AKP iktidarı, ana muhalefet partisi CHP ve MHP 13 yıldan bu yana bir şekilde Meclis'e girdi ve Meclis'te olan bu iktidar-muhalefet tablosuyla ülkenin geldiği nokta ortada?AKP icraat yapmayarak, CHP ve MHP ise yapması gereken muhalefeti yapmayarak öyle bir eser ortaya koydular ki şimdi kendileri de bu eserden memnun değiller.Uyuşturucu satıcısı ya da kullanıcısı bir kişinin çocuklarının uyuşturucu kullanmasından rahatsız olması gibi, halbuki bu eser onlara ait.AKP'liler her zamanki suçu taca atma yöntemiyle bu sefer de çözümsüzlüklerinin sebebini Anayasa'ya, parlamenter sisteme yüklemeye çalışıyorlar.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş da doğal olarak soruyor, "Millet adına, milletin menfaatine neyi yapmak istedin de parlamenter sistem sana engel oldu?"Parlamenter sistemdeki yetersizlik elbette ki millete hizmet noktasında değildi. Bu sistemle ABD'nin, AB'nin ve de İsrail'in talepleri tam olarak yerine getirilemiyordu. Millet her geçen gün verilen tavizlerin ve yapılan yolsuzlukların farkına daha fazla varıyor, Gezi Parkı eylemlerinde olduğu gibi siyasilerden daha fazla hesap soruyordu.Yani daha fazla taviz vermek için, yapılan yanlışları daha fazla örtmek için başkanlık sistemi daha uygundu siyasilerimiz için?Ben yaptım oldu diyebilmenin kapısıydı başkanlık sistemi?Halbuki bugüne kadar milletimiz projelere bakarak, hakkını arayarak, işi bilen ve iş yapacak olan siyasileri seçmiş olsaydı, sandıktan çıkan milletin iradesi Meclis'te "millete hizmet" olarak yansıyacaktı.Fakat 13 yıldır "sadaka ekonomisiyle" ülkeyi yöneten AKP'yi, seçime 5 kala dağıttığı erzaklara, buzdolaplarına, kömürlere bakarak iktidara getirdiği için; oynanan tiyatrolarla sanki ülkede başka parti yokmuş gibi millet adına muktedir olmayan aynı iktidarı, bu iktidara gerçekte muhalif olmayan aynı muhalefeti seçtiği için devletin, Anayasa'nın ve parlamenter sistemin gerçek imkanlarından istifade edemedi. Halbuki milletimiz, çözüm ve proje sahibi olan, çözümleri dünyanın birçok ülkesinde uygulanan, uygulayan Rusya gibi ülkeleri de dünyada söz sahibi yapan Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve kadrosunu Meclis'e sokmuş olsaydı çok şeyler değişecekti.İşte o zaman Anayasa'mızın ve parlamenter sistemimizin bizlere ne büyük imkanlar sunduğunu anlayacaktık, sosyal devletin ne demek olduğunu pratik olarak görecektik.Bakın, Prof. Dr. Baş, bugün Meclis dışında bir partinin genel başkanı? Soruyorum size, asgari ücreti siyasi iradenin, basının ve de milletimizin gündemine kim soktu?AKP mi? Hayır; CHP, MHP ya da HDP mi? Elbette ki hayır? Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş?Sayın Baş gündem edene kadar iktidarıyla muhalefetiyle hiç kimsenin gündeminde, "gece gündüz alınteri dökerek çalışanı açlığa mahkum eden asgari ücretin düşüklüğü" yoktu.Şimdi ey millet! Meclis dışında bir parti olmasına rağmen tüm Türkiye'nin gündemine sizin en büyük sorununuz olan asgari ücreti sokan Prof. Dr. Baş bir de Meclis'in içinde olsa sizce neler yapmaz?Tek başına iktidarı verirseniz, 5000 TL asgari ücret alacaksınız, çünkü bu ücreti nasıl vereceğini hem bilimsel hem de mantıksal olarak kaynaklarıyla beraber detaylı bir şekilde ortaya koyuyor; yetmiyor, bir de vermediği takdirde kendini noter tasdikli taahhütname ile hukuken de bağlıyor.Tabi, Sayın Baş'tan kopya çeken Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi "genel başkanlıktan istifa edeceğime taahhüt ederim" kaçamak taahhüdü gibi değil; "bunu ödeyeceğime taahhüt ederim" şeklinde? Eğer muhalefet olarak Meclis'e sokarsanız, 13 yıldır Meclis dışında, gerek ekonomi sahasında, gerekse birlik beraberlik adına başardıklarını ve yaptığı yapıcı ve etkin muhalefete baktığımızda örnek bir muhalefet ortaya koyacağı da kesin?Muktedir olamayan bir iktidara muktedir bir muhalefet?Zaten birilerinin korkusu da bu? Sayın Baş ve kadrosu bir kere Meclis içinde muhalefet olursa, bir sonraki durak tek başına iktidardır.Milletimize tavsiyemiz şu: Bu sefer aldanmayın, sizi dilenci yerine koyarak oyunuzu alıp sonra sizi süründürenleri, size ait olanları bu ülke üzerinde menfur emelleri olanlara peşkeş çekenleri değil, bulunduğu her ortamda Türk milletinin onurunu şerefini temsil eden, sunduğu model ve projelerle sizin hakkınızı size nasıl vereceğinin delillerini ortaya koyan, sizi kainatın zirvesine taşıyacak olan liderinize, Prof. Dr. Haydar Baş'a oyunuzu verin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025