Bugün ülkemizde "Türk milleti" kavramını yok etmek ve yerine uydurma bir "Osmanlı milleti" yaratmak için dernek, vakıf, parti gibi Osmanlıcı kurumlar oluşturulmaktadır. Bu teşebbüs yeni değildir. Nitekim Ömer Seyfettin, 1918 yılında "Ashab-ı Kehf'imiz" adlı büyük hikâyesini yazar. Bu eserde şunlar anlatılır: 1909 yılında Niyazi Bey adında mankurt bir Türk, Hayikyan adında bir Ermeni gencine yazdığı bir mektupta 'Osmanlı Kaynaşma Kulübü' adında bir dernek kurduklarını belirtir ve bu konuda şu bilgileri verir:"Azizim Mösyö Hayikyan,Geçen ay vapurda size bahsetmiş olduğum derneği kurduk. Kulübümüz de açıldı. Evet, yine bilâ tefrik-i cins ü mezhep (ırk, dil, din, mezhep ayırmadan)... Hükümete verdiğimiz beyannamede şunları yazdık:1. 'Osmanlı Kaynaşma Kulübü'ne 'bilâ tefrik-i cins ü mezhep' her Osmanlı girecek.2. Osmanlı adı altında toplanan milliyetlere genel, ortak bir eğitim verilecek, Türklük gibi diğer unsur ve milliyet hisleri yavaş yavaş iptal olunacak.3. 'Osmanlı' vatanının birliği temin edilecek, yeni bir 'Osmanlı' vatandaşlığı ihdas edilecek.4. Bütün Osmanlılara genel ve ortak bir dil öğretilecek. Bu genel Osmanlı dili, Osmanlı eğitiminin, edebiyatının, ilminin dili sayılacak.5. Okullarda Osmanlılık haricinde hiçbir kavmiyete, milliyete kıymet verilmeyecek. Osmanlı memleketi çocukları kendi eski milliyetlerinin, kavmiyetlerinin tarihlerini, edebiyatlarını öğrenmeyecekler.6. Kulübümüz gayesine ulaşmak için gazeteler, kitapçıklar çıkaracak, konferanslar verecek. İlk adım olarak 'İzâbe-i anâsır' (kavimleri, etnik toplulukları eritmek) şubeleri açarak, halk arasındaki karşılıklı dinî taassupların, millî iştiyakların söndürülmesine çalışılacak.Kulübümüzün idare heyeti, bilim kurulunda yalnız Türk Osmanlılardan değil, Rum, Yahudi, Levanten, Arap, Bulgar da var. Ben idare heyetine, encümene Ermeni olarak sizin girmenizi arzu ediyorum."Yukarıda 1909 yılında neler yapacaklarını maddeler halinde okuduğumuz 'Osmanlı Kaynaşma Kulübü' kanalıyla, uydurma bir Osmanlı milleti yaratma projesi, bugün benzer adlarla AKP tarafından ısıtılıp yeniden gündemimize getirilmiş bulunmaktadır. Nitekim bugün de Türk milliyetçiliği duygusu yavaş yavaş zihinlerden silinmektedir. Kamuoyu yavaş yavaş Osmanlı vatandaşlığı kavramına alıştırılmaktadır. Bugün de Osmanlıca diye uydurma bir dil üretilmeye, yaygınlaştırılmaya, zamanla resmî ve eğitim dili haline getirilmeye çalışılmaktadır. Türk milleti tarafından Türk devletini yönetme görevi verilenlerin gittikleri her yerde "Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı?" diye başlayan cümleler kurmalarının amacı güya kozmopolit bir Osmanlı milleti yaratma amacına dönüktür, ama bu yeni Osmanlı milleti kimliğini Türklerden başka kimse kabul etmemektedir. Ayrıca AKP hükümetleri, Türkçeden başka birçok dili eğitim, basın yayın kurumlarına sokarak asıl amacının Türkçeyi ve Türklüğü zayıflatmak ve zamanla silmek olduğunu fiilen göstermiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015