Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 4. Olağan Kongresi Ankara BTP Genel Merkezi’nde yapıldı ve Prof. Dr. Haydar Baş tüm delegelerin seçimiyle BTP’nin yeniden genel başkanı oldu.
Öncelikle Prof. Dr. Haydar Baş Bey gibi her konuda örnek bir şahsiyetin siyaset sahnesinde olmasının ülkemiz ve milletimiz açısından çok büyük bir nimet olduğunu vurgulamak isterim.
Çünkü Sayın Baş, siyasi çalışmalara diğer siyasiler gibi kendisi ve yakınları adına bir şeyler elde etmek için değil, ülkemize ve milletimize hizmet edebilmek için talip olmuştur.
Bağımsız Türkiye Partisi’ni kurduğundan bu yana büyük fedakarlıklarla, sürekli kendisinden vererek, sağlığını da tehlikeye atarak ve hiçbir menfaat elde etmeden gece gündüz çalışmış ve çabalamış, çözüm konusunda muhteşem projeler ortaya koymuş ve milletimizi, siyasilerimizi, düşünürlerimizi sürekli olarak ayıktırmaya gayret etmiştir.
Bu açıdan da bakıldığında Sayın Baş siyaset üstü bir liderdir ama maalesef milletimiz siyaset üstü şahsiyetlerin kıymetini gerektiği gibi bilmemektedir, ülkemizde siyaset üstü şahsiyetlerden, çok faydalı çalışmalar da yapsa, gerektiği gibi istifade edilmemektedir.
Durum böyle olunca ülke ve millet adına çektiğiniz derdi, onlar için oluşturduğunuz çözümleri siyasi bir oluşum içinde olmadan ifade etme şansınız kalmıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş, yapılan kongrede altının kalın çizgilerle çizilmesi gereken çok önemli açıklamalar ve tespitler yaptı.
Ülkemiz üzerinde Sevr hesapları olan yabancı güçler ve yerli işbirlikçileri sürekli olarak milletimiz arasına fitne tohumları ekmektedir. Hedef birlik be beraberliğin ortadan kaldırılması ve ülkemizin kolay bir lokma haline getirilmesidir. Ülkemizde bugüne kadar hiçbir tartışma konusu olmamış ve Türklük şemsiye altında kenetlenmiş olan etnik unsurlar ön plana çıkartılarak millet kendi arasında kavga ettirilmek istenmektedir.
Bu da yetmedi, milleti bir ve beraber tutan, koruyan, kollayan, hizmet eden bütün devlet kurumları da birbiriyle ve hatta kendi içinde çatışma sürecine itilmektedir.
İşte bu gerçeği Prof. Dr. Haydar Baş şu veciz ifadelerle bizlere haber vermektedir:
“Toplumda müthiş bir kaos var. Sadece kurumlar arasında değil, kurumlar içinde de kaos var. Türkiye’nin ihtiyacı bugün bu halin zail olmasıdır, milletin birlik, dirlik ve beraberlik içinde bulunmasıdır. Bütün meseleler zaman içinde halledilir ama o fitne var ya, gece karanlığı gibi milletin içine çöktüğünde hiçbir meseleyi halledemezsiniz. En güçlü olduğunuz konuda, en zayıf hale gelirsiniz, helak olur gidersiniz. Türkiye bugün bunu yaşıyor. Onun için BTP’li kardeşlerimizin bu günden sonraki görevi, bu fitneyi ortadan kaldıracak davranışlar ve tavırlar içine girmektir. Yani hizipçilik yaparak değil, bir bütünün parçası olmak suretiyle etrafı buluşturmak ve birleştirmektir. Bu şekilde bu toplumun Lokman Hekimi olacağız.”
İşte Prof. Dr. Haydar Baş’ın siyaset sahnesinde olmasının asıl nedeni bu cümlelerde saklı… Birileri ülkenin milli ve manevi bütün değerlerini tarumar ederken, milleti bir arada tutan kurumlarının birbiriyle ve de kendi içinde çatışmasına zemin hazırlarken, bir ilim adamının yerinde oturması asla uygun olmaz.
Ya oturup ülkemizin, vatanımızın, ceddimizin bize miras bıraktığı bütün kazanımların elimizden kayıp gittiğini seyredeceğiz, ya da mücadele verip bu tehlikeli gidişata dur diyeceğiz.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş, bu kutsal mücadelenin adıdır ve kendisidir.
