Beşiktaş'ı tanımak mümkün değil

Beşiktaş Karagümrük karşısında tanınmayacak kadar kötü oynadı.

Beşiktaş neyi hedefliyordu anlamak mümkün değil. Beşiktaş maçı kazanmak için hiçbir şey yapmadı.

Yapamadı dahi denmez çünkü yapamamış olmak için bir şeyleri deneyip sonuç alamamış olmak lazım. Beşiktaş'ın denemesi dahi yoktu.

Beşiktaş 1-0 öne geçti işte bir deneme yapmış ya diyebilirsiniz. Fakat Beşiktaş'ın attığı golde savunma hatası var.

Karagümrük stoperi Baniya hava topunu ıskalamasa böyle bir pozisyon doğmayacaktı bile. Yani başka bir pozisyonu olmadığı için maçı kaybedecekti.

Zaten Beşiktaş'ın beraberliği dahi hak etmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Beşiktaş o derece kötü oynadı.

Beşiktaş'ta iyi oynayan oyuncu yoktu. Bildiğiniz gibi Aboubakar, Weghorst ayrıldıktan sonra Beşiktaş'a geldi.

Neden Aboubakar tercih edildi çok sorgulamak lazım. Belli ki alternatif bulunamadı. Yoksa Aboubakar'ın Beşiktaş'a verebileceği bir şey kalmamış.

Aboubakar benim tespit ettiğim kadarıyla en az 3 pozisyonda hücumlara yazık etti.

8'de rakiplerine çalım atamadı. 27'de pası alamadı. 45'te ise ağır kaldı ve hücumları harcadı.

Bütün ilk yarı Karagümrük 4 pozisyon buldu ki bunlardan bir ikisinin gol olmaması Beşiktaş için büyük şans.

Bu arada Karagümrük için de şunu söylemek lazım. Kardeşim karşında dökülen bir Beşiktaş var. Dört pozisyonun var birinde gol at bari.

Ayrıca şunu söylemek gerekiyor. Maçın genelinde karşılaşmanın kalitesinin Süper Lig seviyesinin çok altında olduğu söylenebilir.

Son zamanlarda gördüğüm en kötü maçtı. Mücadelenin hiçbir bölümünde tempo yükselmedi.

Dolayısıyla aslında her iki takımı teknik anlamda değerlendirmek pek mümkün değil. Futbolcular maçın genelinde yürüyüş temposunda oynadılar.

Bunlara ilaveten şunu söylemek isterim. İkinci yarıya Redmond'u çıkararak başlamak çok yanlış bir karardı. Redmond kanatta değil fakat orta sahada daha iyi oynuyor.

En son Alanya maçında kendisinden beklenenleri karşılayabilmek adına umut vadeden bir görüntü veren Dele Alli bu maçta hayal kırıklığı yarattı. Çıkması gereken Dele Alli idi.

Redmond ilk yarıda birkaç hücumda maçın temposunu yükseltebilecek görüntü verdi ama oyundan alındı.

Bütün bunların yanında. Dele Alli ikinci yarıya sol önde başladı. Bu durumun Beşiktaş'ın oyununa herhangi bir katkısı olmadı.

Daha birkaç gün önce Alanya'yı 3-0'la geçen Beşiktaş'taki bu istikrarsızlık neden kaynaklanabilir.

Şenol Güneş gibi futbol böyle bir şey mi demek lazım. Tabii böyle dememek gerekli fakat bu duruma mantıklı bir izah bulmak da güç.

Şenol Güneş ikinci yarı 4-1-4-1 dizilimi ile Beşiktaş'ı sahaya sürdü.

Bu belki 3'üncü bölgeyi kalabalık tutup daha fazla hücum alternatifi oluşturmak için gerekli bir düşünceydi.

Ne var ki Şenol güneş bundan da sonuç almadı. Maçın son anlarında sahneye yine Mert Günok çıktı.

86'da kendisi ile karşı karşıya kalan Diagne'den önce topa müdahale ederek Beşiktaş'ı ipten aldı.

Fakat aslında mağlubiyet olmuş olmasa da böyle bir oyundan sonra gerçek anlamda Beşiktaş ipten alınmış mıdır onu da düşünmek lazım.

Her şey iyi gidiyor olarak gözükürken ve 5 maçlık bir seri yakalanmışken bu sonuç her şeye tuz biber ekti.

Maçın sonunda Gedson hakemi itti ve sarı kart gördü. İşin açıkçası neden kırmızı kart görmedi ben anladım. Kırmızı kart görmek için yumruk mu atması lazım.