Başbakan AB'yi neden anlayamıyor?

Bildiğiniz gibi Başbakan Erdoğan Fransa'daydı.Nicholas Sarkozy cumhurbaşkanı olduktan sonra Fransa'nın Türkiye'nin üyeliğine karşı olan tutumu iyiden iyiye belirginleşti.Le Figaro gazetesine bir demeç veren Erdoğan, Eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile gayet iyi anlaştığını belirterek, "Parti aynı parti, bir tek lideri değişti, neden öyle oluyor bir türlü anlamıyorum" diye ifade etmiş.Bugün Başbakan Erdoğan'ın "bir türlü anlamadığı" Avrupa Birliği liderlerinin ve halkının Türkiye için düşüncelerini bir kez daha ortaya koyalım istedim. Geç de olsa siyasilerin AB gerçeğini anlamalarını sağlayabilirsek ne mutlu bize.Bu konuya Sarkozy'le başlamak gerekiyor. Neden mi?Çünkü adam öyle bir söz söyledi ki aslında Avrupa Birliği'nin Türkiye için ne demek olduğunu başka bir söz sarf etmeye gerek bırakmadan özetledi. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, 2007'li yıllarda "AB Türkiye'ye 40 yıl boyunca 'evet' dedi, ama aslında 'hayır'ı kastetti. Ben ise dürüstüm, 'hayır' diyorum ve 'hayır'ı kastediyorum" demişti.Üstelikte bu sözü Sarkozy, Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit'in ifadesine göre bizzat Sayın Başbakan Erdoğan'a söylemiş.Şüphesiz Sarkozy bu ifadelerde tek başına değil. Binlerce örnek verebiliriz.Sayın Başbakan Erdoğan'ın gayet iyi anlaştığını söylediği Jacques Chirac'ın şu sözü aslında Sarkozy'den farkı olmadığını göstermiyor mu?Chirac, "Türkiye'yle müzakerelere başlayacağız ve 10 yılda mı, 20 yılda mı Avrupa ölçülerine erişecekler, göreceğiz. Ama eğer başarırlarsa da, Türkiye'nin AB üyeliği hakkındaki son söz yine Fransız halkının olacak" demişti.Müzakere sürecinde iğnenin deliğinden defalarca geçirilecek olan Türkiye'nin üyeliğinde son söz büyük çoğunluğu Türkiye'yi AB'de görmek istemeyen Fransız halkının olacağını söyleyen Chirac'la iyi anlaşan Sayın Başbakan belki farkında değil ama Sarkozy'i anlayamadığı gibi Chirac'ı da anlayamamış.Çünkü Chirac'ın Sayın Erdoğan'a hoş gelen bütün sözleri ve davranışları aslında Sarkozy'nin dediği gibi 'Türkiye'nin AB üyeliğine hayır' anlamına geliyor.2005 yılında AB'nin resmi araştırma kuruluşu Eurobarometre 30 ülkeden 29 bin 328 kişi üzerinde bir araştırma yaptı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre AB halkı en çok Türkiye'nin üyeliğine soğuk bakıyordu. AB vatandaşlarının Türkiye'nin üyeliğine karşıtlığı yüzde 65'e kadar ulaşmıştı.Bu da gösteriyor ki diğer AB ülkeleri halkaları da Fransız halkı gibi düşünüyor.Avrupa'da liderler Türkiye'nin üyeliğine karşıyken ve bundan da önemlisi Avrupa halkı Türkiye'yi istemediği ortadayken bunda anlamayacak ne var Allah aşkına?İstenmiyoruz. Ve ağzımızla kuş tutsak ve istenen her türlü tavizi de versek AB'ye üye olmak Türkiye için mümkün olmayacak.AB'nin aslında tam olarak ne demek olduğunu Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan okuyalım ve bu sözleri hepimiz -özellikle de AB'yi anlamamakta ısrar edenler- kulağımıza küpe edelim."Avrupa Birliği 6 bin yıllık Türk tarihinin, 15 asırlık İslam'ın, cumhuriyetimizin AB mezarlığına gömülmesidir."