Böyle bir niyete ve anlayışa sahip olan bir liderin ve de kadrosunun en kısa zamanda emaneti teslim alması en büyük arzumuzdur.
Öncelikle Prof. Dr. Haydar Baş Bey gibi her konuda örnek bir şahsiyetin siyaset sahnesinde olmasının ülkemiz ve milletimiz açısından çok büyük bir nimet olduğunu vurgulamak isterim.
Çünkü Sayın Baş, siyasi çalışmalara diğer siyasiler gibi kendisi ve yakınları adına bir şeyler elde etmek için değil, ülkemize ve milletimize hizmet edebilmek için talip olmuştur.
Bağımsız Türkiye Partisi’ni kurduğundan bu yana büyük fedakarlıklarla, sürekli kendisinden vererek, sağlığını da tehlikeye atarak ve hiçbir menfaat elde etmeden gece gündüz çalışmış ve çabalamış, çözüm konusunda muhteşem projeler ortaya koymuş ve milletimizi, siyasilerimizi, düşünürlerimizi sürekli olarak ayıktırmaya gayret etmiştir.
Bu açıdan da bakıldığında Sayın Baş siyaset üstü bir liderdir ama maalesef milletimiz siyaset üstü şahsiyetlerin kıymetini gerektiği gibi bilmemektedir, ülkemizde siyaset üstü şahsiyetlerden, çok faydalı çalışmalar da yapsa, gerektiği gibi istifade edilmemektedir.
Durum böyle olunca ülke ve millet adına çektiğiniz derdi, onlar için oluşturduğunuz çözümleri siyasi bir oluşum içinde olmadan ifade etme şansınız kalmıyor.
Prof. Dr. Haydar Baş, yapılan kongrede altının kalın çizgilerle çizilmesi gereken çok önemli açıklamalar ve tespitler yaptı.
Ülkemiz üzerinde Sevr hesapları olan yabancı güçler ve yerli işbirlikçileri sürekli olarak milletimiz arasına fitne tohumları ekmektedir. Hedef birlik be beraberliğin ortadan kaldırılması ve ülkemizin kolay bir lokma haline getirilmesidir. Ülkemizde bugüne kadar hiçbir tartışma konusu olmamış ve Türklük şemsiye altında kenetlenmiş olan etnik unsurlar ön plana çıkartılarak millet kendi arasında kavga ettirilmek istenmektedir.
Bu da yetmedi, milleti bir ve beraber tutan, koruyan, kollayan, hizmet eden bütün devlet kurumları da birbiriyle ve hatta kendi içinde çatışma sürecine itilmektedir.
İşte bu gerçeği Prof. Dr. Haydar Baş şu veciz ifadelerle bizlere haber vermektedir:
“Toplumda müthiş bir kaos var. Sadece kurumlar arasında değil, kurumlar içinde de kaos var. Türkiye’nin ihtiyacı bugün bu halin zail olmasıdır, milletin birlik, dirlik ve beraberlik içinde bulunmasıdır. Bütün meseleler zaman içinde halledilir ama o fitne var ya, gece karanlığı gibi milletin içine çöktüğünde hiçbir meseleyi halledemezsiniz. En güçlü olduğunuz konuda, en zayıf hale gelirsiniz, helak olur gidersiniz. Türkiye bugün bunu yaşıyor. Onun için BTP’li kardeşlerimizin bu günden sonraki görevi, bu fitneyi ortadan kaldıracak davranışlar ve tavırlar içine girmektir. Yani hizipçilik yaparak değil, bir bütünün parçası olmak suretiyle etrafı buluşturmak ve birleştirmektir. Bu şekilde bu toplumun Lokman Hekimi olacağız.”
İşte Prof. Dr. Haydar Baş’ın siyaset sahnesinde olmasının asıl nedeni bu cümlelerde saklı… Birileri ülkenin milli ve manevi bütün değerlerini tarumar ederken, milleti bir arada tutan kurumlarının birbiriyle ve de kendi içinde çatışmasına zemin hazırlarken, bir ilim adamının yerinde oturması asla uygun olmaz.
Ya oturup ülkemizin, vatanımızın, ceddimizin bize miras bıraktığı bütün kazanımların elimizden kayıp gittiğini seyredeceğiz, ya da mücadele verip bu tehlikeli gidişata dur diyeceğiz.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş, bu kutsal mücadelenin adıdır ve kendisidir.
Böyle bir niyete ve anlayışa sahip olan bir liderin ve de kadrosunun en kısa zamanda emaneti teslim alması en büyük arzumuzdur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025