Bilgisayar bile O (S.A.V.)'nu seçti."Yirminci yüzyılın son yılları, İslamî takvim 14. asrın sonunu gösteriyor. Amerika'da bir matematikçi-yazar, düşünür Michael Hart; tarafsız ve gerçek bir bilim adamı, emsalsiz bir araştırma yaptı. Amacı gelmiş geçmiş tüm liderleri, fikir adamı ve düşünürleri, kumandanları matematiksel bir değerlendirmeye tabi tutmaktı. Sonuç raporlarını elektronik beyin ekranda okuyacak, kendi yargılarından öte de bir bilgi elde edecekti. Binlerce lider ve düşünürün nitelikleri programa verildi. Computer, 100 büyük insanı değer sırasına göre ekrana verecek biçimde ayarlanmıştı. Programlar computere verildi. Computer çalıştı. O matematiksel titreşimle fiziğin dürüstlüğü, bir biçimde raks etti durdu. Sonunda 1 numaraya en yüce insanı yazdı. Gelmiş geçmiş tüm liderlerin arasında, yücelerin en yücesi peygamber efendimiz (s.a.v) Fahr-i kainatın ismi: Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) okundu ekranlarda. Olay aslında yüzyılın en önemli olayıydı. Tepkiler hayretler birbirini kovaladı. Çalışma yeniden kontrol edilip tekrarlandı. Sonuç değişmiyordu, sonucu hazmedemeyenlere araştırıcının cevabı çok ilginçti: "Neden kızıyorsunuz? Sonuç benim için de sürpriz oldu, ne çare ki matematiksel ve kesindir."Benim ne bu tip bilimsel bir araştırmaya ne de ilmi bir ispata ihtiyacım var, ne de bu konunun geçtiği açık adrese. Fakat bu e-postayı gönderen Ahmet Orak kardeşim bu bilgiyi nereden aldığını yazsaydı daha hoş olurdu. İşin garipliğine bakın ki, adeta tapındığı teknoloji bile en yüce insan Hz. Muhammed'dir (as) derken, batılı O'nu terörist ilan ediyor. Alıyor bizimkilere bir dert ve bir Danimarkalı edasıyla konuşmaya başlıyorlar: "Aman ha! Bu işi büyütmeyelim, yoksa adamların gözünde imajımız kötüye çıkar. Bizi terörist ilan ederler. En kötüsü kapısında el pençe divan beklediğimiz AB'den bizi kapı dışarı ederler. Boşa gider tüm emekler, küf tutar bütün ekmekler."Türkiye'de yetkililerin olaya yaklaşımı; onlar ne isterse yapsın, ama biz sakın her istediğimizi yapmayalım. Ölçelim, biçelim sonra soğuk su içelim. Bu sevdadan vazgeçelim. İslam ve Hz. Muhammed (sav) düşmanı Batıdan çok doğru-yanlış tepki gösterenlere kızıyorlar.Adeta şunu söyler gibiler:Hz. Muhammed (as) affeder ama AB affetmez.Batının son duruşunu izlerken aklıma bir "medeniyetler sempozyumu" geldi.Bugün AKP tarafından dinimizin en yetkili Devlet Bakanı kılınan, ünlü diyalogcu Mehmet Aydın şöyle diyordu:"Evet Kur'an'da; Yahudi ve Hıristiyanlar, siz onların dinine girmedikçe, asla sizden razı olmazlar diyor. İşte bakın adamlar bizden razı."Bu söze ben de şu cevabı vermiştim o yıllar: Allah onlar sizden asla ve kat'a razı olmayacaklar demiyor, bu rızalığı bir şarta bağlıyor. Demek ki, meşrut/şart koşulan tahakkuk edince şart da tahakkuk eyledi.Allah asla ve kat'a yanılmaz, haşa. Biz onların dininden olmadıkça onlar bizden razı olmazlar. Biz sizin dininizden olduk desek de buna inanırlar mı? Onu da sanmam. Ancak çok güçlü bir ispat isterler.Biz de hep o ispata çalışıyoruz. Hali mesafe de almışız.Ama birileri hala bu mesafeyi alanları değil de Danimarka'yı protesto ediyor.Protesto ve komposto.Aynen Irak işgaline: "Bu Bush denen bir maceraperestin işidir, sakın ha Hıristiyan dünyasına bu işgali maletmeyelim" yaklaşımını getiren nur müntesipleri, bu kez de bu Danimarka'nın fevri bir girişimidir sakın ha Hıristiyan dünyasına maletmeyin yaklaşımını sergiliyor. Çok ilginç. Oysa hem Irak işgali hem de Danimarka densizliği topyekün haçlı dünyasının bilfiil içinde bulunduğu bir eylemdir. Çünkü Irak'ta şu anda kırk tane haçlı ülkesinin askeri bulunuyor. Hz. Muhammed'e hakarette de haçlı ruhu etkin. Karşı çıkanlar "rol icabı Helga sevişiyor" tavrındadır.Çünkü olaylar bir bütündür.Hz. Muhammed'in (as) soyunun ve sopunun kabirlerini yerle bir edenlerden O yüce insana saygı beklenmez.Yine Ahmet'ten gelen bir fıkrayla bitirelim.ıÜüNew York'da küçük bir çocuğu azgın bir köpeğin dişlerinden kurtaran ve hayvanı boğan iri yarı delikanlının yanına koşan gazete muhabiri sormuş: - Kahraman Amerikalı çocuğun hayatını kurtardı, diye yazabilir miyim? - Ben Amerikalı değil Pakistanlıyım, demiş adam. Ertesi gün New York Times'da manşet: "Köktendinci Müslüman, Central Park'ta bir köpeği boğdu. FBI olayın El Kaide bağlantısını araştırıyor..."Şaka ya da gerçek, aynen aynı zihniyetin Türkiye uzantısı.İmamın keçisi çalınır, sabahleyin kertel medyasında manşet: "İmam keçi çaldı."Ne de olsa medeniyet işte.Olamadık bir türlü medeni.Olamayınca medeni, kalktı birleri; "madem medeni olamıyoruz, olalım tuvalet taşı" dedi.Oldular tuvalet taşı ama yine de medeni sayılmadılar.Ama bu haksızlık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024