Dünkü yazımızda Başbakan Erdoğan'ın "milliyetçi" söylemlerinin inandırıcılıktan uzak olduğunu belirtmiştik. Seçim yatırımı olarak gördüğümüz bu çıkışların yanında gerçek niyetleri ortaya koyan icraatlarda bir yandan hayata geçirilmeye devam ediyor. AK Partisi iktidarı 4 yıllık devr-i saadetlerinde Türk milletinden çok yabancıların menfaatlerine hizmet eden bir politikayı ilke edinmiştir. Toprak satışları ve madenlerimiz üzerinde yabancıların işletme ve kullanım hakkına imkan veren yasalar Türkiye Cumhuriyeti topraklarına ve bütünlüğüne dinamit koyan icraatlardır. Ama maalesef, hiçbir engelle karşılaşılmadan bir bir hayata geçirilmektedir.* 5 Haziran 2003 Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununu* 3 Temmuz 2003 Köylerden Yabancılara Toprak Satışına İzin Veren Kanunu* 17 Temmuz 2003 Yabancılara Gayrimenkul Satışına İzin Veren Kanununu yürürlüğe koyan bu iktidardır. Toprak satışlarının yasallaşması ile sadece GAP bölgesinde 450 bin km2 vatan toprağı elimizden çıkmıştır. Yabancıların maden arama ruhsatı alabilmesi de ayrı bir konudur. Bu ruhsat da o bölgelerde parçalanmanın zeminin hazırlamak demektir. Maden şirketlerinin özellikle yabancı ülkelerin resmi şirketi olduğunun altını çizmek gerekir. Yani alınan ruhsatla, bizim toprağımızdaki zenginlikler başka ülkelere aktarılmaktadır.Bilindiği gibi Türkiye dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye'nin bu konudaki bir özelliği de henüz kaynaklarının pek çoğunun işlenmemiş olmasıdır. Kaynaklarını bitirme noktasındaki Avrupa için ülkemiz bulunmaz bir nimettir. Çıkarılan yasalarla açık bir hammadde cennetine dönüştürülmemiz boşa değildir. AKP hükümeti madenlerin yanında şu anda petrol konusunda da yabancıların önünü tamamen açma gayreti içinde. Dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip ülkemizde yabancıların petrol araması bakanlar kurulundan almaları gereken izne bağlı iken, bu pürüz de yakında ortadan kalkıyor. Bu hafta içinde meclisde görüşülmesi beklenen düzenlemede artık bakanlar kurulu izni aranmadan yabancı şirketler sondaj çalışması yapılabilecek.Kendi elimizle iktidara taşıdığımız bir kadronun vatan topraklarımızı gözümüzün içine baka baka satması, madenlerimizi peşkeş çekmesi ne kadar acı öyle değil mi?Maden veya Petrol Kanunu'ndaki düzenlemeler buz dağının görünen yüzüdür. Türkiye'de gelinen noktada siyasi, kültürel, sosyal, ekonomik vs. tüm alt yapı çökmüştür.Çaresi mi nedir? Bu iktidarı sandığa gömmekle işe başlanabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012