Piyasalardaki kriz devam ederken, ateşi söndürmeye çalışan ekonomi kurmayları konumları gereği ateşe su dökmeye çalışıyorlar. Merkez Bankası, yetkililer, sakinleştirici beyanatlar veriyor, döviz satıyor, faizleri arttırıyor yapabileceklerini yapmaya çalışıyorlar. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, "ekonomik göstergeler iyidir, enflasyon beklentimiz hafif sapma olsa da gerçekleşecek. 2006'da % 5, 2007'de % 4, 2008'de % 4'ü tutturacağız" diyor. İddialarını inatla savunuyor. Ekonomiyi; rüzgarın etkisiyle eğilen ağaca benzetiyor, rüzgar geçince ağaç eski haline gelecek diyor, yani ekonomik değerler yeniden eski rakamlara gelecek demeye getiriyor. Neydi eski rakamlar dolar 1,325, faiz % 13,25, borsa 49,000, enflasyon %5.9. AKP, ekonomiyi rayına oturtmuş, artık hiçbirşey olmaz disiplin var vs. derken 1,5 ay öncesine kadar ki bu bahar havası birden bire bozuldu. 4 yıl önceki değerlere döndük.4 yılda elde edildiği iddia göstergelerin hepsi bir anda uçup gitti. Dağ gibi borç stoku kaldı.Demek ki ekonomik göstergelerin hepsi gerçek rakamlar değilmiş. Suni imiş, göstermelikmiş. Dolar %20 artışla 1,320 den 1,70 ye, faiz %13,25 tan %20'nin üstüne çıktı. Borsa 49,000'ten 36,000'e düşerken dolar bazında %40 değer kaybetti.. Mükemmel denilen ekonomi düzeni bir anda alt-üst oldu. Bağımsız Türkiye Partisi Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ısrarla ekonomik tablonun tamamen sahte olduğunu söylüyordu ve işaret ettiği tablo apaçık gerçek önümüze çıktı. Ekonomik tablonun politik sorumlularından biri de, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'dı... Bunlar kendilerine göre birşeyler söylüyor, bozulan ekonomik havayı düzeltmeye çalışıyorlar ve fakat ilginç bir yöntem kullanıyor. Unakıtan celalleniyor Havayı yumrukluyor Borsacılara kızıyor Ve tehdit ediyor Boş laflar, sahibinin içinin bomboş olduğunu gösteren sözler. Hani her şey kontrol altındaydı. Ekonomik tablo sağlamdı, mali disiplin vardı. Hepsi boş...Bugün gelinen noktada, ekonomik istikrar sürdürülemez hale gelmiştir, işsizlik almış başını gitmiştir,vatandaş aç-biilaç... AKP'nin 2002'de devir aldığı borçlar toplamı 204 milyar dolardı. Bugüne kadar uyguladığı IMF programları sonunda iç ve dış borç toplamını 430 milyar dolara çıkartmıştır. Diğer yanlışlarını saymazsak bile bu vahim sonuçta ekonomi borç denizi üzerinde yüzmekte herhangi bir rüzgarın etkisiyle sürüklenebilirdi hatta alabora olması kaçınılmazdı, oldu da. AKP ekonominin sürdürülebilirliğini, yabancıların vereceği faizli borca bağlamış. Peki bu para gelişi durursa ne olacak? ABD Merkez Bankası (FED) faizleri artırdı, bu durum mali piyasalarda tedirginliğe sebep oldu. Diğer ülkelerin Merkez Bankaları da faiz artırdı. Piyasalar biraz bekleyelim dediler ki; Bu frene basmaktı. Oldu işte. Frene bastılar.Elin atına binen tez inermiş.Yüksek borç stoğu yatırımcıların her zaman panik atak yapmalarına sebep olur. Panikte de kimse senin ne söylediğine bakmaz. İstediğin kadar konuş Kemal bey... Aslolan, her türlü komplonun düzenlendiği bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin, borç riskinin sıfıra indirilmesidir. Diyeceğim şu ki; keşke borç stokunu artırmaya değil, indirmeye çalışsaydınız. Unakıtan ve diğer ekonomi kurmayları her ne kadar pembe tablolar çizse de gerçek ortada...Risk devam ediyor!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020