Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Gönül ister ki, herkes projesini anlatsın, adayını tanıtsın ve Türkiye demokratik bir seçim yaşasın.Ama her zaman olduğu gibi yine yalanlar, dolanlar, tiyatrolar, kaos ve karmaşa senaryoları, provokasyonlar, tacizler, saldırılar, sindirmeye çalışmalar, satın almalar devam ediyor.Birileri, parayla, güçle, hinlikle bir koltuğu yeniden kapmanın gayreti içinde?Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) belediye başkan adaylarına ve teşkilat mensuplarına yapılan son saldırıları mutlaka duymuşsunuzdur.Nevşehir'de BTP'nin bayan belediye başkanı adayı, iktidara yakınlığıyla bilinen bir oda başkanı ve üyeleri tarafından tacize uğradı, seçim çalışması yapmasına müsaade edilmedi.Birçok parti temsilcisi orada seçim çalışması yapmasına rağmen, BTP adayının bu en doğal, en hukuki hakkı ahlaksızca gasp edildi.Çözüme tahammülü olmayanların seviyesizliğini düşünün; siyaset nereden gidiyor.Antalya Manavgat'ta BTP Başkanı ve ekibi seçim çalışması yaparken yine siyaseti farklı yürüten birilerinin sözlü saldırısına uğruyor. Oylarını satması isteniyor. O ise, onurlu bir şekilde, her Türk vatandaşının yapması gerektiği şekilde, "Bizim oylarımız namusumuzdur, satılık değildir" cevabını veriyor. Bu, parayla her şeyi satın alabileceklerini zanneden aşağılık ve ard niyetli güruh, akşam barışmak bahanesiyle başkanı yeniden yanlarına çağırıp tuzak kuruyorlar. Niyeti barış olan BTP'li başkan oraya gittiğinde silahlı ve bıçaklı saldırıya uğruyor.Birkaç gündür yoğun bakımda ve üç defa ameliyat geçiriyor.Üçüncü hadise de İzmir'de yaşanıyor. Seçim çalışması yapan BTP adayının ve de BTP İl Başkan Yardımcısı'nın, yollarını kesip kemerle ve demir aletlerle darp ediyorlar.Adaylarımıza ve kardeşlerimize geçmiş olsun diyor ve yaralı olanlara da Allah'tan sağlık ve şifa diliyoruz.İşte Türkiye'de koltuğunu bırakmak istemeyen, koltuğu kendi malı gibi görenlerin siyaseti düşürdükleri seviyesizlik?İşin tuhaf tarafı, milletimiz hala bu ne idüğü belirsizlere oy verip o koltuklara layık görüyor. Hırsızına, arsızına, yolsuzuna, katiline, ahlaksızına, namussuzuna, gaspçısına emaneti teslim ediyor. Yahu bunların millet diye bir derdi olsaydı, hukuku çiğneyerek böyle kirli yollara tevessül ederler miydi? Niye hala ayıkmıyorsunuz?Derdi millete hizmet olanlar, yaptıkları hizmetlerin milletten karşılık bulacağını bilirler ve özgüvenle beraber, hukuku bir santimetre bile ihlal etmeden, projeleriyle, çözümleriyle seçime giderler.Demek ki, birileri sandıkta hezimete uğramaktan korkuyor; milletin şamarını yemekten korkuyor ve kendilerine tehdit olarak gördüklerini sindirmeye çalışıyorlar.Yaptıkları tacizlerle, saldırılarla tertemiz, pak olan BTP kadrolarını kendi, yolsuzluk kokan, çirkeflik kokan, provokasyon, çatışma ve kaos kokan aşağılık seviyelerine indirmek istiyorlar. Ama yanılıyorlar. Bunda asla muvaffak olamayacaklar.Çünkü BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, devlet-millet, asker-sivil bir ve beraber olmanın önemini her dem vurgulayarak, her zaman kardeşlikten, birlikten yana olmuştur.Çünkü Sayın Baş, kendisi ve kadrosu yıllardan bu yana birçok hukuk dışı haksızlıklara maruz kalmasına rağmen, hukukun bir milim bile dışına çıkmamıştır.Ama birileri şunu da asla unutmamalıdır; Prof. Dr. Baş, ne kendisinin, ne ailesinin ne de kadrosundaki herhangi bir ferdin hakkını da hiçbir kimseye yedirmemiştir.Sayın Baş, hukukun sopasıyla, hadsizlere her zaman haddini bildirmiştir.Saldırıların BTP'ye yönelik olması da bir gerçeği açıkça göstermektedir; o da BTP milletimizin gönlünde taht kurmuştur ve iktidara doğru hızla yürümektedir.Yarasaların rahatsızlığı da bu doğan güneşin parıltısıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025