'Bizim ilmimiz apaçıktır'
İmam Muhammed Bâkır (a.s.) buyurdu ki: "Hz. Muhammed'den sonraki emir sahipleri, ilimle donatılmışlardır ve biz de onlardanız. Bize sorun, eğer size doğruyu söylersek, bundan önce gafil olduğunuz şeyleri itiraf edin. Bizim ilmimize gelince; apaçıktır"
15.11.2013 00:00:00
Dünden devam?Nitekim, Allah, özellikle Hz. Muhammed'den (sallallahu aleyhi ve âlini) sonraki emir sahipleri ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: 'Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi, onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını vaad etti... Kim inkâr ederse, işte onlar fâsıklardır.' (Nûr, 55). Allah diyor ki: 'Sizi ilmimin, dinimin ve Bana yönelik ibadetin, Peygamberden sonraki halifeleri kılacağım. Tıpkı Âdem'den sonra bir peygamber gelinceye kadar, onun için vasileri halifeler kıldığımız gibi. Çünkü onlar Bana kulluk ederler, hiçbir şeyi Bana eş tutmazlar. Muhammed'den sonra peygamber olmadığına iman ederek Bana ibadet ederler. Kim bunun aksini söylerse, 'İşte onlar fâsıklardır.' (Nûr, 55). Hz. Muhammed'den sonraki emir sahipleri, ilimle donatılmışlardır ve biz de onlardanız. Bize sorun, eğer size doğruyu söylersek, bundan önce gafil olduğunuz şeyleri itiraf edin. Bizim ilmimize gelince; apaçıktır. Allah'ın dininin, bizim tarafımızdan, insanlar arasında ihtilâf kalmayacak şekilde zâhir olmasının vaktine gelince, bunun da gece ve gündüzlerin geçmesiyle gelip çatacak bir vakti vardır elbette. Bu vakit gelince din, bütünüyle zâhir olur ve emir yetkisi bir elde birleşir.Allah'a yemin ederim ki, mü'minler arasında ihtilâf olmaması öngörülmüştür, hükme bağlanmıştır. Bu yüzden mü'minler, insanların üzerinde şahitler kılınmışlardır. Muhammed (sallallahu aleyhi ve âlihi) bizim üzerimize, biz dostlarımız üzerine, dostlarımız da insanlar üzerine şahit olarak görevlendirilmişlerdir. Hükmünde ihtilâf ve çelişki olması veya ilminin arasında çelişki olması, Allah'a (Azze ve Celle) yaraşmaz.Bir bütün olarak Kadir sûresine ve bizim yaptığımız tefsire iman eden mü'minin, adı geçen sûreye ve bizim tarafımızdan yapılan tefsirine iman etmeyen kimseye üstünlüğü, insanın hayvana üstünlüğü gibidir. Allah Azze ve Celle, cihad edenler aracılığıyla evlerinde oturanları kâfirlerin tasallutundan kurtardığı gibi, dünyada onunla iman edenleri, inkâr edenlere karşı savunur. Fakat ben bu zamanda hac, umre ve iyi komşuluktan başka bir cihad şekli bilmiyorum." (Usul-i Kâfi, c. 1, s. 435-436).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.