Yugoslavya parçalanırken halk: "Biz evde dizi izliyorduk" demişti. Son yıllarda Türkiye'de hemen hemen bütün televizyon kanallarında, her gün onlarca dizi seyrettirildi, seyrettiriliyor. Bu diziler, sadece Türkiye'de seyrettirilmiyor; bölge ülkelerinde de seyrettiriliyor. Bütün Arap ülkelerinde, Türk cumhuriyetlerinde ve Balkan ülkelerinde bu diziler seyrettiriliyor. Dizi, dev bir sektör olmuş. Halk dizi seyrederken Amerika, İsrail ve Avrupa şeytan üçgeni, alttan alta Büyük Orta Doğu Projesini uyguluyor. Emperyalist Batının yeni taktiği "medeniyet (yani İslam) içi çatışma"yı devreye koymak. Türk ve diğer İslam ülkelerinde halkı etnik yapılarına, mezhep tercihlerine, hayat tarzlarına ve bölge farklılıklarına göre bölüp parçalıyorlar, bunları birbirine kırdırmanın planlarını yapıp tezgâhlarını kuruyorlar. PKK adında bir eşkıya örgütünü kurup besleyerek silahlandırıyorlar. Bu etnik ırkçı Marksist terör örgütünü Türkiye'de, Suriye'de, Irak'ta ve İran'da sokağa salıp millî devletlere ve halka saldırtıyorlar. IŞİD diye bir başka cinayet şebekesi kurup Suriye'de ve Irak'ta yaşayan masum Türkmenleri katlettiriyorlar, topraklarını, köylerini, şehirlerini, dükkânlarını, evlerini boşalttırıp yerlerine Barzani Peşmergelerini yerleştiriyorlar. Bu iki terör örgütü marifetiyle Türkiye'yi, Suriye'yi, Irak'ı Türksüzleştirme projesini adım adım uyguluyorlar. IŞİD marifetiyle Şii Müslüman avına çıkıyorlar. Haçlı Siyonist odaklar, içimizdeki taşeron örgütleri marifetiyle bölgemizi ateşe verdiler, cayır cayır yakıyorlar. Bölgemizde ağıtlar Arapça ve Türkçe yakılıyor, zafer çığlıkları İngilizce, İbranice, PKK'ca ve Barzanice atılıyor.Bu vasatta halk, bütün bu olup bitenlerden haberdar olmasın, gerçekleri görmesin, Amerika merkezli şeytan planlarını duymasın, görmesin, bilmesin diye televizyon başına oturtulmuş, çakılmış, sabitlenmiş durumdadır. Bölge Müslüman halkının mıh gibi çakılıp, pür dikkat izlediği televizyon dizileri insanımızı içinde yaşadığı gerçek dünyadan uzaklaştırıp başka sanal dünyalarda gezdiriyor, uyutuyor, uyuşturuyor, beynini yıkıyor, embesilleştiriyor. Aşk meşk merkezli entrika, alavere dalavere, kimin eli kimin cebinde hikâyelerinin anlatıldığı bu dizlerde çok zengin, çok yakışıklı erkeklerin, çok güzel kadınların, lüks villalarda, lüks otomobillerde, çok pahalı elbiseler içinde geçen karmakarışık aşk olayları ile halk uyutuluyor.Milletimiz vatanı, devleti, bayrağı, dili, dini, kültürü, kimliği üzerinde oynanan bu Haçlı Siyonist oyunlarının ne olduğunu öğrenme, bilgilenme ve bilinçlenme çabası içinde olmazsa, kendisini televizyon dizileriyle uyutmaya devam ederse, galiba sonunda Türkiye parçalanırken: "Biz evde dizi izliyorduk" diyecektir. Türk milleti titreyip kendine dönerse, inşaallah böyle deme ihtiyacı duymayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015