Diyarbakır Hazro İlçe Belediye Başkanı Hamit Ergin, kan davası nedeniyle 4 aydır Hazro'ya gidemediği için görevini ilçe dışından yürütüyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin en önemli sorunu olan kan davalarının sona erdirilmesi için son yıllarda başlatılan çalışmalardabüyük mesafe alınması sayesinde olası ölümler önlenirken, kan davası sorunu yaşayanlar arasında Hazro Belediye Başkanı Hamit Ergin de bulunuyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun olan ve İstanbul'da yaşayan Hamit Ergin, 2004 yılında yapılan yerel seçimde aday olduğu doğum yeri Hazro'dan belediye başkanı seçilmesinin ardından Hazro'da göreve başladı. Başkan Ergin, göreve başladıktan sonra aralarında çeşitli sorunlaryaşadıkları "Dolan" ailesi mensuplarıyla 4 ay önce ilçe merkezinde çıkan ve 1 kişinin ölümüyle sonuçlanan silahlı kavgada yaralandı. Yaşanan kan davası nedeniyle olayın ardından 120 gün geçmesine rağmen Hazro'ya gitmeyen Ergin, görevini ilçe dışından yürütüyor. Belediye görevlilerine talimatını telefonla ileten Ergin, imzalaması gereken evraklara ise ilçe dışında imza atıyor. Ergin, kan davasının sona ermesini istediğini vurgulayarak, bölge milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve kan davalarında tarafları barıştırmasıyla gündeme gelen Kasaplar Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Sait Şanlı'nın girişimlerinin bulunduğunu kaydetti. İmamların maaş isyanıHiçbir tatil yapamadıkları ve yılın her günü çalışmalarına rağmen, mesai ücreti alamadıklarını söyleyen din görevlileri, İmam Hatip Lisesi mezunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu durumu düzeltmesi için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Konuyla ilgili olarak basın toplantısı düzenleyen Türkiye Diyanet-Vakıf-Sen Sivas İl Başkanı Abdullah Fişne, din görevlilerinin sabah saat üçte göreve başladıklarını, bununla birlikte gece gündüz demeden, hafta sonu ve resmi tatil ayrımı yapmadan görevlerinin başında olduğunu söyledi. Küçük maaşla geçiniyorlarDin görevlilerinin diğer iş kolunda çalışanlarla karşılaştırıldıklarında bir çok haktan mahrum kaldıklarını belirten Fişne, "Bu gün 1. derecenin, 4. kademesi yüksekokul mezunu bir imam-hatip 592 milyon lira maaşla geçinmek zorunda kalmaktadır. 2. kademe 2. derece bir müezzin kayyımın aldığı maaş ise 515 milyon liradır. Bu ücretler, Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan bu kesime maalesef hiç yakışmaktadır. Bu maaşla din görevlilerinin ailesinin geçimini düşünmek dışında görevini yerine getirmesi nasıl mümkün olabilir" dedi. Tatil matil yokDin görevlilerinin hiçbir tatil yapmadığını ve yılın her günü çalıştığını kaydeden Fişne, "Yine okullar tatil olduğu tarihten 3 ay boyunca, camilerde çocuk okutur, izin yapmaz, cumartesi ve pazar günleri görevinin başındadır. Resmi tatillerde, dini ve milli bayramlarda diğer kurumlarda o günlerde mesaiye giden memur mesai ücreti alır. Ancak din görevlileri bu hakların hiç birinden istifada edemez. İşte bu rakamlar acı tabloyu ortaya koyuyor. Sayın milletvekillerinin bile maaşlarından yakındığı bu günlerde, Diyanet ve Vakıf çalışanlarının bu maaşla geçimini sürdürmeleri nasıl beklenir? İmam-Hatip kökenli sayın Başbakanımız din görevlilerinin durumunu bilmiyor mu? Açlık ve yoksulluk seviyesinin altındaki ücretle yaşamaya çalışan din görevlilerimizden verim bekleyen, performans bekleyen zihniyeti anlamak mümkün değil. Kısacası İmam-Hatip okulu mezunu sayın Başbakanımız'ın bu konuları bildiğini kabul ediyor, katkısını bekliyoruz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.