Bir hadis-i şeriflerinde Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) "Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar" buyurmuştur. (Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5)Demek ki insanın bulunduğu çevre, edindiği dostluklar, onun aynı zamanda hem dünya, hem de ahiret saadetini ilgilendirmektedir.Sosyal hayata ibretle baktığımızda nice temiz ana kuzuları, ailesinden aldığı terbiyeye rağmen, edindiği yanlış arkadaş kurbanı olmuş, yanlış davranışları kendine ahlak edinmiş ve gerek kendine, gerek yaşadığı topluma nice felaketler açmıştır.İnsanoğlu kendini garanti altına almak, dinini korumak ve yaşamak istiyorsa, mutlaka samimi ve güzel dostlar edinmek zorundadır.Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) Efendimiz bir hadislerinde bu konuya şöylece dikkat çekmiştir:"Kişi arkadaşının dini üzeredir. O halde herkes kiminle arkadaşlık yaptığına baksın." (Ebu Davud, Tirmizi).Bu konuda Peygamber Efendimizin birkaç hadisine daha yer verelim:"Birlikte oturduğunuz dostlarınızın en hayırlısı, görünüşüyle size Allah'ı hatırlatan, sohbetiyle sizin güzel amellerinizi arttıran, salih ameliyle(güzel fiil ve davranışlarıyla) size ahireti hatırlatan kimsedir" (Suyutî, Camiu's-sağir, 2/14)."Dostun hayırlısı; Allah'ı zikrettiğinde sana yardım eden, Onu unuttuğunda sana hatırlatandır" (Suyutî, Camiu's-sağir, 2/11)."Bazı insanlar Zikrullahın anahtarlarıdır. Bunlar görülünce, Allah zikredilir (hatırlanır)anılır." (Mecmau'z-Zevaid, 10/78).İnsan gerçekten de hayatın akışı içerisinde sık sık gaflete düşebilmekte, yanlış davranışlar sergileyebilmektedir. Eğer insanoğlu yukarıda bahsi geçen keyfiyette dostlar edinirse, kendini aynı zamanda garantiye de almış olmaktadır. Çünkü edindiği gerçek dostu ona, kendisi gaflete düştüğünü fark etmese bile Hakkı hatırlatacaktır.Kimileri de var ki böyle gerçek dostları bulmuş, nasip kapısını ulaşmış ama o dostlardan kendini uzak tutmaya çalışmakta, kendi nefisinin tuzaklarında bocalamaktadırlar.Her şeye rağmen biz uyarımızı yapalım: "Allah'ı zikrettiğinde sana yardım eden, Onu unuttuğunda sana hatırlatan" bir dostunuz varsa, onun size uzattığı eli sakın ama sakın bırakmayın?Bazen Onun uyarılarıyla canınız yansa da, bazen nefsiniz kabullenmese de sakın ona kızmayın. Aksi taktirde sizi uyaran dostunuz kalmazsa, nefisinizin tuzaklarında oyalanır durursunuz. Hâlbuki yapılacak o kadar çok iş, gidilecek o kadar da yol var ki?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025