok yetkililerimiz tarafından "savaş sebebi" olarak duyrulan bu devletin "Center" girişinde, İngilizce; "Well come to Kurdistan of Irak" yazılı. Ola ki, herkes İngilizce bilmeyebilir bunu bir de Arapça yazdılar; "Ahlen ve sahlen ila Kürdistan el Irakî". Türkçe'si cümlenin malumu.

Hadi Arapça, irticai unsurlar taşıdığı için bilinmiyor, peki bu "çok yetkili" kişiler İngilizce de mi bilmiyor?

Bilmediği için de okuyamıyor!

Bir müddet sonra da şunu yazacaklardır:

"Ehlen ve sehlen, ufak ufak hadi dehlen".

Bu final cümlesi olacak.

Aradan fazla geçmeden "çekiç gücüyle" burnumuzun dibinde "nur topu" gibi bir Kurdistan'ı başımıza bela eden ABD ve İngiltere, şimdi orak, çekiç, tırpan ve daha akla gelecek bütün güçleriyle sadece Güneydoğumuza değil topyekûn Irak'a yerleşti, tabii eğer rivayetler doğruysa.

Eğer rivayetler doğruysa kaydını şunun için düştüm; ABD ve İngiltere bu savaşta bir kısım medyayı bile bile hedef aldı.

Bunların başında, taa Afganistan savaşından bu yana hep ABD'nin açıklarını dünyaya duyuran "El Cezire Televizyonu" gelir.

Son saldırıda, ABD'nin akıllı silahları, dünya medyasının konuşlandığı Filistin Oteli'ni vurmuş ve başta El Cezire olmak üzere bir çok haber kuruluşunun elemanı ya yaralandı ya da öldü.

Hatta dünyada en fazla medya mensubunun öldüğü savaş olarak tarihe geçti bile Körfez Savaşı.

Şimdi insan düşünmeden edemiyor; madem ABD ve İngiltere bu savaşı bu kadar kısa zamanda bitirebilecekti, "Dolarla beslenen" belli basın-yanın kuruluşlarının dışındaki medya, Irak'tan gitmeye niye mecbur bırakıldı?

Eğer ABD'nin başarısını Irak ordusu değil de "bazı" medya ordusu geciktirdiyse, çok şey demek mümkünse de, beni mazur görün, ben buna bir şey diyemeyeceğim.

Özetlersek;

Burada birkaç başlık öne çıkıyor.

Bir; "Çekiç Güç" sonrası başımıza gelen bela ve musibetler, savaş sebebiyle bölgeye yığılan ABD ve İngiltere'ye ait binlerce asker, silah, top tüfek, uçak, helikopter ve araç-gereç acaba bize neye ve kaça mal olacak?

Üstüne üstlük şimdilik kaydıyla da olsa Musul ve Kerkük "Kürdistan devletinin eline geçtiğini de düşünerek". Ya da artık bir Kürdistan'ın varlığı hayalden hakikate geçmişken.

İki; Madem ABD ve İngiltere bu savaşı kazanacaktı, "bazı medya organları" niye bölgeden ayrılmaya mecbur kaldı?

Hadi diyelim üç; Bağdat'a girmek, Saddam'ın heykelini indirmek, çocuklar ve halkla hatıra fotoğrafı çektirmek, işte bu "bazı medya" kuruluşlarının tam da Irak'tan gidişine nasıl denk getirildi?

Oldu olacak bir dördüncü şık da şu olsun; ABD ve İngiliz askerlerini alkışlayanlar, onlara gülücük ve öpücük dağıtanlar, tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda mesela Maraş'ı işgal eden Fransızlara alkış tutan bizdeki "ekalliyet" güruhunun Irakî kolu olmasın mı?

Çok benziyor da...

Amaan, düşündüğüm şeye bak, yine başladım boş işlerle uğraşmaya.

Bu ülkenin sahibi var.

Bize ne bundan?

- Diyimi kardeş?

- Diyi diyi...