Ben en çok "benim adım kırmızı"yı beğenmiştim. Minyatür sanatını ve minyatür ustalarının bu sanata tutkusunu öyle güzel anlatıyor ki minyatüre de o tutkuya da hayran oluyorsunuz.Orhan Pamuk, Türkiye' de bir zamanlar sevilen bir yazardı. Romanlarındaki değişik tarz, ilginç hikayeler onu zaten sıradan bir yazar olmaktan çıkarmıştı. Benim anlamadığım, Türk halkının sevdiği bir yazar olmak, çok mu değersiz bir şeydi ki bu sevgiyi başka sevgilere ve iltifatlara takas etti? Ad yapmak, nam salmak için ille de batılıların sevgisine mi mazhar olmak gerekiyor? Ve ille de nobel'i almak bu kadar mı önemliydi ki kendi halkını işlemediği bir cinayete kurban verdi.Sevinemedik, sevinmedik tabi. Ermenilerin soykırıma tabi tuttuğu Türklere ait sürekli yeni toplu mezarlar bulunurken, o mezarlardan yanmış kafatasları, işkenceyle öldürülmüş kadın ve çocuk cesetleri çıkarılırken ve diğer tarafta mahut yazarımız, asıl bu zulmü gerçekleştiren ermeni katilleri suçlayacağına kurbanları suçlarken nasıl sevinebilir, neyi tebrik edebilirdik ki? Yazdığı kitaplarda en ince ayrıntıları dahi çok iyi araştıran bu yazarın ermeni meselesini neden adam gibi araştırıp doğruyu tespit edemediğini merak ederken nasıl yazarımız ödül aldı diye mutlu olunur? Ödülün aslında neye verildiğini bile bile?Hadi 1915 uzak kalıyor ne olduğunu öğrenemiyorsunuz, 1980'lerde Ermenilerin hunharca katlettiği diplomatlarımızı, PKK'nın öldürdüğü kundaktaki bebekleri, çocukları ve kadınları, hala öldürmeye devam ettiği gencecik askerlerimizi de mi görmüyorsunuz?Tarih; ölenleri, öldürenleri, yıkılanları yıkılmayanları, eğilip bükülenleri yazarken kimin neden öldüğünü neden öldürdüğünü kimin kimlere neden eğilip büküldüğünü de anlatır ve yargılar; ihaneti, onursuzluğu, şerefsizliği, yalanı..Brütüs, makam hırsıyla Sezar'a ihanet ederken sonsuza kadar adının ihanetle anılacağını bilseydi aynı şeyi yapar mıydı?Hacı Murat, Şeyh Şamil'e ve çeçen davasına ihanet ederek Rusların safına geçerken kahramanlıklarla dolu hayatını koca bir sıfıra çevirdiğini ve tarihin kendisini artık daima buruk bir ihanet öyküsü olarak kaydedeceğini bilseydi yapar mıydı acaba?Salman Rüşdi, İbn Warraq, Alaan Ali Hırsi gibi kendi kutsallarına dil uzattıkları için batılılar tarafından ödüllendirilen ve ödüllendirildikçe iftiralarının dozunu artıran insanlar için kendi halklarının sevgisini kaybedip nefretini kazanmak önemli değilse bile kendi adlarını lekelemenin ve onurlarını kaybetmenin de bir önemi yok anlaşılan.Orhan Pamuk'un annesi; oğlunun söyledikleriyle alakalı olarak "ben böyle şeyler öğrenmedim, Orhan da öğrenmedi" demiş. Demek ki birileri Sayın Pamuk'a bunları ezberletmiş.Nobel ödüllerinin sahiplerini bulurken siyasi maksatlara hizmet edecek şekilde dağıtıldığını aslında bilmeyen yok. Bu sefer de durum farklı değil. Zaten ödülü verenler neden verdiklerini saklama ihtiyacı hissetmezken alanın da aslında neden dolayı aldığı umurunda değil. Durum bundan farklı olsaydı, nobelin açıklanmasının ertesinde Orhan Pamuk, bir ermeni vakfının sponsorluğunda Minesota Üniversitesinde Ermeni soykırımı konulu bir konferans verecek olmazdı. Fakat sağolsunlar, yanlış anlaşılmasın diye konferansı daha sonraki bir tarihe ertelediler.Sayın Pamuk zafer sarhoşluğuyla henüz farkında değil ama yüzümüze tükürerek aldığı ödüle biz asla sevinemeyecek, bunu hiçbir zaman sineye çekemeyeceğiz. Türk Halkı, Orhan Pamuk'u Nobel alan ilk Türk olarak değil, ödül alabilmek için milletine ihanet eden adam olarak hatırlayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüma Gökçe / diğer yazıları
- Gerçek milliyetçilik / 03.05.2013
- İttihatçılardan günümüze / 13.06.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-7 / 05.06.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-6 / 01.06.2011
- Şark meselesi, Girit meselesi, Kürt meselesi / 25.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-5 / 22.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi - 4 / 14.05.2011
- Abdülhamid Han, milliyetçilik ve küreselleşme / 12.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-3 / 07.05.2011
- Büyük birader / 04.05.2011
- İttihatçılardan günümüze / 13.06.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-7 / 05.06.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-6 / 01.06.2011
- Şark meselesi, Girit meselesi, Kürt meselesi / 25.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-5 / 22.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi - 4 / 14.05.2011
- Abdülhamid Han, milliyetçilik ve küreselleşme / 12.05.2011
- Batı'nın kanlı tarihi-3 / 07.05.2011
- Büyük birader / 04.05.2011