MİSAFİR KALEM / Ahmet BERBER
* Daima düşünceliydi.
* Susması konuşmasından uzun sürerdi.
* Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı.
* Dünya işleri için kızmazdı.
* Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
* Kötü söz söylemezdi.
* Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı.
* Kendisini üç şeyden alıkoymuştu:
* Kimseyle çekişmezdi.
* Çok konuşmazdı.
* Boş şeylerle uğraşmazdı.
* Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
* Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.
* Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı.
* Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
* Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
* Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.
* Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi.
* Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
* Her zaman ağırbaşlıydı.
* Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı
* Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
* Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü;
* Ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir,vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
* Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
* Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti:
"Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol"
* Her zaman hüzünlü ve mütebbessim bir haletle dururdu.
* Adet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.
* Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
* Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi.
* Önüne ne konulursa yerdi.
* Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
* Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
* Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi. "İlahî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım."
* Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
* Daima düşünceliydi.
* Susması konuşmasından uzun sürerdi.
* Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı.
* Dünya işleri için kızmazdı.
* Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
* Kötü söz söylemezdi.
* Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı.
* Kendisini üç şeyden alıkoymuştu:
* Kimseyle çekişmezdi.
* Çok konuşmazdı.
* Boş şeylerle uğraşmazdı.
* Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
* Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.
* Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı.
* Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
* Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
* Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.
* Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi.
* Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
* Her zaman ağırbaşlıydı.
* Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı
* Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
* Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü;
* Ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir,vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
* Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
* Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti:
"Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol"
* Her zaman hüzünlü ve mütebbessim bir haletle dururdu.
* Adet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.
* Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
* Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi.
* Önüne ne konulursa yerdi.
* Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
* Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
* Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi. "İlahî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım."
* Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.