Biz 'Muz Cumhuriyeti' miyiz?

Erdoğan'ın bu aralar meydanlarda sıklıkla kullandığı bir ifade ve inkar babında bir soru var; "Muz cumhuriyeti ve burayı muz cumhuriyeti mi sandınız?"Merak ettim! Google kapanmadan bir sorayım, dedim. Google şöyle cevapladı sorumu; "Muz cumhuriyet, uluslararası politikada siyasi açıdan istikrarsız, ekonomik açıdan bir ya da birkaç tarımsal ürünün üretimine ve ihracatına bağımlı ve genellikle yolsuzluklarla iç içe, küçük bir seçkinler grubu tarafından yönetilen ve ülkeleri küçümseyici anlamda kullanılan siyasi terim."Türkiye bir muz cumhuriyeti mi? Bu soruya "evet" dememi, milli ve manevi duygularım engelliyor. Ama iktidara, iktidarın iç ve dış politikadaki duruşuna bakınca yönetim anlayışının ve ortaya konan icraatların muzca olduğunu açıklılıkla söyleyebilirim. Uluslararası politikada ülke yönetimimiz hemen her gün fırça üstüne fırça yiyen bir konumunda. Hükümetin kadim dostları (ABD ve AB) her gün uyarılarını, ikazlarını, endişelerini (tehdit babında) açıklıyor, beysbol sopası gösteriyor, Yunanistan'ı, Kıbrıs Rum kesimi, Ermenistan'ı vs. her daim tehditkar söylem ve icraatlar içinde. İslam coğrafyasında dostumuz kalmamış. Mısır, büyükelçimizi istenmeyen adam ilan etmiş. Libya'da, Haçlılarla elbirliği içinde Kaddafi'yi yıkıp, yerine getirdiğimiz yönetim, ülkemizin ekonomisi kırılgan, diye borç vermemiş? Erdoğan soruyor; biz, muz cumhuriyeti miyiz? Kendi kendine yeten yedi tarım ülkesinden biriydik. Erdoğan geldi, tarım üretimi bitti, ithalatı başladı. Hem de ismi, cismi belli küçük seçkinler (!) gurubu tarafından? Buğday, mısır, çay, pirinç, ceviz? Saman ya saman? Erdoğan soruyor; biz, muz cumhuriyeti miyiz? İç politikada? Yargı zan altında. 2007'lerde başlatılan bir dizi operasyonlarda siyasi, sosyal ve askeri kanattan binlerce kişi tutuklandı. Darbeci, terörist damgaları vuruldu. Bizzat başbakan savcılık görevini üstlendi. Uzun yargılamalar sonucu bir dizi kararlar verildi. Şimdi bizzat başbakan, bu sürecin bir senaryo olduğunu "kumpas" tabiriyle itiraf etti. Şimdi de Erdoğan soruyor; biz, muz cumhuriyeti miyiz? Yolsuzluk, rüşvet iddiaları devletin en tepelerine kadar ulaşmış vaziyette. Ele geçen kanıtlar ve telaffuz edilen rakamlar akıl almaz büyüklükte. İddiaların muhatapları (başbakan dahil) "bunlar bir komplodur, montajdır" vs. söylemleri dışında masumiyetlerini ispat edebilecekleri hiçbir hukuki yola girmedikleri gibi yargı ve mecliste devre dışı bırakılmış. Erdoğan soruyor; biz, muz cumhuriyeti miyiz?Başbakan dün, "dön artık, bitsin bu gurbet, bitsin bu hasret" dediği kişiye bugün "ajan, hain, bölücü" vs. diyor. Bir hâkim "Alevi" olduğu için davadan alınıyor. Bakan, yalan, diyor. Başbakan, doğrudur, diyor. Kamu görevlileri için "gerekirse kapılarını kırın, girin, alın onları" talimatları veriliyor? Sonra başbakan soruyor; Biz, muz cumhuriyeti miyiz?Erdoğan, "twitter ya kapanacak ya kapanacak", diyor. Üç, beş saat sonra mahkeme kapanmasına hükmediyor. Yasağı ilk delen, internet yasasını jet hızıyla onaylayan cumhurbaşkanı oluyor. İkincilik ise başbakan yardımcısına kalıyor. Erdoğan hayranları ise bu kapatma kararına desteklerini twitter'den veriyor. Sonra Erdoğan soruyor; biz muz cumhuriyeti miyiz? Sahi biz, muz cumhuriyeti miyiz?