Geçtiğimiz Pazar günü bütün dünyayı ilgilendiren çok önemli bir sempozyum tertip edildi.Bu sempozyumda, ABD'de başlayan ve bütün dünyayı etkisi altına alan küresel krizin nedenleri ve çözümleri ortaya konuldu.Bu sempozyumda, öğretim görevlileri, ekonomi uzmanları, gazeteci yazarlar, iş adamları tebliğlerini sundular ve hepsi birbirinden güzel tespitler yaptılar. Bu sempozyumda bugüne kadar başta ABD, Rusya, Almanya olmak üzere 42 ülkenin uygulamaya başladığı Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) projeleri ifade edildi.Bu sempozyumda, MEM'in mimarı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarihi bir konuşması oldu.Bu sempozyumda tam 11 saat problemler ve çözümler ile ilgili tam bir beyin fırtınası yapıldı.Ama ne var ki birkaçı müstesna bizim renkli basın ve medyamız için bunun haber değeri yoktu.Bir kızın arkadaşına izin vermediği için annesini jiletle öldürmesinin, çarşaf çarşaf verecek kadar haber değeri vardı, ama böyle çözüm dolu tarihi bir kongrenin hiçbir önemi yoktu.Bizim renkli basın medyamız için bir Türk bilim adamının modelinden 42 ülkenin istifade etmesinin haber değeri yok.Ne garip değil mi?Batının kokuşmuş olan her şeyini ülkemize transfer etmede birbiriyle yarışanlar konu Batıdan istifade edilmesi gerekenlere gelince sınıfta kalıyorlar. Doğusu batısı bugün Milli Ekonomi Modeli didik didik ediyor, adım adım uyguluyor.Hatta uyguladıkları projelerdeki gerekçelere bakıyorsunuz, Milli Ekonomi Modeli'nin gerekçeleri. Yani Batı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sunduğu çözümlere yorum dahi getirmiyor, gerekçeleri olduğu gibi kabul ederek uyguluyor.Tek hataları bir bölümünü alıp uyguluyorlar, kapitalizmden de kopmamaya çalışıyorlar, bu da modelden istifadelerini sınırlı tutuyor.Ama biz onların yaptığı kadarını bile yapmıyoruz.Dünyanın dört gözle takip ettiği, tek çıkış yolu olarak gördüğü model Milli Ekonomi Modeli, ama Türkiye, Türk siyaseti, Türk medyası, Türk basını bu modelden istifade etmekten çok uzaklarda?Elbette ki bu yanlış mantık devam ettikçe eller aya bizler yaya gitmeye devam ederiz.Adamlar bir problem yaşadıklarında çözüm için arayışa giriyorlar ve bu noktada ön yargıları da bir kenara koyuyorlar. Çözümün bir Müslüman Türk bilim adamından çıkması onlar için önemli değil, önemli olan onun bir çözüm olmasıdır.Adamlar çözüm kimden çıkarsa çıksın onu alıp istifade etme ve hatta kendilerine mal etme derdindeler -ki tarih boyunca hep böyle olmuştur- bizler ise en kaliteli insanlarımızı tarihin sayfalarında unutmuşuz.Onlar tarihteki hırsızlarına, katillerine bile kahraman edasıyla sahip çıkmışlar, hatta onlar hakkında yüzlerce film çevirmişler, bizler tarihe damgasını vuran binlerce kahramanımızı toprağa gömüp üzerini tamamen örtmüşüz.Yaşayan kahramanlarımızı da, olur da yanlışlıkla gündem ederiz de Batılı dostları üzeriz diye ödümüz patlıyor.Bu kadar cinayet, gasp, hırsızlık, tecavüz, ya da siyasi atışmalar, paparazzi takipleri varken, bu kadar önemli gündem maddeleri varken, elbette ki dünyada 42 ülkenin, krizden çıkış yolunu bir Türk bilim adamının eserinde aramaları ve bulmalarını gündem etmeye sıra gelmiyor.Yazık ki ne yazık?Şunu unutmayalım ki, içindeki değerlere sahip çıkmayan bir milletin yaşaması da asla mümkün değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025