Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş, son günlerde, son haftalarda il il dolaşarak hem partisinin il teşkilatlarını ziyaret ediyor hem de halkla iç içe ve çok içten sohbetler yapıyor.
Sayın Genel Başkanı dinleyen herkes, eğer bir ön yargısı yoksa, derhal hükmünü veriyor; 'bu ses, tam da bu toprakların sesi, çok kestirme ve kesin cümlelerle dertlerimizi dile getiriyor, çok isabetli teşhisler koyuyor ve dermanını da hemen oracıkta söylüyor.'
BTP Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş'ı dinlerken kesinlikle dinleniyorsunuz, ufkunuz açılıyor, bilgileniyorsunuz, neredeyse her konuşmasında; 'gerçekten bu böyle miymiş, bugüne kadar nasıl fark edememişiz' diyebileceğiniz ilginç tespitlere rastlıyorsunuz.
Bilindiği üzere, daha yeni seçimden çıktık, 600 vekilimiz var, Meclis'in içinde ve dışında şu kadar partimiz var, guruplar var, sözcüler var, gurup başkanları var, vekilleri var, var oğlu var…
Hiç birinde, Sayın Hüseyin Baş'ta olan açık üslup, berrak ifade, isabetli teşhis ve çözüm önerileri yok.
Zaten, Sayın Hüseyin Baş'ın, her gittiği yerde gündem ettiği, dile getirdiği ve her zamanki 'taşı gediğine koyan' üslubuyla seslendirdiği can alıcı konular, iktidarın da muhalefetin de asla gündemlerinde yok.
Seçimden sonra geçen iki buçuk ay, zam yağmuru altında ve bir de iktidar-muhalefet arasındaki laf dalaşıyla geçti.
İktidar cenahından zaten her hangi bir eleştiri ve çözüm önerisi beklemiyoruz, yirmi yılı aşkın bir süredir o cenahı gayet iyi tanıdık.
Muhalefet cenahında da, öyle sadra şifa, derde deva ve milletin işine yarayacak eleştiriye de, çözüm önerilerine de rastlamıyoruz ne yazık ki.
Ülke yangın yeri, çarşı-pazar alev alev, mutfaklar örümcek bağlamak üzere, iktidar cenahında, çoklu maaş sistemi tam gaz devam ediyor, tek koltukta kırk karpuz taşıyanların ona göre de maaş alanların Sayısı belli değil, vergi adaletsizliği ve gelir dağılımındaki dengesizlik hız kesmeden sürüyor ama, bunca problem, Meclis içi muhalefetin gündemine bile giremiyor.
Böylesi zifiri karanlık, böylesi dumanlı bir ortamda, herkesin gündelik dedikodu ile günleri harcadığı bir vasatta gerçekten Sayın Hüseyin Baş'ın gündem ettiği konular ve ele alış tarzı, oldukça cesur açıklamaları milletimizin yangın yüreğine su serpiyor.
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025