Sonbaharda rüzgarın önünde savrulan gazeller gibi koskoca bir yıl savruldu gitti.
365 taneden oluşan ömür yapraklarımızdan her biri, her gün birer birer uçup gittiler ve koca takvimi sıfırladık.
Hiç de az bir zaman değil; üç yüz altmış beş gün, elli iki hafta ve on iki ay?
İşte şimdi tam da muhasebe
vaktindeyiz.
Günün sonunda, günlük muhasebesini yapanlar için şüphesiz haftalık muhasebe zor olmayacak, haftalık muhasebesini titizlikle yapanlar için aylık muhasebe ve aylık muhasebeyi doğru yapanlar için yıllık muhasebe hiç de zor olmayacak.
Böylesine düzenli yaşayanlar, kendi nefsine karşı, çoluk-çocuğuna karşı, yakın ve uzak çevresine karşı ve nihayet ülkesine ve milletine karşı günlük, haftalık, aylık ve yıllık muhasebesini doğru yapıp vicdanen rahat olanlar elbette o büyük günün hesabından da kolayca geçeceklerdir inşaallah.
Süresini bilmediğimiz bu ömrün sonunda madem ki büyük hesap günü var, mademki o gün adalet terazileri kurulacak ve iğneden-ipliğe her şey tartılacak, kılı kırk yararcasına hesap-kitap yapılacak, öyleyse akıllı insana yaraşan ve de yakışan odur ki, günlük, haftalık, aylık ve yıllık muhasebelerini ertelemeden ve aksatmadan yapsın.
"Biz kıyamet gününe mahsus, öyle doğru ve hassas teraziler koyacağız ki, hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığınca da olsa, yapılan iyi veya kötü işi oraya getirip tartarız. Hesap görücü olarak Biz fazlasıyla yeteriz." (Enbiya: 47).
Yılın sonu, yaşımıza göre şahit olduğumuz onlarca yıl gibi bu yılın da sonuna geldik, zaman denilen şey, ömrümüzden bir yılı daha aldı götürdü, bakalım ki, bakmalıyız ki, birer birer tükettiğimiz günler, haftalar ve aylar aleyhimize mi işledi yoksa lehimize mi?
"Rahmetim her şeyi kuşatmıştır" (A'raf: 156) buyuran Yüce Rabbimizin biz kullarına merhametinin ve şefkatinin bir tecellisi olarak hayat kitabımızda yer alan şu ikazlarını bir birimize hatırlatmanın tam zamanıdır:
"Sizden birinize ölüm gelip çatmadan önce, size nasib ettiğimiz imkânlardan Allah yolunda harcayın! Ölüm gelip çatınca, 'Ya Rabbi, az mühlet ver bana, bak nasıl hayırlar yapacağım, tam takvâ ehlinden olacağım' diyecek olsa da, Allah vâdesi gelen hiçbir kimsenin ecelini ertelemez. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır." (Münafikun: 10-11).
"Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir." (Bakara: 254).
"Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet say:
İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin, hastalıktan evvel sıhhatin, fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın, meşguliyetten evvel boş zamanın ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunları güzel değerlendir!" (Hadis-i şerif).
365 taneden oluşan ömür yapraklarımızdan her biri, her gün birer birer uçup gittiler ve koca takvimi sıfırladık.
Hiç de az bir zaman değil; üç yüz altmış beş gün, elli iki hafta ve on iki ay?
İşte şimdi tam da muhasebe
vaktindeyiz.
Günün sonunda, günlük muhasebesini yapanlar için şüphesiz haftalık muhasebe zor olmayacak, haftalık muhasebesini titizlikle yapanlar için aylık muhasebe ve aylık muhasebeyi doğru yapanlar için yıllık muhasebe hiç de zor olmayacak.
Böylesine düzenli yaşayanlar, kendi nefsine karşı, çoluk-çocuğuna karşı, yakın ve uzak çevresine karşı ve nihayet ülkesine ve milletine karşı günlük, haftalık, aylık ve yıllık muhasebesini doğru yapıp vicdanen rahat olanlar elbette o büyük günün hesabından da kolayca geçeceklerdir inşaallah.
Süresini bilmediğimiz bu ömrün sonunda madem ki büyük hesap günü var, mademki o gün adalet terazileri kurulacak ve iğneden-ipliğe her şey tartılacak, kılı kırk yararcasına hesap-kitap yapılacak, öyleyse akıllı insana yaraşan ve de yakışan odur ki, günlük, haftalık, aylık ve yıllık muhasebelerini ertelemeden ve aksatmadan yapsın.
"Biz kıyamet gününe mahsus, öyle doğru ve hassas teraziler koyacağız ki, hiçbir kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Hardal tanesi ağırlığınca da olsa, yapılan iyi veya kötü işi oraya getirip tartarız. Hesap görücü olarak Biz fazlasıyla yeteriz." (Enbiya: 47).
Yılın sonu, yaşımıza göre şahit olduğumuz onlarca yıl gibi bu yılın da sonuna geldik, zaman denilen şey, ömrümüzden bir yılı daha aldı götürdü, bakalım ki, bakmalıyız ki, birer birer tükettiğimiz günler, haftalar ve aylar aleyhimize mi işledi yoksa lehimize mi?
"Rahmetim her şeyi kuşatmıştır" (A'raf: 156) buyuran Yüce Rabbimizin biz kullarına merhametinin ve şefkatinin bir tecellisi olarak hayat kitabımızda yer alan şu ikazlarını bir birimize hatırlatmanın tam zamanıdır:
"Sizden birinize ölüm gelip çatmadan önce, size nasib ettiğimiz imkânlardan Allah yolunda harcayın! Ölüm gelip çatınca, 'Ya Rabbi, az mühlet ver bana, bak nasıl hayırlar yapacağım, tam takvâ ehlinden olacağım' diyecek olsa da, Allah vâdesi gelen hiçbir kimsenin ecelini ertelemez. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır." (Münafikun: 10-11).
"Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir." (Bakara: 254).
"Beş şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet say:
İhtiyarlık gelip çatmadan evvel gençliğin, hastalıktan evvel sıhhatin, fakir düşmeden evvel varlıklı olmanın, meşguliyetten evvel boş zamanın ve ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini bil, bunları güzel değerlendir!" (Hadis-i şerif).
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024