Dünya sahnesinde sergilenen AKP-İsrail tiyatrosunun sebepleri zaman geçtikçe gün yüzüne çıkmaya başladı.Birinci sebep, daha önceki yazılarımızda önemle vurguladığımız gibi, İran ve İslam coğrafyasını tehdit eden, her türlü tiyatroya rağmen Türkiye'yi İsrail'in hamisi konumuna iten füze kalkanının Türk ve İslam coğrafyasındaki olumsuz etkilerini örtbas etmek.İkinci sebep ise Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Afrika'ya yaptığı ziyaretle anlaşıldı. Sayın Başbakan Mısır'da Arap Birliği zirvesinde yaptığı konuşma bu noktada çok önemli ipuçlarını barındırıyordu. İsrail'e sataşma, Filistin'e sahip çıkma tiyatrosu burada da devam etti. Başbakan astı kesti ama füze kalkanıyla İsrail'in en büyük hamisi konumuna geldiğinden hiç bahsetmedi.BOP kapsamında ABD güdümlü isyanlar yaşanan İslam ülkelerinin halklarının gönüllerini hoş etme, onları ikna etme konusunda adımlar atıldı.Malum, İsrail ve Filistin meselesi dünyadaki tüm Müslümanların ortak meselesidir. İsrail'e kafa tuttun mu ve Filistinlilere sahip çıktı mı bir anda kahraman oluveriyorsun.Etrafa verdiğin bu güvenle İslam coğrafyasına adımını atıyorsun ve ABD'nin desteğiyle kendi yönetimlerini devirmeye çalışanların meşru olduğunu tüm dünyaya ilan ediyorsun.Burada önemli bir nükte var, kahraman imajını kullanarak hala Esad ve Kaddafi tarafında bulunan halkların da isyancıların safına geçmelerini sağlamak. BOP kapsamında ABD güdümlü olan isyancıların önündeki halk engellerini ortadan kaldırmak?Dikkat ederseniz Sayın Başbakan'ın konuşması hep bu çerçevede zuhur etti.Yaşanan gelişmeleri bir de farklı açıdan bakalım ve Sayın Başbakan'ın Türkiye'yi nasıl bir tehlikeli vadiye soktuğunu izah etmeye çalışalım.Biz PKK'ya niçin terörist örgüt, yaptığı eylemlere de terör eylemi diyoruz? Çünkü PKK silah kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, üniter yapımıza, birlik ve beraberliğimize kastediyor ve onbinlerce vatan evladının şehit olmasına neden oldu.PKK bu terör eylemlerini yaparken onu oluşturan irade ABD idi ve başta İsrail olmak üzere, Almanya, İtalya, Fransa, Danimarka, İsveç, İngiltere birçok noktada bu bölücü terör örgütüne destek sağladı.Şimdi gelelim Libya'daki ve Suriye'deki isyan faaliyetlerine? Bunların hedefi ne? Suriye ve Libya yönetimini yıkmak, ülkenin bölünmesine çanak tutmak. Ne yaptılar? Ülkelerinde güvenlik güçlerine, hatta sivillere saldırdılar, katlettiler, devletin uçaklarını uçaksavarlarla düşürdüler, kamu binalarına zararlar verdiler, yaktılar, yıktılar. Bunları yaparlarken onları ABD ve diğer Batılı ülkeler finanse etti, ajanlarıyla destekledi, ellerine silah verdi ve organize ettiler.Bu açıdan baktığımızda siz söyleyin Türkiye'yi hedef alan PKK terörü ile Libya ve Suriye'yi hedef alan isyancılar arasında ne fark var?Bizler en üst düzeyde kalkıp da Libya'nın PKK'lısına, Suriye'nin PKK'lısına "Bunlar bize göre meşrudur" mesajları verirsek, bizi tehdit eden PKK'lıya da kapı açmış olmuyor muyuz? O zaman nasıl terörle mücadeleden bahsedebiliriz? Yarın bir gün bu adımlarımızın dönüp bizi vuracağını görmüyor muyuz? Batı adına taşeronluk yaparken, lütfen ülkemizi de ne noktalara sürüklediğimizin farkına varalım.Sayın Başbakan, Kuzey Afrika ülkelerine yaptığı ziyaretlerden hem Müslüman'ım diyen bazı çevreler memnun, yerlere göklere sığdıramıyorlar, hem de başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere topyekün Batı memnun. Siz söyleyin Batının memnun olduğu bir konu bir Müslüman'ı nasıl memnun eder? Tabii, İsrail'in keyfine de diyecek yok. Çünkü İsrail'in çıkarlarına göre rotada giden ve BOP kapsamındaki ülkeleri ABD adına şekillendiren bir Türkiye var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025