'Çatlak varsa mutlaka kırığa dönüşür...'
‘Deprem Stresi ve Hayata Tutunmak’ konulu etkinlikteki konuşmasında, birçok binanın ‘Huzur Apartmanı’ ismini taşıdığını ancak içerisinde huzur olmadığına dikkati çeken Prof. Dr. Dökmen, “Çatlak varsa kırığa dönüşür ailede de binada da” dedi
19.03.2023 16:57:00





Türkiye'nin alanında uzman isimlerinden Psikolog ve Yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen, LÖSEV Sağlık Kenti, Lösante Hastanesi'nde gerçekleştirilen "Deprem Stresi ve Hayata Tutunmak" konulu konferansa katıldı. Stresle baş etmede bir şeyler yapmanın önemine değinen Prof. Dr. Dökmen, deprem sonrasında LÖSEV'in yardım kolileri çalışmasına katıldığını hatırlatarak, "Muazzam koliler hazırlanıyor, trilyonda bir şey belki ama insana kendini iyi hissettiriyor. Evde oturup, televizyon karşısında vah vah demek, hem psikolojimize uygun değil stres yaratıyor, hem de ahlaki değil. Psikolojide 'hayatta kalma suçluluğu' diye bir şey var. İnsanlar kombilerini açmadı, sıcak yemek, yorgan kötü geliyordu. Bu doğal ama iyileşmeliyiz" dedi. Prof. Dr. Dökmen şunları kaydetti: "Çocukların deprem oyunu oynaması iyidir. Çocuk deprem oyunu oynar resmi çizer ve deprem stresi ile baş etmeye başlar. Biz yetişkinlerin deprem, yangın, hastalık stresiyle baş ettiğini göstermesi için gülebiliyor, espri yapabiliyor olması lazım. Kişilerin psikolojik durumu, immün sistemin zayıflamasına yol açar. Kişi kendisini strese çok fazla kaptırırsa cilt hastalıkları, mide rahatsızlıkları yaşar. Stres anında sağlığımızı düşünerek, güvenli bir yer oluşturup atalarımızın köy evleri gibi ya da somut bir yer yoksa güvenli hayali bir yer bulup orada gibi düşünmeliyiz."
"Biz hep ezberledik, ama çocuk yaparak öğrenir. Biz yıllık yağış miktarlarını ezberledik, şimdi hepsi değişti" diyen Prof. Dr. Dökmen, "Dağların yüksekliğini ezberledik. Şimdi o da değişti. Biz kendi kendimize ileriye gidemeyiz, birinin bizi itmesi gerekiyor. Arabistan alttan itiyor ve böylece Anadolu her yıl iki santim kadar yükselir, bir buçuk santim de batıya kayar. Kısmetse 5 milyon sene sonra İzmir, Atina'da karaya çıkacak. O nedenle okullarda ezberletmek yerine düşünce becerisi eğitimi verilmeli. Düşünemeyen insanlar toplumu olmamalıyız" dedi.
"Ailede de binada da çatlak varsa kırığa dönüşür" diyen Prof. Dr. Üstün Dökmen, şöyle konuştu: "Türkiye'deki apartmanların yüzde 80'inin adı 'Huzur Apartmanı'dır ama içerisinde huzur yoktur. Apartman sakini olarak anılan insanların çoğu 'sakin' değildir, çünkü televizyonların gündüz kuşaklarındaki programlarla nankörlük öğrenirler. Evine gelip yemek yiyip iğrenç diyenleri izleyerek iyileşemeyiz. Her açıdan iyileşmeliyiz."
Düşünce becerisi eğitimi verilmeli
"Biz hep ezberledik, ama çocuk yaparak öğrenir. Biz yıllık yağış miktarlarını ezberledik, şimdi hepsi değişti" diyen Prof. Dr. Dökmen, "Dağların yüksekliğini ezberledik. Şimdi o da değişti. Biz kendi kendimize ileriye gidemeyiz, birinin bizi itmesi gerekiyor. Arabistan alttan itiyor ve böylece Anadolu her yıl iki santim kadar yükselir, bir buçuk santim de batıya kayar. Kısmetse 5 milyon sene sonra İzmir, Atina'da karaya çıkacak. O nedenle okullarda ezberletmek yerine düşünce becerisi eğitimi verilmeli. Düşünemeyen insanlar toplumu olmamalıyız" dedi.
Televizyonlarda nankörlük öğretiliyor
"Ailede de binada da çatlak varsa kırığa dönüşür" diyen Prof. Dr. Üstün Dökmen, şöyle konuştu: "Türkiye'deki apartmanların yüzde 80'inin adı 'Huzur Apartmanı'dır ama içerisinde huzur yoktur. Apartman sakini olarak anılan insanların çoğu 'sakin' değildir, çünkü televizyonların gündüz kuşaklarındaki programlarla nankörlük öğrenirler. Evine gelip yemek yiyip iğrenç diyenleri izleyerek iyileşemeyiz. Her açıdan iyileşmeliyiz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.