İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz hafta terörle mücadeleye ilişkin rakamları açıkladı.
"Örgüte katılım, tarihin en düşük seviyesinde" dedi.
"Bu yıl örgüte katılan kişi sayısı sadece 117" dedi.
"Bunun üç katını da teslim ve ikna yoluyla terör örgütünden kopardık" dedi.
"Diyarbakır'daki ailelerin eylemini alelade bir eylem olarak görmeyin" dedi.
"Mesele sadece silahlı mücadele değildir" dedi.
"Bugün Türkiye terörle mücadelesinde köklü bir anlayış değişikliği de ortaya koymuştur. Terörün yanında terörizmle de mücadele etmektedir" dedi.
Bunlar kulağa hoş gelen cümleler. Ama bu açıklamalarının başında yaptığı kıyas açıkça bir itiraftı.
İçişleri Bakanı Soylu cümlesinin başında; Örgüte katılım, tarihin en düşük seviyesinde. 2014 yılında, 5 bin 558 kişinin katıldığı terör örgütüne, bu yıl sadece 117 kişi katılmıştır dedi.
Şimdi soralım; 2014 yılında iktidarda kim vardı? AKP.
2014 yılı denince aklımıza ne geliyor? Çözüm süreci ve analar ağlamasın.
Bugün HDP binasının önünde ağlayan analar ne diyor? "Benim evladım 4 yıl, 5 yıl, 6 yıl evvel örgüte katıldı."
2019'dan 4, 5 veya 6'yı çıkarın. Karşınıza ne çıkıyor? Çözüm süreci, Dolmabahçe mutabakatı. Lafın tamamını kime derler?
Koltuktan alınan ile koltuğu alınan başbakanlar
Gündemi pek işgal etmeseler de koltuktan alınan ile koltuğu alınan başbakanlar ilginç açıklamalar yapıyor. Bu açıklamaları peş peşe koyduğumuzda ise ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.
Örneğin koltuğu alınan başbakan Sayın Binali Yıldırım şöyle dedi; "Biz hiçbir zaman yoldan çıkmadık. Bazıları menfaatinin bittiği durakta inmiştir. Allah selamet versin. Biz yolumuza aynı kararlıkla devam edeceğiz."
Koltuktan alınan başbakan Ahmet Davutoğlu ise "Erdoğan ile aramızdaki mutabakat gereği sustum. Kimse, bize geçmiş sözümüzü hatırlatmasın, mahcup olurlar" dedi.
Menfaat birlikteliği, menfaatte inecek var ve mahcup olurlar! İlginç cümleler.
Sayın Yıldırım, "menfaatin bittiği" sözünden ne kastediyor? Örneğin devlet ve millete hizmet, menfaat birlikteliği midir?
Malum durakta inen Davutoğlu, Babacan ve diğerleri bugüne kadar hangi menfaatleri elde ettiler? Sayın Davutoğlu'nun "mahcubiyetten" kastı nedir? Az menfaat mi, çok menfaat mi?
Saadet Partisi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu hükümete yönelik hemen her konuda eleştiriler yapıyor.
Örneğin FETÖ konusunda Sayın Karamollaoğlu, AKP iktidarının birçok şeyi FETÖ'ye teslim ettiğini belirterek, "Ciddi bir araştırma yapılsın herkes görecek ki, FETÖ'nün temeli AK Parti'nin içinde zaten" dedi.
Peki, AKP'nin temeli Saadet'in içinde, Saadet'in temeli Fazilet'in, Fazilet'in temeli Refah'ın, Refah'ın temeli Milli Selamet'in, Milli Selamet'in temeli de Milli Nizam'ın içinde, diye sormazlar mı?
Milli Paralar
Sayın Erdoğan ve ailesinin yatını, katını, uçağını, limuzinini, yediğini, giydiğini gündem eden medya neden, 'milli paralarla ticaret' söylemini gündem etmiyor?
Hükümeti özellikle ekonomi alanında eleştiren ekonomi uzmanları ve gazeteciler, Sayın Erdoğan'ın milli para çıkışını neden değerlendirmiyor?
Milli para, milli paralarla ticaret, doların tekelinden kurtulma söylemleri ve tezleri Sayın Erdoğan'a mı ait? Neden kimse hakikati merak etmiyor, görmek istemiyor?
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025