Hayat içinde farkında olarak ya da olmayarak birçok seçim yaparız. Bu seçimlerin bazıları olağan ve önemsiz olabileceği gibi bazıları hayati olabilir. Örneğin evden işe hangi yoldan gideceğinizi seçerken çok düşünmezsiniz. Daha kısa olduğunu düşündüğünüz yolu tercih edersiniz. Ola ki bir sorun çıksa en fazla trafikte daha çok zaman kaybedersiniz, ya da biraz gecikirsiniz. Buna karşılık, örneğin eşinizi seçerken çok çok daha hassas davranır, daha çok düşünürsünüz. Çünkü ömrünüzü paylaşacağınız kişiyi seçiyorsunuzdur ve yanlış bir seçim yaptığınızda ömür boyu bunun kötü sonuçlarını yaşamak zorunda kalabilirsiniz. Öyleyse şu veya bu konuda yaptığımız seçimler önemli. Bu durumda şu soru akla gelmeli seçim yaparken kriter ne olmalı? Ya da nelere dikkat edilmeli?Diyelim ki Ankara'dasınız. Bir adrese gitmeniz gerekiyor ve elinizde üzerinde 'Ankara Haritası' yazan bir harita var. Fakat bu harita aslında Bursa ilinin haritası. Sadece üzerinde Ankara yazıyor. Siz bu haritayla gideceğiniz yolu bulabilir, aradığınız adrese ulaşabilir misiniz? Akşama kadar da uğraşsanız yolunuzu bulamazsınız, çünkü kriteriniz, referansınız yanlış. Peki, yapılması gereken ne? Birkaç kez belki birkaç gün, birkaç ay, yıl uğraşıp o Bursa haritasından Ankara çıkarmaya çalışmak mı-ki bu mümkün değil- yoksa sorgulamak, araştırmak yoluyla acaba burada bir hata mı var, niye olmuyor diye sormak, o adresi bir bileni araştırmak mı?Bu örneği, bireye, aileye, kurumlara ve hatta ekonomiye, siyasete uyarlayabiliriz. Ailenin çocuk yetiştirirkenki kriterleri, kişinin iş ya da eş seçerkenki kriterleri, ya da bir şirketin eleman seçerken ya da strateji oluştururkenki kriterleri sonucun başarılı olup olmayacağını belirler. Aynı mantıkla toplumun kendisini yönetecekleri seçerkenki kriterleri de o toplumun refah ve mutluluk seviyesini belirler. Örneğimizi Türk toplumuna uyarlayacak olursak, yıllardır benzer siyasi politikaları güden, Avrupa Birliği'ne girme sevdasıyla sürekli tavizler veren, dış borçlanmayla ekonomiyi ayakta tutmaya çalışan, memuru, işçiyi, çiftçiyi, esnafı ezen kapitalist anlayışla ülkeyi yönetmeye çalışan hükümetleri başa getirdik durduk. Defalarca hayal kırıklığına uğradık ama yine aynı hatayı yaptık. Çünkü kriterimiz yanlış. Kimimiz bizden dedik seçtik. Kimimiz dindar dedik seçtik. Kimimiz kapımıza kumanya, kömür getirdi diye seçtik. Projesi, tezi var mı? Ne getirir, ne götürür diye bakmadık. Seçtiklerimizin seçtiği yol yanlış. Çünkü haritaları yanlış. Haritayı veren de, haritadan yolu bulmaya çalışan da yanlış. Harita Amerika'nın çizdiği harita. Üzerinde Yeni Türkiye yazıyor ama silseniz altında BOP yazıyor. Bir kat daha altında Büyük İsrail yazıyor. Bize de Osmanlı haritası diye yutturmaya çalışıyorlar. Kanunlarda kriter Avrupa Birliği, halbuki o çoktan çökmüş. Terör hortlamış, kriter çözüm süreci, ama olmuş çözümsüzlük süreci. Ekonomik istikrar deniyor, kriter kapitalizm. Zaten o çoktan çöktü. E ne demiştik? Yanlış haritayla yol bulmak mümkün değil. Öyleyse o haritada da, o haritayla devam etmek isteyenlerde de ısrar etmek çok yanlış olur. Demek ki ne yapmak lazım? Yeni ve doğru haritayı bizzat kendisi çizen, tüm yolları avucunun içi gibi bilen, vizyon sahibi, ileri görüşlü, bağımsızlık sevdalısı birini seçmek lazım. Bu anlamda ortaya koyduğu tezi Milli Ekonomi Modeli ile kapitalizmi tarihe gömen, Sosyal Devlet, Milli Devlet projeleri her sorun için ayrı bir harita olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve kadrosu en doğru seçim olacaktır. Çünkü ancak Haydar Baş Bey Ankara'da olursa Ankara Haritası Ankara'yı gösterecektir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020