Siyasilerin üslubu dibe vurdu.
Ülkenin başbakanı, ana muhalefet partisi genel başkanına 'bahtsız bedevi' diyor.
O da ondan geri kalmıyor, bahtsız bedeyi arıyorsan aynaya bak diyor yetmiyor bir de 'kutup ayısı' hatırlatması yapıyor.
Siyasiler arasındaki bu polemiğin esin kaynağı olan söz şu; "Bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı...."
Boş bırakılan yere hangi ifadenin geleceği herkesin malumu, izahata hiç gerek yok.
Bu tabloda asıl bahtsız bedevi ise maalesef bu çaptaki adamlar tarafından yönetilen vatandaş.
Ülke öyle bir sürece sokuldu ki vatandaş çölde kutup ayısıyla karşılaşan bedeviden bile beter oldu.
Soruyorum size; Mücahit diye gelen insanların ülkeyi haçlı ordusunda nefer haline getirmesi, çölde kutup ayısının saldırısına maruz kalan bedevinin durumundan daha az şaşılacak şey midir?
***
Başbakan Erdoğan "halk idamı geri istiyor" diyor.
Bu laftan sonra Erdoğan'a düşen şey idam cezasını geri getirmek. Ancak parti yetkilileri gündemimizde böyle bir şey yok diyor.
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen, bu ifadenin tabiri caiz ise etinden sütünden faydalanan Erdoğan için şimdi samimiyet testi zamanı.
Madem milli irade terörist başına ve benzerlerine idam cezası istiyor o halde hükümet gereğini yapmalı.
Nasılsa, egemenlik kayıtısız şartsız milletin!
***
Yeni bir güler misin ağlar mısın durumuyla daha karşı karşıyayız.
Ömrünü terör örgütü PKK saflarında Mehmetçik katlederek geçirirken yakalanan bir terörist Ergenekon davasında gizli tanık çıktı.
Bildiğiniz gibi Ergenekon işi Kanada'ya kaçan haham Tuncay Güney'in iddialarıyla başlamıştı.
Şimdi de sahneye bir Pkklı çıktı.
Ergenekon'da bildiğim kadarıyla 44 gizli tanık var, aralarında kim bilir daha kimler bulunuyor.
Bunların ifadelerine dayanılarak insanlar yargılanıyor, yılarca içerde tutuluyor.
Valla ne diyelim!
Böylesi ancak ileri demokrasilerde oluyor galiba.
***
Yemen'in Aden Limanı’na yanaşan bir Türk gemisinde bisküvi kutularına gizlenmiş 3 bin parça tabanca, otomatik silah ve susturucu ele geçirildi.
Gemi Türkiye'den yola çıkmıştı. Silahlar kime gidiyordu, niçin kullanılacaktı meçhul.
Yetmedi, dahası var!
Bir de şu açıklamalara bakın.
Irak Ulaştırma Bakanı Hadi El-Ameri “Suudiler, Türkiye üzerinden Suriye’deki terörist unsurlara silah gönderiyor”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Suriyeli muhaliflerin elinde 50’den fazla Amerikan yapımı Stinger füze olduğuna dair kesin bilgi var”
Fransız İstihbarat Araştırmaları Merkezi Direktörü Eric Denece: "ABD Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere silah yardımı yapıyor."
Şimdi filmi geri sarıp Başbakan Erdoğan'ın Moskova'dan kalkan Suriye uçağının Ankara'ya indirilmesi üzerine yaptığı "toplu miktarda çakı bile götüremezsiniz. Bu bile yasaktır." açıklamasını hatırlayalım.
Şimdi soru zamanı.
Havadaki Suriye uçağındaki çakıyı bile gören sizler nasıl oluyorda bir gemi dolusu silahı görmüyorsunuz?
Ülkenin başbakanı, ana muhalefet partisi genel başkanına 'bahtsız bedevi' diyor.
O da ondan geri kalmıyor, bahtsız bedeyi arıyorsan aynaya bak diyor yetmiyor bir de 'kutup ayısı' hatırlatması yapıyor.
Siyasiler arasındaki bu polemiğin esin kaynağı olan söz şu; "Bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı...."
Boş bırakılan yere hangi ifadenin geleceği herkesin malumu, izahata hiç gerek yok.
Bu tabloda asıl bahtsız bedevi ise maalesef bu çaptaki adamlar tarafından yönetilen vatandaş.
Ülke öyle bir sürece sokuldu ki vatandaş çölde kutup ayısıyla karşılaşan bedeviden bile beter oldu.
Soruyorum size; Mücahit diye gelen insanların ülkeyi haçlı ordusunda nefer haline getirmesi, çölde kutup ayısının saldırısına maruz kalan bedevinin durumundan daha az şaşılacak şey midir?
***
Başbakan Erdoğan "halk idamı geri istiyor" diyor.
Bu laftan sonra Erdoğan'a düşen şey idam cezasını geri getirmek. Ancak parti yetkilileri gündemimizde böyle bir şey yok diyor.
Milli irade lafını ağzından düşürmeyen, bu ifadenin tabiri caiz ise etinden sütünden faydalanan Erdoğan için şimdi samimiyet testi zamanı.
Madem milli irade terörist başına ve benzerlerine idam cezası istiyor o halde hükümet gereğini yapmalı.
Nasılsa, egemenlik kayıtısız şartsız milletin!
***
Yeni bir güler misin ağlar mısın durumuyla daha karşı karşıyayız.
Ömrünü terör örgütü PKK saflarında Mehmetçik katlederek geçirirken yakalanan bir terörist Ergenekon davasında gizli tanık çıktı.
Bildiğiniz gibi Ergenekon işi Kanada'ya kaçan haham Tuncay Güney'in iddialarıyla başlamıştı.
Şimdi de sahneye bir Pkklı çıktı.
Ergenekon'da bildiğim kadarıyla 44 gizli tanık var, aralarında kim bilir daha kimler bulunuyor.
Bunların ifadelerine dayanılarak insanlar yargılanıyor, yılarca içerde tutuluyor.
Valla ne diyelim!
Böylesi ancak ileri demokrasilerde oluyor galiba.
***
Yemen'in Aden Limanı’na yanaşan bir Türk gemisinde bisküvi kutularına gizlenmiş 3 bin parça tabanca, otomatik silah ve susturucu ele geçirildi.
Gemi Türkiye'den yola çıkmıştı. Silahlar kime gidiyordu, niçin kullanılacaktı meçhul.
Yetmedi, dahası var!
Bir de şu açıklamalara bakın.
Irak Ulaştırma Bakanı Hadi El-Ameri “Suudiler, Türkiye üzerinden Suriye’deki terörist unsurlara silah gönderiyor”
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “Suriyeli muhaliflerin elinde 50’den fazla Amerikan yapımı Stinger füze olduğuna dair kesin bilgi var”
Fransız İstihbarat Araştırmaları Merkezi Direktörü Eric Denece: "ABD Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere silah yardımı yapıyor."
Şimdi filmi geri sarıp Başbakan Erdoğan'ın Moskova'dan kalkan Suriye uçağının Ankara'ya indirilmesi üzerine yaptığı "toplu miktarda çakı bile götüremezsiniz. Bu bile yasaktır." açıklamasını hatırlayalım.
Şimdi soru zamanı.
Havadaki Suriye uçağındaki çakıyı bile gören sizler nasıl oluyorda bir gemi dolusu silahı görmüyorsunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024