Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez doğalgaz, elektrik ve akaryakıta gelen zamlar için "muhteşem bir çözüm" bulmuştu. Elektrik ve doğalgazı harcarken 1 derecelik tasarruf… Bu dahiyane buluşa AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya yeni bir varyasyonla takla attırdı. Artan gübre fiyatlarından dolayı çaresiz kalan çiftçilere seslenerek, "Ziraat Bankası'ndan, Tarım Kredi'den borçlansınlar. Bu gübreyi alsınlar. Biz buna bir çözüm bulacağız…"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise tarım sektörünün 2021'in ilk 6 ayında ortalama yüzde 4,7 büyüdüğünü dile getirerek bu yüzde 4,7 büyüyen tarım sektörünün, Türkiye'ye güç katmaya devam ettiğini dile getirdi.
Evet sevgili okurlar beyanatlar ve çözümler ortada. Milleti, köylüyü ve çiftçiyi oyalamaya yalan/yanlış bilgilendirmeye devam…
2002'den 2021 yılına kadar gübrenin fiyatı 39 kat artmış. Son 1 yıl içerisinde gübreye yüzde 500 zam gelmiş. Çiftçi üretmekten vazgeçerek toprağına küsmüş…
Kimse zamlardan ve olumsuzluklardan bahsetmiyor ama tarımda yüzde 4,7 büyümüşüz… Bu büyüme çiftçiye acaba nasıl yansımış?.. Sayın Tarım ve Orman Bakanımız bu büyümenin çiftçiye nasıl yansıdığını köy kahvelerine gidip bir sorsa/sorabilse acaba nasıl karşılanır?..
Ülkede mevcut olan gübreyi üretme dışa bağımlı kal, 1 yıl içinde yüzde 500 zam almasına çare bulma, ondan sonra "burada kuraklık oldu, şöyle oldu, böyle oldu" deyip, "Ziraat Bankası'ndan, Tarım Kredi'den borçlan, gübreyi al, biz buna bir çözüm bulacağız" de… Ölme eşeğim ölme…
Tam bir facia, tam bir tiyatro… Maalesef bir gün sonrasını ve burnunun önünü göremeyen, baştankara bir ithal kafa ile yönetilmeye çalışılan tarımımız bugün sıfırlarda dip yapmış durumda…
Yıllardan beri ithalat ile elin yabancısının çiftçisini destekleyerek; Türk tarımını bitirmekten başka yapılan bir şey yok maalesef… Böyle bir tarım anlayışını dünyanın hiçbir yerinde bulamaz ve dahi gösteremezsiniz. Yüz bin kereler yazdık ve dile getirdik; "ithalat bedava olsa dahi külliyen zarardır…"
Üretimsiz bir ülke eninde sonunda onun bunun oyuncağı ve uşağı olur. Ülke toprağı vücut gibidir. Vücudun her noktasına kılcal damarlarla kan pompalanmaktadır. Kanın ulaşmadığı yer en nihayetinde ölür. Vatan toprağının tamamı da böyledir her karışı ekilmelidir yoksa oda ölür…
Rahmetli Atatürk'ümüzün dediği şekliyle: "vatanın her karış toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez…"
Üretim… Üretim… Üretim…
- İzmir'in işgalindeki vatan hainleri / 20.05.2024
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023