Benim oyum ATATÜRK’e

Siyaset, insan topluluklarını yönetme sanatıdır. 

Siyasî liderlik ise, toplumu yönetirken uygun zamanı seçme, olayları zamanında kavrayarak karar verebilme, ileri görüş ve sezgilerle sorunları öngörebilme, kararlı ve istikrarlı tutumlar sergileyebilir olma sanatıdır. 

Siyasî liderlik vasfı bir anlamda 'siyasî sanatkârlık' olarak da tanımlanabilir. Atatürk, dönemin zor şartlarında tüm bu siyasî liderlik vasıflarını sergileyebilme başarısını göstermiş yegâne siyasî liderdir.

Atatürk'ün siyasî kişiliği, askerî dehasının ve başarılarının bir sonucudur. 'Karizmatik lider' vasıflarını taşıyan Atatürk; tam millî ve ebedi siyasî önderdir.

Siyasî ve askerî bir deha olan Mustafa Kemal Atatürk, millî bir siyaset adamı olarak günümüz Türkiye'sinin temelini atmıştır. 

Atatürk'ün siyasî kişiliği hiçbir yabancı ideoloji ve akıma dayanmamaktadır. Siyasî kişiliğinin kaynağı Türk milleti, Türk tarihi ve millî mücadele ruhudur.

Hiç kimseye benzemediği gibi, herkesi kendine benzetecek kadar seçilmiş bir kişiliğe sahiptir.

O'nun olmadığı bir seçim, bana göre kadüktür!

O'nun isminin geçmediği bir kampanya, içi boş bir kampanyadır.

O'nun ilkelerinin terk edildiği bir siyasette olmak ve ikbal kovalamak, en büyük zillettir.

Çünkü Atatürk vatandır.

Atatürk tam bağımsızlıktır.

Atatürk birleştirici harçtır.

Bu kavramları Türk siyasetine ve toplumuna kazandıran Atatürk aşığı insan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e, bir Türk evladı olarak, sonsuz şükran ve minnetlerimizi sunuyorum.

Haydar Baş Bey'den sonra Atatürk bayrağını devralan ve yükseklerde dalgalandıran genç lider Hüseyin Baş Bey'e, her Türk vatandaşının sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde, benim oyum Atatürk'e diyorum.

Atatürk yoksa, Türkiye de yoktur.

Türkiye yoksa, sen hangi seçime gidiyorsun!

İzleyip göreceğiz…

Ben özellikle hangi lider kaç kez Atatürk'ün ismini ağzına alacak diye, tek tek not edeceğim.

Andımızı halen daha yasaklı halde tutanlardan doğrusu bunu beklemiyorum.

Yani biri elendi diyebiliriz.