Sen ne ağır imtihanlardan geçtin, sen nice yakıcı ateşlerle imtihan oldun ey milletim!Bu gün bazı harabe yerlere tünemiş ciyak ciyak öten baykuşların çirkin sesleri senin moralini asla bozmasın.Sen ki, İstiklal Marşı "korkma" diye başlayan bir milletsin. Sen ki; sabahakşam aynı marşın içinde: "Ulusun korkma nasıl böyle bir imanı boğar/Medeniyet dediğin tak dişi kalmış canavar" mısralarını tekrar eden ve göğsünü gere gere: "Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var" diyerek dünyaya, dünyanın tüm zalim ve zorbalarına meydan okuyan bir milletsin.Sen ki, mabedin göğsüne namahrem eli değmesin, şehadetleri dinin temeli olan ezanlar sonsuza değin vatanın semalarında yankılansın diye sadece bir cephede, Çanakkale cephesinde 253 bin delikanlını, ciğerpareni toprağın kara bağrına emanet etmiş bir milletsin.Sen ki, Hindu ve yamyamların, his yoksulu ve sırtlan kümelerinin kafeslerinden kaçarak vatan topraklarını işgale geldiklerinde, en ölümcül silahlarını aylarca, yıllarca Mehmetçiğin üzerine boşaltıp, yukarıdan kafa, kol, gövde, el, ayak yağdırdıkları bir ortamda ve bu vahşetin cereyan ettiği vilayetlerde dahi yeni bebeklere, Zafer, Muzaffer, Gazenfer isimlerini veren bir milletsin.Sen ki, iş başa düştüğünde, vatan dara düştüğünde yediden yetmişe, kadını ile erkeği ile, çoluğu ile çocuğu ile seferber olup düşmanlara bu toprakları dar eden bir milletsin.Etten ve kemikten örülen "Çanakkale geçilmez" duvarına toslayan Hindu ve yamyamlar ve onların İstanbul'a girişini kutlamak için günler öncesinden bayraklarını hazırlayan işbirlikçiler, kursaklarında kalan o hain heveslerini torunlarına miras bırakmış olacaklar ki, vasiyet etmiş olacaklar ki her fırsatı bahane edip nümayişlerini sürdürüyorlar.18 Mart 1918 sabahına kadar bayraklarını balkonlarından asıp Hindu ve yamyamların İstanbul'a gelişini bekleyen nankör kediler,geldikleri gibi tıpış tıpış gittiklerini öğrenince saklamak zorunda kaldıkları bayraklarını, ne olduysa doksan yıl aradan sonra tekrar çıkarıp sallama cesaretini göstermeye başladılar. Bu cesareti nereden ve kimlerden aldıklarını elbette ki ey milletim sen çok daha iyi biliyorsun.Gazete köşelerinde, televizyon ekranlarında, yurt içinde ve yurt dışında sana ve senin değerlerine saldıranlar, senin vatan, bayrak ve bağımsızlık etrafında kenetlenmenden ciddi ciddi rahatsız olanlar, "bu milliyetçilik dalgası elbette bir şekilde aşılacaktır" diye uzaklardan fetva yayınlayanlar, aba altından sopa gösterenler "Çanakkale geçilmez" cümlesinin yüreklerine oturduğu adamların torunlarıdır muhakkak.Sen işini bilirsin ey milletim! Nitekim, Haçlı işgalcileri bu coğrafyadan sürüp çıkaran Allah'ın izni ile sensin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran irade de senin iradendir.Elbette ki iradenin tecellisi ve tezahürü olan devletine sahip çıkmak da sana düşer.Baykuşlar öter öter yorulunca da uykuya dalarlar, canını sıkma ama tedbirini de elden bırakma.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025
- Biraz da yoksullar gülse ne olur / 17.02.2025
- Tek seçenek dürüst olmak / 15.02.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Heba edilen kaynaklar ve fitreye muhtaç on milyonlar / 19.02.2025
- Biraz da yoksullar gülse ne olur / 17.02.2025
- Tek seçenek dürüst olmak / 15.02.2025