Büyük devletlerin uçakları düşürülebilir mi?

Büyük devletlerin uçakları düşürülmez. Fetva mı bu? Evet, fetva. Eğer akıllı bir kişiyseniz, istikrar (!) abidesi AKP iktidarlarının 13 yıllık söz, icraat, fiil ve siyasetine bakarak bu fetvayı rahatlıkla verebilirsiniz. Ama ben yine de şerhini de yazayım;4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de 11 askerimiz, müttefik (!) ABD askerlerinin ani baskınıyla esir alındı. Kelepçelendi ve başlarına çuval geçirilip, üstü açık bir askeri araçla Irak kasabalarında tek tek dolaştırıldı. Barzani milisleri zafer naraları atıyor, her türlü hakareti yapıyorlardı. Daha sonra bir karargaha götürülen askerlerimiz 60 saat boyunca "kadim dostları" tarafından aynı hakaretlerle sorgulandı. ABD, vermek istediği mesajın anlaşıldığını görünce askerlerimizi serbest bıraktı.O günlerde Kayseri'de olan dönemin başbakanı Sayın Erdoğan'ın gündemi ise partisinin ismiydi. Sayın Erdoğan, kendilerine ısrarla AKP denilmesinden rahatsız olduğunu belirtip, partilerinin isminin Ak parti olduğunu açıklıyordu.Çuval geçirme olayı neticesinde oluşan baskılar karşısında verdiği cevapta manidardı; "Bir olay olduğunda 'pat' diye onun üzerine atlanmaz? Öyle kalkıp nota verecek misiniz? Ne notası veriyorsun? Onu söyledim... Müzik notası mı? Olayı teşhis edeceksin, derinliğine teşhis edeceksin, anlayacak, bileceksiniz, ha verilmesi neyse ondan sonra verirsin?"Derinlik ve teşhisten sonra ne verdik ABD'ye? ABD ve Hükümet yetkilileri tarafından olayı incelemek üzere bir komisyon kuruldu. Yaptıkları çalışma (!) neticesinde 15 Temmuz 2003'te ortak raporu yayınladılar. "?Grup, olayı tüm yönleri ile değerlendirerek, uzun geçmişe sahip ikili ilişkilerin temelini oluşturan güven ve itimat ortamının yeniden tesisi amacıyla işbirliğinin geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunmuştur?Her iki taraf, müttefikler arasında vuku bulan bu olay ve Türk askerinin gözaltında maruz kaldıkları muameleyi üzüntü ile karşılamıştır."Yani ABD üzülmüş!Küçük devletlere gelince! Malumunuz Yunanistan, Ege'de 16 adamıza bayrak çekti. Yani toprağımız işgal edildi. Sayın Davutoğlu, "toprağımız işgal edildi. Siz, buna nasıl müsaade edersiniz" tepkilerine, "zaten (o adalar) işe yaramıyordu" cevabını vermişti.AKP hava sahamızın ihlallerinde de aynı duruşu gösterdi.Genelkurmay Başkanlığı, 06 Mart 2015 yani 8 ay önce şu açıklamayı yapmıştı; "Aydın Batısı ve Güneybatısı Didim bölgesinde Yunanistan'a ait iki adet F-16 uçağı saat 11.14'te yedi (7) dakika 16 saniye süre ile bir adet CH-47 tipi askeri helikopter saat 17.52'de beş (5) dakika 36 saniye süre ile hava sahamızı ihlal etmiştir." Bu Yunan ihlalleri ilk mi? Hayır. Hemen her gün. Son mu? Hayır. Devam ediyor. Düşürülen var mı? Yok.Gelelim düşürülen Rus uçağına. Bir Anadolu çocuğu olarak şahsi fikrim ve inancım hangi şart ve koşulda olursa olsun, hiçbir ülkenin yurdumuza havadan, karadan, denizden bırak ihlali tahrikine bile izin verilemez. En sert şekilde gereken yapılır. Bu Rusya içinde böyledir, ABD içinde, Yunan içinde, Rum içinde, Ermeni içinde?Benim ülkemde, Haçlı postalları gezemez. Benim ülkem, NATO toprağı sayılamaz. Benim askerime, milletime, bayrağıma, namusuma kem gözle kimse bakamaz. Bakarsa gözünü çıkartırım. Peki, Rus uçağı neden düşürüldü? ABD, Rusya'yı Ortadoğu'da direk olarak karşısına almak istemiyor. Ama Rusya'nın Ortadoğu'da, kendisinin önüne geçmesini de kabullenemiyor. Çünkü ısrarla müttefikleriyle dile getirdikleri, "terörle mücadele" kavramını Rusya gerçekten uygulamaya koydu. Haliyle BOP sekteye uğradı.Rusya'ya birisinin dur, demesi lazımdı. Türkiye'yi seçtiler. Uçak düşürdük. Ya şimdi! Sayın Erdoğan dün, "büyük devletlere nota verilmez" demişti. Bugün, "ızdırab içindeyim" diyor. Doğru! Çünkü bu ızdırab hem ülkemizi, hem de milletimizi kuşatacak?